Melek DÖRTBUDAK

Melek DÖRTBUDAK

[email protected]

MANİSA’NIN MAVİ GÖZLÜ DEVİ

24 Mart 2020 - 22:52

MANİSA’NIN MAVİ GÖZLÜ DEVİ

Devler sadece masallarda olmazmış. Masallar bir varmış bir yokmuş diye başlar ya insan hayatı da böyle sanırım. Kalbur samana sığar mı bilinmez lakin kocaman yürekli devler kocaman yüreklere sığarmış.

Allah’ın lütf-ı ilahisi ile dünyaya teşrif edersiniz. Size verilen bu kısacık ömrü küllî iradenin gölgesinde cüz’î iradenizle aldığınız kararlar çerçevesinde tamamlarsınız. İnsan bu yolda yürürken hatalar yapar, sevaplar işler, öğrenir-öğretir ve bunların neticesinde tecrübeler edinir, olgunlaşır.

Biz Yaşar Uğur beyle Manisa’ya geldiğimiz yıllarda tanışmıştık. Esnaf arasında ve Manisa halkı onu Yüncü Yaşar, Yaşar Bebe olarak tanırdı. Bir zamanlar yaptığı işlerden dolayı ona bu lakapları takmışlardı. Soyadından ziyade bu lakaplarıyla tanınan Yaşar Uğur ağabeyimiz Antalya Aksekili ama yıllar önce ailesinin Manisa’ya yerleşmesiyle Manisalı olmuştu. Yaşar abimiz beyaz saçlı, mavi gözlü, orta boylu, akıllı mı akıllı bir Anadolu insanıydı. Manisalıyı bir Manisalıdan daha iyi tahkik edip tanımış biriydi, kendi deyimiyle “tam bir çarıklı erkân-ı harpti”. Tam da öyleydi, öyleydi diyorum çünkü 29 Mart 2018’de onu son yolculuğuna uğurladık.

Manisa halkı değerli bir iş adamını kaybetmiş (o gerçekten bir iş adamıydı, bütün Manisa’nın ve Manisalının işlerini hallederdi), üç evladı babasız kalmış, bizler Aydınlar Ocağı ve Manisa Mevlana Düşüncesi ve Araştırma derneği olarak faal bir üyemizi, en yakın dostumuzu kaybetmiştik. Fakat Manisa’nın yoksulu garibanı babasını, velinimetini her şeyi olan Yaşar amcasını kaybetmişti.

Şöyle ki Yaşar abimizin çarşıda bebek eşyaları satılan bir dükkânı vardı. Bu dükkânı bütün Manisalı amma en çok da ihtiyaç sahipleri bilirlerdi. Yaşar abilerine ihtiyaçlarını bildirirler Yaşar abimiz de kendisine gelen yardımları sahiplerine ulaştırırdı. Bunu yaparken azami titizlik gösterir, gerçek ihtiyaç sahiplerini tespit eder, onlara yardım etmeye gayret ederdi. Bazı ihtiyaç sahipleri vardı ki elektrik-su faturalarını ödeyemez, onları Yaşar abimize getirir o da nazının geçtiği dostlarından rica eder bu faturaların ödenmesini sağlardı. Yine yardım amaçlı toplanan paralarla her ay düzenli yardım yapılan ailelere toptancıdan alınan gıdalar paketlenir, sağlık problemi olmayanlar Yaşar abinin dükkânına uğrar alır, gelemeyenlere de Yaşar abi kendi arabasıyla evlerine kadar ulaştırırdı.

Bazı aileler de vardı ki onlara da zaman zaman okuyan çocukları için destek verirdi. Üniversitede okuyan Manisalı gençlere burs verilmesi için Aydınlar ocağıyla sıkı bir çalışması vardı gençlere her ay düzenli burs veriliyordu. Bazılarımız da onun sohbetine, dostluğuna, tecrübesine ihtiyaç duyuyorduk.

Hâsılı kelam; insan vardır bu dünyaya geldiğinden de göçtüğünden de kimsenin haberi olmaz. İnsan vardır dünyaya teşrif ederken de dünyadan göçerken de ailesi ve dostları yanındadır. Ama bir grup insan da vardır ki dünyaya gelirken yanında sadece ailesi ve dostları vardır amma giderken arkasında sadece kendi evlatlarını değil bütün elinin dokunduğu herkes yanındadır. Bu insanların gidişi de her dokunduğunu öksüz ve yetim bırakır. Yaşar abimiz de işte bu saydıklarımızın en sonuncusudur.

Yaşar abimizin dünyaya teşrifinin nasıl olduğunu bilemem amma gidişinin pek çok garibanı öksüz ve yetim bıraktığını biliriz. Hepimiz gördük, şahit olduk.

Bu dünyadan iyilikler üzere gelip geçenler bu dünyada iz bırakanlardır. O kendi sıkıntılı zamanların da bile kendinden ziyade, ihtiyaç sahiplerini hiç ihmal etmemiştir. Bu dünyaya iz bırakan Allah’ın yarattığını,  Allah için seven ve Allah dostlarını dost bilen Yaşar ağabeyim, seni çok arayıp çok özleyeceğiz.

Herkesi bilmem ama bizim hayatımızda kalın çizgilerle çizdiğin bir iz bıraktın. Yerinde rahat uyu, mekânın Firdevs olsun, makamın gül koksun…

Melek Dörtbudak