Erkan AKBALIK

Erkan AKBALIK

[email protected]

MANİSA, GÖÇLER VE GÖÇMENLER

12 Ocak 2018 - 11:10

 

          MANİSA, GÖÇLER VE GÖÇMENLER

 

 

Manisa’da çok duyarsınız;

 “Bizim Çerkez falancalar evi değiştirmiş.”

“Onlar Giritli sebze (ot) yemeklerini onlardan daha iyi kimse yapamaz.”

Muhacir Mehmet amca Manisa’ya gelirken çektikleri eziyeti şöyle anlatırdı.”

Arnavut inadı tuttu.”

“Çal bir “damat halayı”, ya da “Deryalar” olmadı “Ramo” ” gibi cümleler ve daha niceleri dikkatinizi çekmiştir. Çekmemiş de olabilir çünkü Manisa’da, “Çerkez, Giritli, Muhacir, Arnavut, Moralı, Kürt, Üsküp, Laz, Makedonya, Aksekili..” ve benzeri diğer lakaplar ve ifadeler günlük hayatın içinde o kadar çok kullanılır ki dikkat bile çekmez. Bu ifadeler, bu şehri oluşturan ve adeta gökkuşağını andıran, o güzel renklere benzeyen göçmenleri anlatır.

            Manisa’da hatta Ege ve Marmara bölgesinde göçmen denildiğinde akla ilk Balkanlardan gelen güzel insanlar gelir fakat malum olduğu üzere göç fiilini yapan herkes göçmendir. Sadece Balkanlar değil, tarih içinde Manisa Kafkaslar dâhil her bölgeden göç almıştır.

            Manisa’nın demografik yapısı her zaman ilgimi çekmiştir. (“demografi” Fransızca bir kelimedir ve “Nüfus Bilimi” [1] anlamına gelir. Ülkelere ve bölgelere göre nüfus dağılımını, doğum, ölüm ve göç hareketi gibi gelişmeleri inceler.) Osmanlı’nın son zamanlarında ve Cumhuriyet döneminde, savaşların, siyasi gelişmelerin ve bazı diğer sebeplerin sonucu olarak yurtiçinden olduğu kadar yurtdışından da şehrimize göçler yaşanmıştır. Bugün şehrimizde yaşayanların çoğunun atalarını oluşturan bu göçmen kitle farklı coğrafya, iklim ve kültürlerden gelse de adeta Mesir Macunun teşkil eden 41 çeşit baharat gibi, ortak bir lezzet oluşturmayı başarabilmişlerdir.

            Manisa’nın nüfusu ve göç olaylarını erişebildiğimiz kaynaklardan okumaya çalışırken, bir gün, Celal Bayar Üniversitesi, Manisa ve Yöresi Türk Tarihi ve Kültürünü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, CBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ferhat Berber hocamızın, 2010 yılında, hazırladığı “İMPARATORLUKTAN CUMHURİYETE MANİSA VE GÖÇLER (1860–1960)” başlıklı doktora tezi elime geçti. Bir solukta okuduğum 300 sayfa civarındaki bu mükemmel çalışma, o zamana kadar ben de cevabını bekleyen birçok soruyu aydınlattı. Bazen şaşırarak bazen de hayret ederek okuduğum çalışma Manisa’nın bu alandaki kanaatimce en değerli çalışmalarından biri belki de en önemlisidir. Değerli hocamıza bu çalışmalarından ötürü ne kadar teşekkür etsek azdır.

            Geçenlerde CBÜ’ de (25 Aralık 2017 tarihinde) “OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE MANİSA’YA GÖÇLER konulu konferans olduğunu ve Ferhat Berber Bey tarafından sunulacağını öğrendim. Konferansa katılmak üzere heyecanla Üniversiteye gittim. Konferansı baştan sona pür dikkat dinledim. Salonda yer kalmaması Manisa protokolünün hazır bulunması konuya ve konuşmacıya verilen değeri ortaya koyuyordu. Çok istifade ettiğimiz bir konferans oldu. Bu konuda müspet bir eleştirim olacak o da sürenin yetersizliğidir. Değerli hocamızın anlattıklarını salondakiler nerede ise soluksuz dinlediler ve sanırım benim gibi birçoğu da sürenin biraz daha uzun olmasını arzuladılar.

