Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

FENERBAHÇE KURTULUR MU?

07 Temmuz 2011 - 19:06

 

Futboldan anlıyorum desem yanıltıcı olurum herhalde. Tiryakilik var mı diye kendi kendime sorduğumda aldığım cevap şöyle dillenmekte: Türkiye ile ilgili düşüncelerin dolmuşuna binerek milli maçları seyrederim. Rakip takımı yenilgiye uğrattığımızda çaktırmadan için için mutlu olurum. Yeni bir din algılaması içinde olanlarla karşılaşınca onların ibadet aşkıyla kendilerinden geçmelerini, şevk ve iştiyak içinde, ağızlarından köpükler saçarak ret edişlerini ya da kabul edişlerini, keyifle seyredebilmek için biraz kışkırtırım. Tahlilleri, yorumları, taktikleri kendinden geçercesine dile getirişlerini gözlemlemek, inanmanın ve sevmenin insanın üzerindeki olumlu ve olumsuz tesirini en canlı şekliyle an be an yaşamak adına onları harekete geçirecek bazı cümleleri zihinde hazır tutarım. İşte futbol ile alakam bu minval üzere sürüp gelmektedir.

 

Pekiyi de bu Fenerbahçe dertlenmesi neyin nesi diyeceksiniz. Güncel olması ya da etraftaki arkadaşların bazılarının çok fazla etkilenmiş olmaları diye bir geçiştirme yapmaya kalksak sizlerde haydi oradan diyeceksiniz. İyisi mi ne biz öyle diyelim ne de siz öyle deyin.

 

Renklerin büyüsüne mi kapıldılar, başarıların çokluğuna mı kandılar, eş-dost, kardeş-ağabey, baba-amca, veya diğer etkenlerin etkisiyle mi oldular, nasıl oldularsa olsunlar, birçok gönül bağı kurmuş insanımın derdi derdim oldu. Şike. Sözlüklere bakıldığında karşınıza çıkan tanımlamalar adeta kanı donduracak cinsinden. Aldatma, bir spor müsabakasının sonucunu değiştirecek maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma. Hile yapmak. Danışıklı dövüş. Bir başka deyişle gönül verenleri, umutları, hayalleri, sevdaları hiçe saymak; doğruluk, hakkaniyet, dürüstlük, hakkına razı olmak gibi değerleri görmezden gelmek, yok saymak, olabilecek sonuçlara rıza göstermemek, çoğunluğun duygularıyla oynamak, milyonların düş kırıklığı yaşamasına sebep olmak, mutluluğu yaşamış olanları yeise düşürmek, inandırıcılığı kaybetmek, başkalarının güven duygusunu yıkmak.

Genel kabul görmüş erdemli davranışları zayıflatmak, kötü düşünceye sevk etmek, memleket evlatlarının birbirinin aleyhine tavır almalarının yeni bir zeminini oluşturmak, milli birliğe zarar verecek zararlı hareketlerden birisi, haksız yükselişin sonucunda yere düşüşün ortaya çıkardığı nahoş durumlar olaylar ve kişilikler.

 

Ayrıcalıklarımızın, gayretlerimizin, dirayetli, disiplinli oluşun, bireysel becerilerimizin, takım ruhu adlandırmalarımızın mükâfatı olan birinciliklerin diğer adıyla söylersek şampiyonlukların birkaç kendini bilmez elinde oyuncak olmasını, insanların duygularının sömürge aracı haline getirilmesini kabul etmek mümkün değildir. Bu ve benzeri aldatmaya yönelik yapılan hareketlerin yaygınlaşması, görmezden gelinmesi veya tasvip ediliyormuş havası verilmesi halkın kişilik yapısı üzerinde olumsuz etki oluşturmasına fırsat verilmesi demektir ki; geleceğimiz açısından fevkalade tehlikeli bir yöneliş olarak kabul edilmelidir. Hele hele alan değiştirerek, isim değiştirerek farklı sosyal yapılanmalarda karşımıza çıkacak olursa bu milli bir felaket olarak kabul edilmeli ve top yekûn mücadele edilmelidir.

 

Kısa zaman diliminde ilgililerin bir sonuca varıp varsa gerçek suçluları cezalandırıp suçsuz olanları aklayıp kamu vicdanında bir rahatlama meydana getirmesi dileğimizdir. Uzun yıllardır varlığından hep söz edilen cismen ortaya konmamış olan bu aldatmaca düzenlerin ve düzenbazların varlıklarını sonlandırmaları, ilan ile deşifre edilmeleri, bir daha olabilecek olanlarına meydan vermeyecek kararları almaları, yeterli yaptırımlarla karşı karşıya bırakmaları da temennimizdir. Kirletilmek istenen kurumlarımızın en kısa zamanda kendilerini temizleyecekleri de öngörümüzdür.

 

Kurumsal kimliklerin bu oluşumların dışında tutulması gerekir kanaatindeyim. Bireylerin kendilerine çıkar temin etmek maksadıyla aidiyet hissettikleri müesseseleri bu tür şaibeli işlerin içine çekmeleri her zaman karşılaşılan bir durumdur. Kuruluş amaçlarına uygun şekilde yıllarca faaliyet göstermiş olan kurumları kara bir leke ile damgalamak talihsizliğine düşmeyelim. Sportif çalışmaların birçok alanında mücadele eden, ter döken, hak ve hakikatin ardından ayrılmayan elinden geleni yaptıktan sonra sonuca eyvallah deyip yeni müsabakalara hazırlanan, hilesiz, hurdasız sporcuları ve camialarını canı gönülden kutluyorum. Bel altı vuruşların yapılmadığı her şeyin göz önünde olup bittiği mücadeleler verilmesi, başarılar elde edilmesi umuduyla… 06/07/2011