Kadir KESKİN

Kadir KESKİN

[email protected]

DENİZLİ İBRAHİM CİNKAYA SOSYAL BİLİMLER LİSESİ

21 Aralık 2015 - 21:37

DENİZLİ İBRAHİM CİNKAYA SOSYAL BİLİMLER LİSESİ

Postacı izine çıktığında “Şu şehri bir gezeyim” demiş. Ben de Manisa Lisesi Müdürü iken gerek yurt dışında, gerekse yurt içinde gittiğim yerlerde hep okulları gezerdim. Gezdiğim okullarda farklı bir şey varsa, onu kendi okuluma kazandırmaya çalışırdım. Nitekim Kardeş okul İngolstadt Apian Gymnasium’un davetlisi olarak Almanya ‘ya gittiğimde kardeş okulda gördüğüm “ Serbest köşe tahtası, Stres duvarı, boksör torbaları, okul bahçesinde betondan oluşan pinpon masalarını yaptırarak öğrencilerimizin kullanımına hazır hale getirmiştik...

Şimdi de okullarda ilgi gören eğitim seminerlerim dolayısıyla Türkiye’yi geziyorum. Sanırım Türkiye genelinde seminer verdiğim cezaevleri, üniversiteler ve okul,  sayısı 300’e yaklaşmakta. Trabzon, Konya, Afyon, Denizli Balıkesir, Kütahya, Çanakkale, Ankara, İstanbul,  İzmir,  liselerinde seminerler verdim ve seminerlerim halen de devam ediyor. Gittiğim yerlerde hem seminer verdiğim okulları, hem de vermediğim okulları fırsat buldukça postacının izinde şehri gezdiği gibi  ben de okulları geziyorum. Buda benim hobim olsa gerek. Gerçekten Türkiye’de eğitimin alt yapısı düne göre donanım açısından inanılmaz bir şekilde zenginleşmiş. Mimari bakımından estetik görüntülü binalar, Fatih projesiyle her okula giren akıllı tahtalar, bilgi sayar labratuvarları ve otuz öğrenciyi aşmayan sınıf mevcutlarıyla kısa sürede büyük gelişmeler kaydedildi. Fazla değil 0n üç sene önce okullar açılışından bir ay sonra bile kitaplar temin edilemezdi. Kitapçıların önlerinde kitap kuyruklarından trafik kilitlenirdi. Şimdi ise okullar açılır açılmaz 16 milyon öğrenci sırasında ders kitaplarını bulabiliyor. Bunu başaran dünyada ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Ülkemiz eğitim yatırımlarında son on yılda tahminlerin üzerinde yatırım yaptı. Devletimizin yatırımlarına ilave olarak eğitimsever vatandaşlarımızın katkıları da göğüs kabartıcı. Eğitim seminerleri için gittiğim Denizli’de hayırsever vatandaşlarımızın yaptığı okul binaları gerçekten tek kelime ile muhteşem. Cedide Anadolu İmam- Hatip Lisesi’ni başka bir yazıya ayırmak suretiyle bu yazımda size Denizli İbrahim Cinkaya  Sosyal Bilimler Lisesi’ni tanıtmaya çalışacağım. Okul binası fiziki yapı itibariyle tek kelime ile muhteşem.  Ben yurt dışında dahi böyle bir okul görmedim. Okulun idaresinde de Ankara Üniversitesi Eğitim Yönetimi Planlaması bölümünden mezun olmakla birlikte Türkiye Ortadoğu Amma İdaresi Kamu yönetimini tezli olarak bitiren, dil bilen, olgun, oturaklı bir yönetici Sayın Hayrullah Akgün bulunuyor. Kariyer sahibi, mesleğine gönül vermiş bir yönetici.  Pansiyonunda misafir olarak kaldığım için okulu yakından gözlemleme imkânım oldu. Okuluna her yönüyle hâkim bir idareci olduğu hemen göze çarpıyor.   Disiplinin olmadığı yerde başarı olmaz. Geleceğin yöneticilerinin yetiştiği  “ Enderun ” mektebini andıran bu okulda ilk göze çarpan disiplin. Okul deyince ilk akla gelen zil sesi olmasına rağmen bu okulda zil sesi yok. Her öğrenci tıpkı kurulmuş bir saat gibi zamanında kahvaltı, zamanında pansiyonu terk edip zamanında sınıfta yerini alıp, zamanında dersler başlıyor. Öğretmen ve öğrenci sanki bir otomatiğe bağlanmış. Disiplinli öğrencinin yanında nezaketli, oturaklı bir öğretmen kadrosu da  göze çarpıyor. Ön tekerlek nerden giderse arka tekerleğin de aynı izi takip etmesi gibi okul müdürünün işinin ehli olduğu  okulun işleyişinden  ve düzeninden beli oluyor. Okula giren ister veli, isterse yabancı olsun girdiğinizde öğretmenlerin sempatik yüzü, sıcak ve samimi ilgileriyle karşılanıyorsunuz. Bu güzel ve muhteşem binada eğitimin bütün alt yapısı tam tekmil planlanmış. Öğretmenlerin çalışma ortamları, zümre odaları, okulda kurulan  “ Yaşayan Tarih ve Tarihe Yolculuk” müzeleri tek kelime ile her şey düşünülmüş ve planlanmış.   Okulun başında eğitim planlamasından kariyer sahibi bir yöneticinin olması okulun artı bir avantajı.  Adı üzerine Sosyal Bilimler Lisesi olan bu okulda sosyal faaliyetler de  oldukça yoğun. Türkiye genelinde  “ Felsefe Olimpiyatları ” düzenlenmesi, TÜBİTAK projeleri, münazaralar, açık oturumlar velhasıl dört dörtlük eğitimin yapıldığı bir okul. Okul, aynı zamanda dışa açılmış. Okulun Avrupa’da çok sayıda kardeş okulu da var.   Gençler arasında çok güzel arkadaşlıklar oluşmuş.  Gençlerin kurduğu dostluklar geleceğe dönüktür. Bu dostluklar gelecekte mutlaka meyvesini verecektir. Zira bu okulda okuyan gençler, gelecekte Türkiye’yi yönetecek çocuklardır.  Gençler daha öğrenci iken dünyayı tanımaya başlamışlar, bana göre bu çok önemli. Çünkü burada okuyan çocuklar gelecekte ülkemizin valisi, diplomatı ve siyasetçisi olacaklardır. Çünkü bu okulda taban puanı 460 olan, gözlerinden zekâ fışkıran bir öğrenci topluluğu var. Zaten seminerim esnasında da bu durumu yakinen gözlemledim.

