Erkan AKBALIK

Erkan AKBALIK

[email protected]

Şehrimizi Ne Kadar Tanıyoruz? ( II )

29 Ekim 2017 - 08:46

Şehrimizi Ne Kadar Tanıyoruz? ( II )

            Bir önceki yazımızda, bizi içinde barındıran şehrimizi tanımanın ne kadar önemli olduğunu, aidiyet duygusunun ise şehri tanımaktan ve evimiz gibi kabullenmekten geçtiğini anlatmaya çalıştım.

            Dünyamızın küresel bir köy haline geldiği sıkça dillendirilmektedir. Hemen arkasından da “artık doğduğun değil doyduğun yerdir memleketin” cümlesi kulaklardaki yerini alır. Aslında bu cümleyi kullananların anlatmak istediği şudur. “sen şimdi bizlerden memleketinden uzaktasın, biliyoruz bundan dolayı sıkıntılar ve yalnızlıklar yaşıyorsun, alışık olmadığın bir çevredesin, kısaca yaban ellerdesin, ama idare et, her ne kadar buralara ait isen de işin, ekmeğin oradaymış, oralara alış, memleket kabul et, edemiyorsan da ediyormuş gibi davran.” Bu dile getirilmeyen anlamı aynı doğrultuda daha da genişletmek mümkün, yukarıdaki sözün maalesef taşıdığı gerçek anlam budur.

            Kimimiz, ekmek, iş, aş, kimimiz kan davasına, bazılarımız sevdasının bazılarımız da hayallerinin peşine takılarak memleketlerimizden farklı diyarlara gidiyoruz. Memleket diyoruz da, acaba memleket kelimesinin anlamı nedir? Sözlükte, konumuz olan memleket kelimesinin anlamı şudur “Bir kimsenin doğup büyüdüğü yer, şehir, yurt”*. Dolayısıyla aslında doymaya gittiğimiz yer bizim tam da memleketimiz olmuyor. Memleket gibi sahiplenmek, memleket anlamını tam karşılamıyor. O yüzden memleketinden farklı yerlerde yaşamak zorunda olanların, memleket ile ilgili konuşmalarındaki vurgularına, özlemlerine dikkat ediniz. Çünkü memleketin kelime kökü Arapçada “mlk”dır, yani “mülk”tür o da “sahip olduğunuz şey” anlamına gelir. Sahip olmadığınız şeylere benimdir diyemediğiniz gibi, sahiplenmediğiniz şehre de benim şehrim ya da memleketim diyemiyorsunuz.

            O zaman bir yeri sahiplenmek ve oraya memleketim diyebilmek için öncelikle oranın tanınması ve sahiplenilmesi gerekmektedir. Bir araba alırken bile 10 yere gösterir, geçmiş kayıtlarına bakarız nesi var nesi yok diye.  Nedense birçoğumuzda bu merak ve özen yaşadığımız şehir için yoktur. Tanıma gayretimiz yeterli değildir. Tanımadan aidiyetlik maalesef tam olarak olgunlaşmıyor. Tam aidiyet olamayınca da sahiplenmeler ya da memleketim ifadeleri dilden gönüle geçmiyor.

            Bir önceki yazımızda, kadim şehrimiz Manisa’yı çok kısa ve özet cümleler ile tanıtmaya başlamıştık. Amacımız, en azından günlük hayatta her zaman karşımıza çıkan bazı yapılar, eserler, caddeler vb. yerler hakkında kısa ve özet bilgiler ile bir farkındalık oluşturmaktı. Bu bilgileri de daha çok Sayın Sümer Gürel’in özellikle Manisa Belediyesi çalışmalarına yönelik yaptığı değerli araştırmalarını, 1984 yılında kaleme aldığı “Cumhuriyet Döneminde Manisa Kent Monografisi Denemesi” adlı kitaptan yaptığımızı belirterek bu eseri de tanıtmaya çalıştık. Bu kitabın güncellenmiş halinin basılması şehrin yakın tarihine ışık tutacaktır.

            Bahsettiğimiz çalışmadan Manisa hakkında kısa bilgiler vermeye devam ediyoruz:

·        Cumhuriyetin ilanından 1933 yılına kadar, 16 fırın, biri elektrik diğeri buz, un ve yağ olmak üzere 3 fabrika 7 değirmen kurulmuştur.

