İMTİHAN

İMTİHAN

Yapıp etmelerimizden mesul olduğumuz, sorumluluklarımızın toplanıp çıkarıldığı, muvazene sağlandığı, nihayetinde hesap görüp hesap verildiği ve sonucun her şeyi alt üst ettiği eylemler bütünün adı dense yeridir.

Yapıp etmelerimiz aklımızdan geçirdiğimizde sonsuz sayısına yakınlaşacak kadar çoklukla karşı karşıya kalırız. Ürkütücü büyüklüğün hesabını vermekte bir o kadar ürkütücü olsa gerektir.

Mesul olduğumuz, sorumluluklarını üstlendiğimiz fiili ve kavli durumları benzer bir düzenlemeye tabi tutsak ömrümüzün tamamını neredeyse kaplayacak bir büyüklüğe ulaşacağını tasavvur edebiliriz. Bu durumda onlardan hesaba çekilmenin şiddetini algılamamak da mümkün olamaz.

Muvazeneyi bir ölçü olarak gördüğümüzde her şeyde denge gözetmemizin gerektiğini idrak ederiz. Etmediğimiz takdirde karşılaşacağımız sınanma olmayıp mihnet-eziyet- sıkıntı ve bu bağlamdaki kelimeler katarının karşılık geleceği müşküller olacaktır.

Tekil olanlarla başa çıkamazken çokluk karşısında mağlubiyet kaçınılmaz olacaktır. O zamanı yaşamamak için evvelinde tedbir almak icap eder. Bu durumda, gönlümüzün gönül verdiği zorluklara peşinen talip olmak denge kurma açısından elzem bir tavır olacaktır, herhalde.

Küçük- büyük demeden atılacak adımların peşinden giderken yeni adımları hevesle tekrarlamak belki de çilekeşliğimizin mayasını karma vesilesini oluşturacaktır. Sadece kar-zarar bağlamından kurtulmak aynı vakitte bizi hissi doygunluğun aguşuna bırakıverecektir. Anlatılmaz yaşanır tanımlamasını bu vesileyle iliklerinize kadar hissedecek ve yaşayacaksınız.

Bizlerin zaaflarının izalesi içinde bir denge aracıdır, mesuliyetler. Sorumluluklarımızın farkında olarak imtihanların kazandırdığı idrak mevsimlerinde, geçerli not almak dileğine kavuşmanın keyfini çıkarmak arzusu var ise zihinlerdeki ilke şu olmalı:

Sevdiklerimiz, beğendiklerimiz, kıymet verdiklerimiz, önemsediklerimiz bizim imtihanımızın çalışmamız gereken yerleri olacaktır. Hazırlıklı olup ön belleğimizde bu kıymetlerimizi tutanlardan olmaya gayret göstermeliyiz.

Her fırsatı fırsat bilmek kadirşinaslığı, cömertliğin ufkunda gezindirirken bizleri, yılgın-yorgun gönüllerde, ümit şafağının sökün ettiğinin de muştusunu bildirir. Vazifenin gönüller yıkmak değil gönüller kazanmak olduğunun bilinciyle yeni imtihanımız gerçekleşir.

Kazanmak dileğimizi çabalarımızla taçlandırmak muradımız olsun.

Muammer AZMAK 03.11.2022