Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

GİTME ZAMANI

08 Temmuz 2014 - 13:06

GİTME ZAMANI

cümleler kar etmiyorsa 
söz bitmişse
gitme kararı yüksek sesle söylenir olmuşsa 
canını sevdiğim dünya terör örgütlerinin saltanatını devam ettirmeye yarıyorsa!
o zaman çekip gidesin gelir.
o zaman susmak kar etmez. 
kimselerin olmadığı ıssızlığın ortasında çığlık atarsın sesini duyan olmaz. 
çığlık atarsın; çığlığını tuvale, tuşlara ve satırlara kahır dolu harfleri de silah gibi kullanarak atarsın kimsecikler duymaz!
sesim bana yetmiyorsa ve üstelik Babil kulende çölde vaaz veriyorsan ne işin var kalabalıkların ortasında yalnızlığı yaşayıp bağırıp çağırmaya diyesin gelir!
bazen gitmek gerek 
yüreklilerden bir yürek devleti kurmak için gitmek!
ama nereye hangi gönlün ülkesine girmek?
meçhule açılan yelken rüzgarı beklemeye başlamışsa rüzgarın şişirdiği atlastan yelkenler bir gün yola çıkacaktır!

İnsanlar insan olduğunu unutmuşsa,

inanç diye atalar kütürü ve cahalet kırıntılarıyla debelenip duruyorsa,

kapitali bol olanlar saltanat sahibiyyse,

onur, şeref san ve millet ayaklar altına alınmışsa gitmek gerek diyorum!

Hayal ülkelerine gitmek... Sonsuzluğun içinde gök girisi olmayan renklerin ülkesine gitmek! Mat renkler bürünen insanların yaşamadığı ve dindarın  inancını yaşadığı, zenginin malını yoksulla paylaştığı ülkelere kaçmalıyım diyorum! Düşüncelerin zengin hasat mevsimlerinde yeni derlenmiş hasat mevsimi olduğunun bilincide olan ülkelere gitmek!

Keşke diyorum "Yunus gibi deniz içinde balık olsam,
Yusuf gibi kuyu içinde gece-gündüz kalsam,
Yâkub gibi Yusuf için ağlayıp inlesem,
Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?..." [1]

Gidersem arkama bakar ve gitmekten vaz geçer miyim?

Daha önce gidenler nasıl gittiyse gitmek gerek...

Yahya kemal’i düşünürüm ‘Sessiz Gemi’ye binerek gidişini:

“Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden 
Çok seneler geçti, dönen yok seferinden.“

Sıfır üçte dokuz şiddetindeki depremlerine ayarlı saatlerimiz bizi uyandırmadan; Simerenyaya varan yollar zor ve çetrefilli de olsa gitmeliyiz.

“İnsan ruhunu anlamadan atomu izah etmek mümkün değildir.” Diye haykıran Peyami Safa’nın kurduğu bir ülkeydi Simeranya! Bilirim bilmesine de böyle bir ülke yalnız romanlarda mıdır bilemem!

Belkide gitme şöyle olursa gitmeyi daha kolay sindirebiliriz:  “Bizim ebedi kalmaya namzet tarafımız, herkese, her şeye, her zamana, her mekana şamil ve Allah’a bağlı bu “şuurüstü” bölgemizdir. Onu geliştirdiğimiz nisbette “yalnızlık dramı”  mızdan kurtuluruz.”[2]

Yalnızlık dıramından kurtulmak için gitmeliyiz!

Mekke’den çıkar gibi,

Taif’ten, Mohaç’tan, Viyana’dan, Çanakkale’den döner gibi

Son seferden döner gibi gitmeliyiz!

Seferden dönen atlar gibi yeniden sefere hazırlanmak için gitmeliyiz!

[email protected]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[1] Hoca Ahmed Yesevî / Divan-ı Hikmet

[2] Peyami Safa, Yalnızız, s.364