 

·        1950’lerde Sakarya Mahallesine ilk küçük sanayi sitesi kuruldu. Bu tarihten sonra birçok imalathane kent merkezinden buraya taşındı. 1955’ten sonra 2. Sanayi sitesi Stadın batısında Tekstil Fabrikasının güneyine kuruldu. Bütün bu gelişmelerin etkisiyle 1965’te Kuşlubahçe semti gelişti. Yenimahalle ise 1968’lerde Kuşlubahçe’den sonra kentin kuzeybatısında kuruldu.

 

·        Manisa Organize Sanayi Bölgesinin 1968’lerde başlayan altyapı çalışmaları ve oluşumu 1970’lerin başında tamamlanması ile kredili sosyal konut yapımları kentin bu bölgesine doğru kaydı ve Laleli bölgesi oluşmaya başladı

·        Manisa’da demiryolu; İzmir-Manisa demiryolunun ilk işletme hakkı 1863 yılında bir İngiliz şirketine verilmiştir. 1864’de yapımına başlanarak 10.11.1865’de Manisa’ya ulaşmıştır. Manisa’dan sonra İzmir-Kasaba demiryolu hattı 1866’da Turgutlu’ya, 1875’de Alaşehir’e ve Akhisar üzerinden Soma’ya doğru kollar uzamıştır. Demiryolu 1890’da Kırkağaç’a, 1912’de Bandırma’ya ulaşmıştır. Manisa bağlısı demiryollarının açılış tarihleri ve uzunlukları

     15.10.1865      İzmir-Manisa                          65 km

     10.01.1866      Manisa-Turgutlu (Kasaba)     27 km

          05.1890      Manisa -Soma                        92 km

·      1893 Yılında İngiliz şirketinin imtiyaz süresi bittiğinde işletme hakkı 99 yıl süre ile Fransız sermayeli İzmir-Kasaba ve temdidi demiryolları Osmanlı şirketine verilmiştir. Bu hat cumhuriyetin kurulmasından sonra 1934 yılında 2487 sayılı kanunla satın alınarak Devlet Demiryollarına verilmiştir.

·      İzmir-Manisa karayolunun geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Bu yol önceleri kervan yolu niteliğinde, dar, virajlı bir toprak yoldu. Cumhuriyet döneminde 1926’da İzmir-Manisa yolunu düzeltme çalışmaları yapılmıştır. Bu yolda motorlu araçların çalışma yılları 1930’lara gitmektedir. 1960’lara dek Manisa-İzmir yolu hala stabilize bir yoldu. Yeni yolun tapımı 1965 yıllarında ele alınmış fakat çalışmalar tamamlanamamıştır. 1973 Yılında motorlu ulaşım araçlarının artışına bağlı olarak yolun öneminin de fazlalaşması ile Manisa-İzmir yolu yapımı başlamıştır.  Güzergâh düzeltmeleri yapılarak virajlar azaltılmış yol standardı yükseltilmiştir.

·     Manisa kent içi ulaşımda 1950 sonrasında özel kişilerce işletilen 1-2 otobüs ile yapılmaya başlandı. 1956 yılından sonra belediye ESO işletmesince kullanılmak üzere 3 otobüs kent içi ulaşımda hizmete başlamıştır.1960 yılında 4 adet Bussing marka otobüs satın alınmış diğer eski 3 otobüs seferden çekilmiştir. 1965 de İETT den alınan iki Bussing marka otobüs ile sayı 6’ya çıkmıştır.

·      1967 yılında otobüsler; Meteoroloji İstasyonu-Tekstil Fabrikası arasında, İstasyon-Doğumevi-Lise-Çarşı-Doğu Caddesi- Ulupark-Sultan önü- Murat Germen- Kanarya- Dış Mahalle- Akmescit- Hastane duraklarını izleyerek çalışıyorlardı. Ayrıca Fabrika-Şehitler Ortaokulu-Manisa Ortaokulu arasında öğrenci seferleri yapılıyordu. 1980 yılında seferdeki otobüs sayısı 12 idi

·      Manisa’da 1922’den sonra açılan yolları genişletilen ana caddeleri yirmişer yıllık dönemlerde incelersek, özetle;

     1923-1940 Yılları arasında; Hükümet Konağı, çevresindeki yollar, Uzunyol, Lütfi Kırdar Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, İnönü Caddesi, Belediye Caddesi, Atatürk Caddesi, Turgutlu Caddesi

     1940-1960 Yılları arasında; Göktaşlı yolu, Terzioğlu Caddesi, Alaybey Caddesi, Sığıralan Caddesi, Konuk Caddesi, Postane Caddesi, Doğu Caddesi, Mevlevihane yolu, İzmir Caddesi,

     1960-1980 Yılları arasında; kuzey çevre yolu, güney çevre yolu (Ulutepe Caddesi), Avnigemicioğlu Caddesi, Velioğlu yolu, Kenzi Caddesi, Sakarya Caddesi

·      1937’de Turgutlu Caddesi (Seyfettin Bey caddesi) üzerinde yola rastgelen Zahire Pazarı sökülmüştür.

