Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

MANİSA’NIN HUZURU BOZULMAK İSTENİYOR!

31 Ekim 2011 - 20:27

MANİSA’NIN HUZURU BOZULMAK İSTENİYOR!

 

Geçenlerde bir siyasi partinin Manisa il yönetiminde yetkili bir arkadaşla sohbet ederken Türkiye’nin acı gerçeğinin Manisa’mıza kadar ulaştığını öğrenince doğrusu inanmak istemedim!

            Ancak yaptığım küçük bir araştırma ve aldığım bilgiler dostumun endişelerini haklı çıkaracak cinsten tehlikeli tırmanışın varlığını gözler önüne seriyordu.

            Peki, neydi bu dostumun ve Manisa’yı önümüzdeki dönemde daha çok üzecek, gerecek gelişme?

             Manisalı olarak kendini tanımlayan ve Manisa’dan memnun olanlarının oranı %80’den fazla olmasına rağmen maalesef bu Manisa’ya artı değer katacak insanlarını yeterince olmadığını ortaya koyuyor!

            Manisa’da aynı zamanda esnaflık yapan söz konusu arkadaşın anlattığına göre daha çok Doğu ve Güneydoğudan Manisa’mıza gelip yerleşen ve artık vatan edinen insanların rahat çalışma ve farklı partilerde görev yapmaları engellenmek isteniyor!

            Manisa’dan memnun olanların oranlara dağılımı ve kendilerini ifade etme şekli şöyle: %40 yerli, %11 ilçe ve köylerden gelenler,% 20 Doğu ve Güneydoğu’dan gelen diğerleri %29 ise memur ve cevap vermeyenlerden oluşuyor.

            Dükkânlarının iş yerlerinin yakılma tehditleri, dayak ve korkutma ile başlayan bu gelişmeye rağmen Manisa’da yaşayan insanlarımız canla başla ve belki de kendilerini Manisalı gören birçok insandan daha fazla Manisa’ya katma değer katıyorlar.

            Esnafından, işçisine, işverenine… her alanda çalışma ve emek harcayan insanlarımız Türkiye’nin nasıl bir kardeşlik ve hoşgörü ortamına gereksinim duyduğunun da en güzel örneğini sergiliyorlar bir anlamda.

            Ancak bu hoşgörü, bu kardeşlik, huzur ve güvenli ortamı bozmaya, insanları rahatsız etmeye çalışan; içten içe kemirmeye devam eden bir gizli el sinsi sinsi çalışmaya  devam ediyor….

            Manisa tarih boyunca engin hoş görüsü ve kardeşlik ortamıyla anılan, bilinen bir şehir olagelmiştir. 1313 tarihinde Saruhan Bey’in Manisa’yı fethettiği günden bu güne bu şehirde Müslüman’ı, Hıristiyan’ı ve Yahudi’si aynı mahallerde oturmuş, beraber ağlamış ve beraber gülerek dünyaya medeniyetin, insanlığın en güzel örneklerini sunmuşlardır. Bu durum Osmanlı devletinin de dikkatini çekmiş olmalıdır ki “Saruhan Sancağı” “Şehzade Şehir” payesine yükseltilmiş ve tahta çıkacak şehzadeler daha çok Manisa’ya gönderilerek staj yapmışlardır.

            Cumhuriyet sonrası Manisa’nın demografik yapısında ciddi değişimlerin olduğu söylenemez. Ancak 1919–1922 yılları arasında işgalci güçlerle iş birliği yapan ve şehre zararı dokunan aileler şehirden ayrılmış ancak yine de 1960’lı yıllara kadar bu şehirde Yahudi, Rum ve Ermeni’ye rastlamak mümkün olmuştur. Bizce halen mevcudiyetlerini devam ettiren bu insanlarımız artık kültürel olarak Türkleşmiş ve bizim kültür potamız içerisinde kendilerini Manisalı; hatta Türk sayarak yaşamaya devam ede gelmişlerdir.

            Şimdi, son yıllarda Manisa gibi huzur diyarı illerimizde de bazı malum çevrelerin özellikle Manisa’ya yerleşerek vatan kabul eden; çocukları Manisa’nın güzide okullarında okuyan insanlara ne adına ve hangi amaçlarla rahatsızlık verilmek istenmektedir bu konuyu araştırmak gerekir.

            Bu konuda üniversite, valilik, milli eğitim ve sosyal alanda hizmet veren kurum ve kuruluşların sosyolojik, psikolojik ve güvenlik araştırmaları yapmaları elzem görülmektedir.

            Elbette emniyet teşkilatımız elinden gelen gayreti göstererek şehrin huzur ve güvenliği adına var gücüyle çalışmaktadır. Ancak bu sorun yalnız emniyetle çözülecek bir sorun olarak görülemez.

            Manisa örneği tüm ülkenin ortak problemi ve ortak çalışmasının örneğini de oluşturacaktır diye düşünüyoruz.

            Şayet valilik, emniyet,  siyasi partiler, dernekler, sivil toplum kuruluşları, soysal kurum ve kuruluşların bu alanda sosyal çalışmaları olursa biz de           TARSAM (Tarih Stratejik Araştırmalar Merkezi) olarak her türlü desteği vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın 

            Şayet Manisa adına içten içe şehrin ve insanların huzurunu bozan bu tür gelişmelere sağlıklı çözümler bulunabilir ve sorunların üstesinden gelinebilirse-ki mutlaka yapılmalıdır- İşte o zaman Manisa gerçekten “Şehzade Şehir” olduğunu gösterecek kendisine yakışan örnek hizmeti yapmış olacaktır.

            Sayın Valimizin öncelik vermesi gereken konuların başında gelecek konular arasında bu konu daha da elzem görülmelidir…