Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

Müftü Âlim Efendi Eğitim Merkezi

22 Mayıs 2011 - 15:30

Müftü Âlim Efendi Eğitim Merkezi

 

İnsanların her konuda aynı düşünceler taşıması beklenmez. Eğer böyle olsaydı düşünmenin sorgulamanın anlamı kalmazdı.

                Okumak ve yazmanın egoizmi arttıran bir özellik barındırdığını söylerler. Belki de bazen hep bu yüzden aynı fikirleri taşısalar da okuyan, yazan ve sorgulayan insanlar “evet haklısın”, ya da “düşüncelerine katılıyorum” diyemezler.

            Ayrı düşünceler zaman içinde ayrışmaya, farklı frekanslara, mezhep, cemaat, toplum ve hatta ideolojilere kadar gidebilir.

            Ancak çok sık görülmese de insanların bazen aynı fikirler etrafında toplandığı, aynı hedeflere-ideallere kilitlendikleri görülür.

Olağanüstü durumlarda kenetlenme bilinci binlerce yıllık mazisiyle destanlaşan çeşitli badireler atlatan milletimizin bir hasleti haline gelmiştir. Ancak millet olarak daha çok zor durumda kaldığımız, başımızın dara düştüğü durumlarda kenetlendiğimiz görülür ki bu millet bilincinin şahlanışında çok önemli roller üstlenmiş milletimiz adına vakıadır.

            Ülke adına olduğu gibi bazen de şehirlerin dara düştüğü durumlarda görülür kenetlenmeler. Hem de doğruları ortaya koyan insanlara olan güvenimiz tamsa.

Bir de güven duyduğunuz insanlar dürüstlüğüyle insanlara dini, içtimai ve ekonomik olarak yol göstericiyse…

Son zamanlarda Manisa’nın duyarlı insanlarına heyecanlı bir telaş sardı.

            Doç. Dr. Necdet Bilgi’nin “İstiklal Yolunda Bestekâr Bir Müftü: Ahmet Âlim Efendi[1] adıyla kitaplaştırdığı; bir kahraman, bir din âlimi ve bir bestekâr olan Âlim Efendi adının yaşatılması adına bir telaş!  

Şehzade Şehir” ‘de çok da sık görülmeyen olumlu işlerde görülen kamuoyu baskısı, fikir ve eylem birliği Âlim Efendi konusunda görülecek mi zaman gösterecek?

            Manisa’nın her köşesinde hatırası, emeği bulunan bir şahsiyete dair şimdiye kadar herhangi bir eserin vücuda getirilmemiş olması Manisa adına utanç verici bir durumdur. Manisa’nın bir an önce yüz kızartıcı bu durumdan kurtulması gerektiğini müteaddit defalar dillendirdik. Hatta İmam hatip Lisesine neden Müftü Âlim Efendi isminin verilmediğini anlamak mümkün değildir!

            Bereket birkaç yıldır adına düzenlenen anma etkinlikleriyle yeniden hatırlanır oldu Âlim Efendi.

            Muradiye Camiine yolunuz düşerse şadırvanın yanındaki servi ağaçlarından en büyüğünün Müftü Âlim Efendi tarafından dikildiğini unutmayın derim!

Sorumlu bir belediyecilik bu ağaç gibi tarihe tanıklık eden binlerce esere bir kitabe koyabilir. Mesela: “Bu ağaç Müftü Âlim Efendi tarafından… dikilmiştir.” Gibi. İspat mı arıyorsunuz? Gelin de anlatalım ağacın kimin doğumu sonrası dikildiğini…

            Ancak son günlerde Manisa’da duyarlı bazı akademisyen ve köşe yazarı dostlarımızın da dile getirmeye başladığı bir gelişme var. Birkaç ay içerisinde hizmete girmesi beklenen Diyanet Eğitim Merkezinin “Müftü Âlim Efendi Eğitim Merkezi” adıyla hizmet vermesi ve Manisa’nın alnına yazılan kara lekeden bir nebze de olsa kurtulması gerektiğini düşünüyoruz.

            Müftü Âlim Efendinin yaşantısı, verdiği mücadele şehrimiz ve ülkemiz adına cansiperane mücadelesini uzun uzadıya anlatmaya gerek yok.

            Manisa’da Müftü Âlim Efendi isminin yaşatılması konusunda akademisyen, yazar ve gazetecilerimiz, valiliğimiz, belediyemiz, diyanet yetkililerimiz… milli eğitim, sivil toplum kuruluşlarımızın tıpkı Alim Efendinin İstiklal Savaşında halkı kenetlemek için verdiği mücadele gibi kenetlenmesi ve en azından mütevazı bir eğitim kurumuna isminin verilmesinin sağlanması gerekir…   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



[1] Manisa Belediyesi Kültür Yay. Manisa, 2008