Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

Bedestenden Basu Badel Mevte!

27 Ekim 2010 - 11:17

 

Bedestenden Basu Badel Mevt’e!

 

Evliya Çelebi Manisa’da 60 mahalle, 6660 ev, 105 cami ve mescit, 3040 çeşme, 3360 dükkân, hanlar, hamamlar, medreseler, köşkler ve konak olduğunu yazar.

Ayrıca Çelebi Manisa için “mamur bir şehir” olduğunu tespit ettikten sonra, “uçsuz, bucaksız ovasının reyhan ve güllerle süslü köyler ile dolu” bulunduğunu kaydeder Seyahatnamesinde!

Bugün şöyle bir dolaşayım diye çıktım şehrin sokaklarına.

Şehri dolaşmazsanız şehrin size ait olduğunu hissedemezsiniz.

Yürüyerek dolaşacak ve yorulduğunuzda oturup bir çınar altı kahvehanesinde bir Taş Mektebinde çay içeceksiniz ki dolaştığınıza değsin. Şehir sizi kabullensin. Bir de dolaşmaya çıkmadan önce hedef belirleyip öyle çıkacaksınız. Yoksa gittiğiniz yerde fazla kalamaz ve o yeri hissedemezsiniz!

En azından ben öyleyim, şehri yaşamak için adımlamalıyım.

Birkaç saatlik zamanı fırsat bilip Bedestene doğru yürüyorum.

Aslına bakarsanız aklımın bir köşesinde de çoktandır göremediğim bizim Şarapçı Orhan var! Ancak Orhan’ı görmek mümkün olmadı. Son zamanlarda göremiyorum onu. Merak etmiyor da değilim hani!

Şarapçı Orhan lakabıyla meşhur Orhan hakkında ne düşünülürse düşünülsün üzerinde durmaya ve onunla ilgilenmeye değer bir insan kendisi! Her ne anlatılırsa anlatılsın sonuçta şehrimin bir parçası. Şarapçı Orhan hakkında önemli olan da bu şehirde yaşıyor olması bence!

Neyse konu bu değil.

Bedesten’e doğru giderken lise yıllarım, gençliğim ve buralarda geçirdiğimiz hoş ve neşe dolu zamanlar bir bir geçiyor zihnimden.

Dükkânlar kapanmış. Esnaf karamsar. Bakırcıların sesleri kesilmiş. Ayakkabı köselesini vuran ustalar susmuş! Yetmiş seksenli yıllardan kalan esnaf sayısı yok denecek kadar az. Birçok esnaf mahalleyi tanımıyor. Muşlu, Siirtli, Vanlı, Karslı… Atadan dededen dükkân işleten çok az esnaf var burada. Bedesten de bedestenlikten çıkmış, ha yıkıldı ha yıkılacak vaziyette.

İki yıl öncesi Anıtlar Yüksek Kurulu ile dükkân sahiplerinin anlaştığını ve İl Kültür Turizm Müdürlüğümüzün girişimleriyle restore edileceğini duymuştuk Bedestenin. Ancak şu anki görünümü işler acısı.

Dükkânlar boşaltılmış, bedesten tamirata hazırlanmış belki ama bu durumu daha bir yıkılmaya meyyal bir görüntü sergiliyor. Esnaf Ökkeş Beyle görüşürken kelimeler boğazında düğümleniyor Bedesten derken! Kırk yıldır aynı dükkânda esnaflık yapan insanlar buraların bekçisi adeta. Sahip çıkıyorlar ellerinden geldiğince buralara.  Ancak Bedestenin iç çatısı çöktü çökecek. Yetkililer bir an önce el atmazsa altı yüz yıllık tarihi anıt yok olup gidecek ve bizler de bu lekeyle yaşayacağız şehir olarak!

Bir an önce mülk sahipleriyle anlaşma yapılıp onarım çalışmalarına başlanmalı. Korkarım üzerinden bir kış daha geçerse zaman çok geç olacak!

 Ökkeş Beyin anlattıkları bir vahametin bir yok oluşun sessiz çığlığıydı. Kulaklarımda çınlayan isyanın cümlelere dökülmüş hailini anlamak için Bedestenin dile gelmesi ve yeniden ayağa kalkması gerekiyor ey Şehzade Şehirliler!

Bedesten öyle bir yer olmalı ki tarihi hüviyetine kavuşabilmek için Şarapçı Orhan’dan esnaf ve sanatçısına burada kendine uygun bir mekân bulabilmeli insanlar!

                Bugün olmazsa çok geç!

            Korkarım yarın basu badel mevt olacak Manisa Bedesteni için!

19 ekim 2010 denge gaz.yay