          Dört dörtlük bir eğitimin yapıldığı bu binayı yaptıran Sayın İbrahim Cinkaya Beyefendiyi ziyaret edip tebrik etmek isterdim. Ama seminerlerim dolayısıyla ziyaret etme imkânım olmadı.  Ama nasip olur da tekrar Denizliye gittiğimde mutlaka kendilerini ziyaret edip takdirlerimi ifade etmek isterim. Çünkü gerçekten tebrik ve takdir edilmesi gereken bir hayırsever.  İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi’ni bulmak için İbrahim Cinkaya Bulvarına giriyorsunuz,  alışık olmadığınız son derece görkemli  İbrahim Cinkaya  Sağlık Ocağına  rastlıyorsunuz, arkasından   Avurapa’da dahi emsalini görmediğim İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi, bulvarın bitişiğinde tam tepede  adeta nadide bir yüzük taşı gibi oturtulmuş İbrahim Cinkaya Camii.  Sayın İbrahim Cinkaya’yı şahsen tanıma imkânım olmadı. Ama bana anlatılanlara göre Denizli’nin Şemikler köyünde doğan dar gelirli bir ailenin çocuğu iken dişini, tırnağına takarak , müteşebbis ruhuyla kurumsallaşmaya önem veren Sayın Cinkaya sıfırdan başlayarak gece gündüz çalışıp 1972 de Faber Tekstil, arkasından Faber Mermer, Faber otelcilik, Cinkaya inşaat gibi  çeşitli iş alanlarına  yönelen  Cinkaya 2007 de Denizli’de vergi rekortmeni bile  olmuştur.  Havuza akan suyun gideri olmazsa o havuzdaki su kirlenir.  Sayın İbrahim Cinkaya beyefendi yaptığı hayır ve hasenat yardımlarıyla havuzun giderini de sağlayarak Denizli’de gönüllerde taht kurmuş bir iş adamımız.  Tebrik ediyorum Sayın İbrahim Cinkaya beyefendi kardeşim.  Eğitim semineri için Denizlide söz verdiği okullar var.  Kısmet olursa tekrar Denizliye geldiğimde okul müdürü Sayın Hayrullah Akgün kardeşimle ziyaret edeceğim ilk insan sizsiniz.

        

         Elli yıldır eğitimin içinde olan ve hala seminerlerim dolayısıyla okul gezen bir eğitimci olarak böyle muhteşem bir okulu, okulun değerli yöneticisi Sayın  Hayrullah Akkgün’ü, eğitim kadrosunu yakından tanımama vesile olan  Manisa’dan tanıdığım,  çok sevdiğim, öğretmenliğine gıpta ettiğim meslektaşım Din bilgisi öğretmeni Sayın Faruk Atalay kardeşime de ayrıca teşekkür ediyorum.

         Sayın İbrahim Cinkaya Beyefendi Tük Milli Eğitimine böyle muhteşem bir okul kazındırdığınız için hem iş hayatınızda sizlere, hem de kurduğunuz bu güzel okulda okuyan öğrencilere başarılar temenni ediyorum.