            Yukarıda bahsettiğim değerli çalışma ve konferans sunumundan bazı satır başlarını paylaşmak istiyorum.

           

            1856’dan 1914’e kadar ülkeye tahminen gelen muhacir sayısı 6.425.000’dir.

            1923–1960 arasında resmi kayıtlara göre ülkeye 1.187.292 kişi göç etmiştir.

            1860’larda Manisa Merkeze 50 hane 350 nüfus Kırım göçmeni gelmiştir.

            1860’larda Saruhan Sancağında iskân edebilmiş Çeçen nüfus tahmini olarak 600,

            1860’larda Manisa ve çevresinde iskân edilen Çerkez nüfus tahmini olarak 1000,

            1880’lerde Manisa Hacırahmanlı’ da 200 hane Filibe muhaciri iskân ediliyor.

            1883-1890 Yılları arasında Balkanlardan toplam 553 kişi Manisa ve çevresine gönderiliyor.

            1890’larda Manisa Karaağaçlı yakınlarında, 23 hane 71 kişiden oluşan Çerkez muhacirlere ait meskûn mahal Mahmudiye adı ile köy haline geliyor.

            1899’da Manisa’da, 93 harbinden sonra gelen, 232 hane 1.164 nüfus Girit muhaciri olduğunu görüyoruz.

            1908 Aydın Vilayet Salnamesine göre Manisa’da, Ahmediye, Süleymaniye, Nuriye, Mahmudiye, Burhaniye (Lütfiye) köyleri muhacirlerin iskânı ile kurulmuş köylerdir.

            Osmanlı Devletindeki 100 muhacirden birden fazlası (% 1.36) Manisa’da iskân edilmiştir.

            Lozan sonrası, Balkan Savaşı Mübadilleri, Balkan Savaşı Gayri Mübadilleri toplam 2441 aile ve 10.780 kişi iskân edilmiştir. Bu göçmenlerin 9.096 kişi en kalabalığı Yunanistan’dan olmak üzere, Yugoslavya, Bulgaristan ve küçük bir kısmı diğer bazı ülkelerden gelmiştir. 

            1941-1959 Yıllarında Yunanistan’dan 512 aile olarak 2.182 kişi gelmiştir.

            1936-1954 Arasında Bulgaristan’dan 1.048 aile olarak 4.362 kişi gelmiştir.

            1937-1959 Senelerinde Yugoslavya’dan 966 aile olarak 4.528 kişi gelmiştir.

            Manisa’da geldikleri yerleri, geliş sebeplerini ve geldikten sonraki hislerini hatırlatan ve anlatan soyadlarını alanların da ciddi miktarda olduğunu örneklerle görüyoruz.

            Sayın Ferhat Berber hocamızın değerli çalışmasında, yukarıda birkaç satır olarak verdiğimiz bilgilerin çok daha fazlasını teferruatlı olarak bulabilirsiniz. Ümidimiz odur ki ciddi emek harcanmış bu çalışma basılarak talep eden herkese ulaşır. Eserin neşredilmesi Manisa, Manisalılar ve konu üzerinde çalışma yapanlar için mükemmel bir kaynak olacaktır, sabırsızlıkla bekleyeceğiz.  

            Üniversitemizin gerçekleştirdiği,  Manisa tarihine, kültürüne hizmet eden konferanslar, sempozyumlar, toplantılar heyecanla takip edilmektedir. Emeği geçen herkese teşekkürler.

 

Erkan AKBALIK

12.1.2018

 

[1] Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu, s. 622

 

Son Yazılar