Mehmet Tayfun MOĞOL

Mehmet Tayfun MOĞOL

[email protected]

CORONA

15 Mart 2020 - 21:48 - Güncelleme: 15 Mart 2020 - 22:19

CORONA

Tüm Dünya insanını; sınır tanımadan tehdit eden Covid19  virüsü  ticari ,sosyal ,kültürel anlamda zora sokarken özgürlükler bağlamında da kısıtlamalara  neden olmuştur. XXI. Yüzyıl  itibarı ile ulaşım araçlarının  hızlanması ve yaygınlaşması siyasi rejim anlayışlarının değişmesi üretim araçlarının modernleşmesi Manufactür  seviyelerinin yükselmesi  arz artışına olanak tanımıştır. İnternetin ve sosyal medyanın aniden hayatımıza girmesi tanıtım, pazarlama ve satış  olanaklarının akıl almaz derecede gelişmesi  ve turizm hareketleri Dünyayı  büyük bir köy haline getirmiştir. Milyonlarca insanın dolaşımda olduğu Dünya üzerinde Corona  benzeri  enfekte olabilme hızları yüksek  virüslerin de insanlarla birlikte taşınması kaçınılmazdır.

Son haftalarda görülen şudur; Tehditi ciddiye alan iyi organize olan ülkeler virüsün yayılma hızını önemli ölçüde kontrol altına alabildiler. İsim zikretmek gerekirse Çin Halk Cumhuriyeti ivedilikle aldığı katı önlemler ve uyguladığı bilimsel metodlarla vaka sayısını önemli ölçüde düşürebilmiştir.

Yurdumuzda ilk vakanın görülmesinden sonra yetkililer bir dizi önlemler almaya başlamışlardır. Fakat tüm medyada o kadar fazla bilgi kirliliği oluşmuştur ki alınan tedbirlerin önemini küçümseyecek sınıra gelmiştir. Hatta Türk geni taşıyanlara virüsün etkisinin olmayacağı gibi hurafeler bile ortaya atılmıştır. Mücadelede Karar alma mekanizmalarının  özerk davranabilmesi çok önem arz etmektedir. Soğukkanlı olmakla panik çıkma olasılığı arasındaki optimal davranma sınırı kestirilememiştir. Bu bakımdan kararlar eksik veya geç verilmiştir. Okulların kapanması kararı çok doğrudur fakat aniden verilmiş kararın muhatapları olan öğrenciler mağdur olmuştur. Eskişehir, Denizli, İstanbul, Ankara, Konya, Sakarya, İzmir v.b. illerimizde bulunan üniversitelerde yüzbinlerle ifade edilebilecek öğrenci popülasyonu eğitim görmektedir. Öğrencilerimizin önemli bir bölümü maalesef başka illerde ikamet etmektedir. Öğrencilerin  alınan ivedi kararlarla memleketlerine deplase olması normal şartlarda bile büyük sorun teşkil etmektedir. Otogarların ve Ulaşım araçlarının dezenfeksiyonu bu mahallerde gıda maddesi satan yerlerin sanitasyonu ne kadar sağlanabilmiştir? Ulaşım araçlarının seferberlik hallerinde olduğu gibi kullanılarak otogarlarda ve garlarda yığılmayı önleyecek tedbirler alınabilirdi. Yoksa okullarda toplanmasını önlemeye çalıştığımız öğrenciler başka yerlerde toplanmış olmuyorlar mı?

Sanat etkinliklerinin ertelenmesi doğru bir karardır. Lig maçlarının seyircisiz  oynanması olumludur Hiç oynanmaması daha evladır. Oynanması ve sadece şifreli kanallarda gösteriliyor olması taraftarları kafelere gitmeye yönlendirecektir. Kahvehanelerin ve kafelerinde bir süre kapalı tutulmasında yarar vardır. Özellikle nargile kafeler gerekli dezenfeksiyon bilgisine sahip değillerdir.

Diğer bir hassas konu da Cuma namazları için Diyanet işlerinin kati tebliğ yayınlamamış olmasıdır. Türkiye de Diyanet işleri Başkanlığının 2019 yılı itibarı ile açıkladığı cami sayısı  84.684 dür. En büyük cem edilen alanlar camilerdir milyonlarca kişi aynı anda namaz kılmaktadır. Kabe’nin kapatılması komşu ülkelerde Cuma namazlarının kılınmama kararı alınabildiğine göre olağan üstü durumda bizde de uygulanmalıydı. Hz. Muhammed zamanında bazı hallerde Cuma namazı kılınmamıştır.

Umre ziyaretinde bulunan binlerce vatandaşımızın yurda dönüşlerinde uygulanacak karantina  konusunda kararsız kalınmıştır. Bir kısmı karantinaya alınmamıştır. Diğerleri medyanın ve halkın tepki göstermesi sonucunda acil olarak hava alanından alınarak öğrenci yurtlarında karantinada kalmalarına karar verilmiştir. Yurtta kalan öğrenciler gece apar topar dışarıya konulmuştur.

Önemli bir diğer konu; Yunanistan ve Bulgaristan sınırına giden ve  AB ülkelerine geçmek isteyen çeşitli Ülkelere ve ırklara mensup yüzbinlerce kişi bulunmaktadır. Sınır kapıları açılmadığı için tampon bölgede her türlü gıda temizlik gibi insani şartlardan uzak olarak beklemektedirler. Corona virüsünün bu insanlara bulaşması ihtimali yüksektir. Böyle bir olasılıkta yapılabileceklerimiz kısıtlıdır ve büyük insani trajedilerle karşılaşabiliriz. Geri çağırsanız yeterli karantina alanınız tıbbi araç gereç ve personeliniz yok orada bıraksanız sağlık hizmeti veremezsiniz. Değneğin tutulacak tarafı yoktur.

Yaşadığımız Dünyada geçmişte olduğu gibi gelecekte de virüsler ve hastalıklar olacaktır. Önemli olan bizim eğitimli ve hazırlıklı olmamız organize olabilme yetimizi geliştirmemizdir.

Eğitimden kastımız şudur her vatandaşımız ilkokul seviyelerinden başlamak kaydıyla mecburi olarak Hijyen konusunda eğitilmelidir. Gıda üretim ve satış zincirinde görev alan tüm çalışanlara sanitasyon ile ilgili yeterlilik belgesi şartı getirilmelidir. Kadın ve erkek kuaförlerinde çalışanlar için hijyen eğitimi şartı konulmalıdır. Bir müşteri için kullanılan malzemeler Makas, tarak, fırça, manikür, pedikür malzemeleri örtüler dezenfekte edilmeden başka müşteride kullanılmamalıdır. Hiçbir kuaförün bu bilinç düzeyinde olduğunu görmedim. Kafe, kahvehane vs. yerlerde esnafın kullanılan bardak kaşık tabak dezenfeksiyonuna rastlamak çok zordur. Avm.lerin  fast food  gıda servisi yapan bölümlerinde kullanılan tepsiler geri toplandığında yıkanmadan sadece üzerlerindeki  kağıdın değiştirilerek yeniden kullanıldığını görmekteyiz. Covid19 gibi virüslerin sert yüzeylerde saatlerce yaşayabildiği düşünülürse işin ciddiyeti açığa çıkar.

Özetle bu tür viral kuşatmalar karşısında her şeyin yetkililerce yapılmasını beklememek gerekir. Kişisel olarak Hijyen kurallarını öğrenmek uygulamak getirilen kısıtlamalara uymak insanlık görevidir.

Tüm insanlık alemine geçmiş olsun.

Mehmet Tayfun MOĞOL

15.03.2020