·      1934-1942 yılları arasında çarşı içindeki yollar yapılmıştır.

·      Mayıs-Haziran 1959’da Mevlevihane yolu kale eteklerini izleyerek Çaybaşına bağlanmıştır.

·      Manisa’nın ilk içme suyu şebekesi 1926-33 yılları arasında bir Fransız firmasınca hazırlanmıştır. Manisa belediyesi 1923-33 arasında 33,636 lira harcayarak ancak tesisler yetersiz kalınca parasal olanaksızlıklar içindeki belediye su şebekesini gerçekleştirebilmek için halkın yardımını istemiştir. Belediye, halktan toplanan paralar ve ziraat bankasından alınan teminat mektubu ile 180.000 lira harcayarak Cennettepe ve Çaybaşı semtlerinde 400 metreküp su alabilecek iki depo yaptırmış ve font borularla kent içi su ulaşımını sağlamıştır. Manisa dağ kaynak sularında 20 tanesi birleştirilmiştir. Su şebekesi çalışmalarına 21.6.1933 günü başlanarak 8 Eylül 1934 günü törenle İsmet Paşa Parkındaki havuza su verilerek tamamlanmıştır. 1938’de kentte toplam 650 su abonesi bulunuyordu.

·      Var olan kaynaklarda su ihtiyacını karşılayamayınca 1953 yılında kente 6.5 km uzaklıkta bulunan Turgutlu yolu üzerindeki Akpınar kaynağından 300 mm.lik font borularla su getirilerek Ulucamii altında yapılan 1450 metreküplük depoda toplanıp eski şebekeye bağlanmıştır. Bu da yeterli olmayınca Akpınar-Manisa arasına ikinci bir 600 mm.lik Aspest çimento boru hattı döşenmiştir.

·      1969-70 yıllarında fidanlıkta 4500 metreküplük su deposu yapılmıştır. Şehre gelen su yeterli olmayınca Akpınar’dan 4 km daha uzakta bulunan Ilıca’dan açılan 4 kuyudan ve yapılan ilave boru hattı ile kente su getirilmiştir.

·      Elektrik şebekesi çalışmaları; cumhuriyetten önce ve cumhuriyettin ilk yıllarında kentlerin aydınlatılması gazyağı fenerleri ve daha sonraları lüks lambaları ile yapılırdı. Manisa belediyesi ilk kez 1925 yılında 230 beygir gücünde bir dizel elektrojen gurubu ile kentin aydınlatılmasını sağlamıştır. 1930 istatistiklerine göre 24750 metre uzunluğundaki bir elektrik şebekesi kentin üçte ikisini aydınlatıyordu. Sokak lambalarının sayısı 996 idi. Bu santral ihtiyaçları karşılayamadığından 1937 yılında yeni bir proje hazırlanmıştır. 1938’de açılması tasarlan elektrik fabrikası makinelerinin montajına başlanacağı sırada yanmıştır. Yerine yeni bir fabrika yapılarak 1.12.1939 tarihinde 360 beygir gücünde lokomobil grubunun devreye girmesi ile kent elektrik şebekesi geliştirilmiştir. 1929 yılında kent elektrik şebekesinde 4 adet transformatör merkezi bulunuyordu.

·      Elektrik şebekesi; Mart 1949 yılında santral 780 beygir gücünde 1 tane dizel grubu, 1953 yılında 500’er beygir gücünde 2 tane dizel grubu eklenmiş fakat gereksinmeyi karşılayamamıştır. 1956 yılında İzmir ESHOT santralinden 1957 Temmuz ayından başlayarak Etibank’tan enerji alınmıştır.

·      19 Mayıs Stadyumu 1938 yılında yapılmıştır.

·      Manisa Spil Dağı’na teleferik yapılması düşüncesi 1950’li yıllara dayanmaktadır.

·      Güneyden kuzeye doğru uzanmakta olan kumlu derenin iki tarafı yeşil alan olarak ayrılmış ve dereye çok yakın olan yerlerin istimlakı önerilmiştir. Bu yeşil bant zerindeki alanda çeşitli genişlemeler bırakılmış olup park olarak kullanılabilecek alanlar bulunmaktadır.

·      1960 imar planında Vali Konağının bulunduğu adanın korunması kabul edilmiştir.

