Fuat YILMAZER

Fuat YILMAZER

[email protected]

DEVAM TÜRKİYE

26 Temmuz 2019 - 14:39

DEVAM TÜRKİYE

Emperyalistlerin yüz yıllık planıdır.

Yüz yıl önce gerçekleştiremedikleri planlarını şartların olgunlaştığı zannıyla yeniden uygulamaya koydular.

Adını da BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) olarak değiştirdiler.

Bu planla bizi Millilikten ümmetçiliğe evirerek bölgelere ayrılmaya sıcak bakar hale getirmeyi amaçladılar.

Güya ümmetçiliğe evirildikten sonra Osmanlı döneminde olduğu gibi bir devlet kurarsınız aldatmacası var. Siz hoşgörülü milletsiniz dil, din, ırk ayrımı yapmaz herkese otonom bir yönetim şekli verirsiniz diye telkin ediyorlardı.

21.yüzyılda bu tip devletlerin yaşama şansının olmadığını, hele Anadolu coğrafyasında hiç mümkün olmayacağını idarecilerimiz bilmiyordu veya bilmez görünüyorlardı.

Yani 21 yüzyılda Türk devletini ve milletini bu bahaneyle parçalayıp etkisiz hale getirmeyi düşünüyordu birileri.

Çünkü birincisi bölgede İsrail’in rahatsız olmayacağı bir ortam hazırlamak, ikincisi ise Tarih boyunca mücadele ettiği genelde mağlup olduğu din ve milliyet düşmanı kabul ettikleri Türkleri, Türkiye’yi bitirmek.

                                                          ***

ABD ile yakınlaşmamızdan sonra hep günümüz ABD’ye teslimiyetle geçti. ABD’nin yönlendirdiği şekilde hareket ettik.

Bazı zamanlar oldu ki bizi bize tokatlattırdılar, bizi bize öldürttüler.

Onlar hep aleyhimize kullandı tercihlerini.

Hatta doğum kontrolü yoluyla neslimizi bile kısırlaştırmaya çalıştılar, kısmen de olsa başarılı da oldular.

1963-1964-1974 yıllarında Kıbrıs meselesinde Rumların Türklere uyguladığı katliamlara seyirci kalıp, Milletlerarası Hukuka dayalı hakkını kullanan Türkiye’nin karşısında oldular, engellemeye çalıştılar ve ambargo koyarak devletimiz cezalandırdılar.

Tıpkı şimdilerde Suriye’ de PYD terör örgütünün yanında olup binlerce tır dolusu silah, cephane ve malzeme yardımı yaptıkları  ve bizi yapacağımız askeri harekatı oyalamaları gibi.

Tıpkı, Doğu Akdeniz’de ki meselede Rumları destekleyip Türklerin karşısında oldukları gibi.

Tıpkı FETÖ terör örgütünün liderine ve kadrosuna kucak açıp başarılı olmaları için destek verdikleri gibi.

                                                              ***

Ortadoğu da sınırlar ve haritalar yeniden şekillendirilmektedir. Bu nedenle Emperyalistler Ortadoğu’yu Ortadoğu’nun şuursuz insanını birbirine düşürerek kan gölü haline getirdiler.

Kardeş kardeşi katletmektedir. Tahrik edenler batılı Hıristiyanlar, ölenler ise Müslümanlardır. Kardeşini öldüren Müslüman, gülerek bakan da emperyalistlerdir.

Bu gelişmelerin aydınlığında soruna bakarsak etrafımız yüz yıllık planın ruhuna uygun olarak kuşatılmaktadır.

                Çevremiz kuşatılırken Türkiye’nin de yapması gerekenler vardır elbette. Onlarda geç de olsa bazı adımlar attılar.

                Savunma Sanayiin de devlet politikası olarak ilk adımın yine Büyük Atatürk döneminde Silah fabrikasının kurulması düşüncesiyle başladı, 1974 Kıbrıs Barış harekâtından sonra daha da hızlandı, Barış harekâtında yalnız ve desteksiz kalan Türkiye ondan sonra yerli ve milli silah sanayi ne daha fazla para ayırmaya başladı. 2000’ li yıllardan sonra Savunma Sanayiine ayrılan mali meblağ daha da fazlalaştı.

Son zamanlar da yine devlet politikası olarak milli silah üretiminde sevindirici duruma gelmemizdir. İHA-SİHA- Tank- Atak Helikopteri-Kısa menzilli füze ve uzun menzilli toplar ülkemizde üretilmeye başlandı. Son dönem de bu çalışmanın daha hızlı yapılmaktadır.

Bir başka sevindirici gelişmede 21 yüzyılda en önemli eksikliğimiz olan hava sahamızın güvence altın a alınması için S-400 hava savunma sisteminin satın alınmasıdır.

S-400 ler hava sahamızda ki eksikliğimiz şimdilik de olsa giderecek silahtır. Taarruz değil savunma silahıdır. Ama gerektiği zaman taarruz silahı olarak ta kullanılabilir.

Bunlardan başka önemli olan ise topyekûn kendimize güvenerek bizi artık istediğiniz gibi kullanamazsınız mesajının karşımızdakilere verilmesidir.

Ayrıca “Türkiye bölgede tek başına üstün özelliklere sahip bir devlettir” (1)

Alon Makovsky& Sabri Sayarı , “Dünya politikasında gerçek bir bölgesel güç, Pivot devlet olarak gün geçtikçe daha fazla ortaya çıkmaktadır”(2)  diye görüşlerini açıklamaktadır.

Bu gerçekler ışığında Türkiye’nin 21. Yüzyılda coğrafi ve siyasi önemi artmaktadır ve bunun farkına gün geçtikçe daha da fazla varılacaktır.

Devam Türkiye Adına yakışır şekilde dik dur, Dik durdukça sayılacaksın. Çünkü bir tarafta Rusya ve Çin olduğu ve akıllı ve şuurlu bir dış politika takip edildiği sürece Batının senden vazgeçme lüksü yoktur..

Devam Türkiye, Birlik ol Türk Milleti

  1. Alon Mokovsky& Sabri Sayarı- Türkiye’nin Yeni Düzeni- Alfa Yayınları.2002
  2. A.g.e- Sh.3