Mehmet Tayfun MOĞOL

Mehmet Tayfun MOĞOL

[email protected]

BİZİM MANDA TERHİS OLDU

31 Ekim 2019 - 14:05

BİZİM MANDA TERHİS OLDU                                                                                          

Bugün sizlere askerlik ile ilgili bir anektot aktarmak istiyorum.

Bedelli askerlik oldum olası bana adaletsiz gelmiştir. Herhangi bir engeli olmayan erkek vatandaşların belli yaşlarda sıra ile vatan hizmeti yapması; iş deneyimine, eğitimine göre görev ve rütbe alması göreceli olarak adil bir sistemdi.1950’li yıllarda yurtdışına çalışmak için giden vatandaşlarımız artmaya başlayınca.Yurt dışında bulunan erkek çalışanlar  askerlik görevini yapmak için Türkiye’ye geldiklerinde  bulundukları ülkelerdeki işlerini kaybetme riski ile karşı karşıya geldiler.Devlet gurbette çalışan bu işçilerimize kolaylık sağlayarak belli bir bedel karşılığında bu hizmetten muaf tuttu.Zamanla siyasi otoriteler çıkardıkları yasa ile banka şubesine gidip bedeli yatıran herkesi  askerliğini yapmış saydı.Bununla beraber vatan görevinde parası olmayan garip gureba aleyhine haksızlık doğdu.Parası olan Starbucks’ta kahve keyfi yaparken parası olmayanın Doğuda -25 c’de ölümle burun buruna gelmesi pek adil görünmüyor.

Osmanlıda ilk bedelli askerlik Yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra “Bedel-i şahsi” denen uygulamadır.Zorunlu askerlik hizmetine gitmek istemeyen kişilerin devlete para vermek değil yerine  askere başkasını göndermesini içeriyor. Gerçek anlamda ilk para bedelli askerliğin 1870 yılında çıkan kanunla önü açılmış oldu. Bu kanunla bedel-i şahsi bulamayanlar 5 yıllık zorunlu askerlik yerine 15.000 kuruş bedeli nakdi ödeyerek 3 ay eğitim alarak askerlik hizmetinden muaf oluyorlardı. İttihat ve Terakki’nin çıkardığı(Ahz-ı asker)Kanunu ile 50 lira bedelle sadece 6 ay askerlik yapılabiliyordu.

14 Mayıs 1914 te kabul edilen Mükellefiyet-i askeriye kanun-ı muvakkati ile askerlik hizmeti yeniden düzenlendi. Kanuna göre hanedan dışında herkes askerlikle mükellefti. Gayri müslim askerler ve yaş ortalaması 40’ın üzerinde olan müslümanlar ordu içinde silahsız askerlik yapacakları amele taburlarında hizmet vereceklerdir. Bu taburlarda görev yapan vasıflı veya vasıfsız amele ve ustalara yevmiye ödenmiştir.

Şaşırtıcı bir bedelli askerlik olayı Bahriye’de uygulanmıştır. Gemi tersanelerinin havuzları gemi havuza alındıktan sonra suyu boşaltılırdı. Bu İşlem makinalarla değil  havuzun yanı başında kuyu dolapları gibi havuz dolaplarının mandalar koşularak çalıştırılması ile yapılırdı. Dolaplara eskiden beri Kürt neferler nezaret ederdi bunlara “mandacı”ağalarına da “Manda ağası” denilirdi.Mükellefiyet-i askeriyenin kabulünden sonra kur’ası tersaneye düşen vatandaşlardan bedel verecekler için para yerine mandalı bedel kabul edilmişti. Askerliğini Bahriyeli olarak tershanede yapacak olan bedelliler, kendi yerlerine havuz dolaplarına manda gönderirlerdi. Sahibinin yerine hizmet müddetini dolduran mandaların boynuzları yaldızla boyanır, terhis belgeleri sırmalı kordonlarla iki boynuzunun arasına asılır törenle sahibine teslim edilirdi. Köyünde kasabasında davullu zurnalı merasimle karşılanırdı.

Teknolojinin yaygın olmadığı tarihlerde buhar ve elektrik gücünden uzak ülkemizde mandaların askerlik hizmetinde bedelli olarak kullanılması ilginç değil mi?

 

Kaynaklar: CNN Türk türkiyenin bedelli askerlik tarihi

               Tarihimizde garip olaylar- R.E.Koçu

              Tarih boyunca Türk Ermani ilişkileri -Doç.Dr.A.Saran