·      Ulucamii’den Sultan Camiine kadar 30 hektarlık bir alanda 600 ile 300 yıllık tarihi sanat eserlerinin bulunduğu yer “Tarihi Eserler Parkı” olarak düşünülmüş ve önderi Turizm ve Tanıtma ile İmar ve İskân Bakanlıkları, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığına sunulmuştur.

·       Kapalı spor salonu 1969 yılında hizmete açılmıştır.

·      Saruhan Bey Parkı devletten sağlanan olanaklardan yararlanılarak 1968-73 döneminde, günümüzdeki kurulmuş olan yapı adası üzerinde istimlaka gidilerek yapılmıştır. Park alanının içinde büyük kot farklılıkları olduğundan uygulaması güç olmuştur. Park anıt, şark kahvesi, çeşme, otopark ve açık alandan oluşmaktadır.

·      19 Mayıs Stadının yanında bulunan atış poligonu ve tesisleri Türkiye’de bulunan atış poligonları içinde niteliksel ve niceliksel olarak üst düzeydedir. 1971 Yılında Balkan Atıcılık Şampiyonası ile 1972 Akdeniz Olimpiyatları atıcılık yarışmaları bu poligonda yapılmıştır.

·      Manisa’daki eğitim kurumları;  (1920-40) dönemi; 8 Eylül Okulu 1866 yılında Kız Mektebi olarak yaptırılmıştır. Manisa’nın kurtuluşundan sonra 1922 yılında bu binada imam hatip okulu öğretime açılmıştır. 1924 yılında 4 numaralı karma okul, 1928 yılında da 8 Eylül ilkokulu açılmıştır. İlk zamanlar tek katlı ve 5 dershaneliydi

·      Ahmet Mithat Efendi (Üzümcüler ) ilkokulunun günümüzde olmayan binası 1887’de Ermeni Hastanesi olarak yapılmıştır. 1920’de “Ermeni Okulu” olan bina, 1923’de iki sınıfla, 1925’de ise Malta Muhtelit (karma, karışık) okulu olarak kullanılmıştır.

·       İstiklal İlkokulu, 1885’de adliye sarayı olarak yapılmıştır. Geçmişte binanın güneyinde hükümet konağı, doğusunda hastane, kuzeyinde hapishane ve yakın çevresinde ise mahalle mektepleri vardı. Bu semt o dönemin hareketli bir kültür merkezi idi. 1909’da “İttihat ve Terakki” mektebi olan bina 1919’da Yunan jandarma karakolu 1924’de ise yeniden okul olmuştur.

·      Gazi ilkokulunun yapımına 1917 yılında başlanmış 1927’de inşaatı sürmüş ve 1931’de bitirilebilmiştir.

·      Manisa Kız İlk Öğretmen Okulu 1936-44 yılları arasında Erkek Sanat Enstitüsü, 1946’dan sonra da lise olarak kullanılmıştır.

·      İsmet İnönü Kız Enstitüsü 1937-38‘de Gazi İlkokulunda eğitime başladı. O yıl il özel idaresince inşaatına başlanan yeni okul binası Maarif Vekâletine devredilerek 1939 yılında açılmıştır.

·      1930 yılında Manisa’da 7 ilkokul bulunmakta idi.

1.      Gazi İlkokulu

2.      Sakarya İlkokulu

3.      İstiklal ilkokulu

4.      İnönü İlkokulu

5.      8 Eylül İlkokulu

6.      Necatibey İlkokulu

7.      Ahmet Mithat Efendi İlkokulu

 

·      Manisa yatılı ortaokulu (Leyli Orta Mektep) 1930 ders yılında üç sınıflı genel bir okuldu. Toplam 12 öğretmen vardı. 1930-31 ders yılında Manisa’da 56 öğretmen, 885 kız, 1280 erkek öğrenci vardı.

·      Beydere Teknik Ziraat Okulu 1943 yılında kurulmuştur.

 

·      Manisa Lisesinin günümüzde bulunmayan eski binası kullanılamayacak hale geldiğinden 1958 yılında yıktırılmasından önce okulun bünyesi içinde 1954-55 öğretim yılı başında “Ticaret Şubesi” açılmış, 1956 yılında yeni binasında öğretime devam etmiştir.

·      1956-57 ders yılında “Doğum ve Çocuk Bakımevi” bünyesinde sağlık okulu açılmıştır.

·      1955 yılında Alaybey mahallesinde bir okul yaptırmak üzere dernek kurulmuş, bu derneğin çalışmaları sonucunda 1956-57 öğretim yılında Alaybey Şehitler İlkokulu açılmıştır.

·      Gazi İlkokulunun bir bölümü 1957-58 döneminde Kız İlköğretmen Okulu olarak kullanılmıştır. Bina MEB tarafından İl Özel İdaresine satılınca, okulun arkasında bir ilkokul yapılmış ve 1958’de öğretime başlamıştır. 1961-62 yılında öğretmen kadrosunun genişletilmesi üzerine, Gazi İlkokulu ikinci binası, MEB tarafından alınmış ve Gazi İlkokulu yeni binasının yapımına başlanmıştır. Okul, Atatürk Bulvarı üzerindeki yeni binasında 1962 yılında öğretime başlamıştır. 1931 yılından beri Sakarya İlkokulu olarak kullanılan eski bina yıkılarak 1962-63 döneminde 12 dershaneli yeni bina yapılmıştır.

·      Cumhuriyet ilkokulu; Akmescit Mahallesinde İzmir Caddesi üzerindeki okul binası İmar ve İskân Bakanlığınca göçmen barınağı olarak yapılmıştır. Burada 1959 yılında açılan okul, 1963 yılında 6 dershaneli Cumhuriyet Okulu olmuştur.

·      Ali Rıza Çevik 1946’da açılmış öğrenci sayısı artması üzerine bir kat daha çıkılmıştır.

·      1962 yılında kurulan Pamukçular İlkokulu  (Ali Rıza Çevik Bahçesine kurulmuştur) gereksinimi karşılayamayınca üzerine bir kat daha çıkılmıştır.

 

·      İmam Hatip Okulu 1966 yılında İstiklal İlkokulu eski binasında öğretime başlamıştır.

 

·      Doğu Caddesi üzerindeki 8 Eylül İlkokulu 1972-73 yılında öğretimini Ali Rıza Çevik okuluna devretmiştir. Eski okul binası İl Özel İdare tarafından 1972 yılında yıkılmıştır.

 

·      Manisa Spor Akademisi, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanuna göre 1975 yılında kurulmuştur. Yine 1975 yılında Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari İlimler Akademisine bağlı Ön lisans Yüksek Okulu açılmıştır.

 

·      Muradiye Kütüphanesi; 1806 yılında Karaosmanoğullarından Hüseyin Ağa tarafından kurulmuştur. 1923 Yılına kadar Karaosmanoğulları tarafından yönetilmiş ve Cumhuriyetin ilanından sonra Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir.

     1932 Manisa İl Yıllığına göre Muradiye Kütüphanesinde;

     Arapça                                    3493

     Farsça (Acemce)           175

     Osmanlıca                     629

     Türkçe                           347

     İngilizce                            1

     Fransızca                         5 kitap buluyordu

    

     Aynı dönemde Çeşnigir Camii kütüphanesinde

     Arapça                                    1500

     Fransızca                        50

     Osmanlıca                     268 kitap bulunuyordu.

 

     Kütüphaneler 1945 yılında yeni binasına taşınarak birleştirilmiştir. Kütüphanenin 1970 yılındaki kitap durumu şöyledir;

     Türkçe kitap sayısı      17044

     Osmanlıca                     9219 (bu kitapların 5082 adedi el yazmasıdır.) 

 

·      Müze 1935 yılında kurulmuştur. İlk yıllarında eser toplama ve mali sıkıntılardan dolayı istenilen seviyeye ulaşamamış 1943 yılında Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir. 1955 yılında yeniden düzenlenmiş ve ziyaret açılmıştır. 1956 yılından sonra yeni bir çalışma devresine giren müze yeni eserlerle zenginleştirilmiş bu arada medrese yapısının (Etnografya) ve imarethanenin (Arkeoloji) müzesi olarak düzenlenerek 25 Nisan 1972’de yeniden açılmıştır

 

·      1930’larda Manisa da 5 spor kulübü ve bir avcılar birliği vardır.

·      1930 yılında 3 sinema-tiyatro vardı. Bunlardan;

     Zafer sinema ve tiyatrosu       400 kişilik

     Kışlık mahfel ve sineması      250 kişilik

     Askeri mahfel ve sineması     400 kişilikti.

     1970 yılında Manisa’da 5 Kışlık ve 5 yazlık Sinema vardır.

 

(Yazının I. Bölümünün linki http://www.tarihistan.org/yazarlar/erkan-akbalik/sehrimizi-ne-kadar-taniyoruz-i/5878/ )

 

Erkan AKBALIK

 

* Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük

Son Yazılar