Erkan AKBALIK

Erkan AKBALIK

[email protected]

BELKİ BİR GÜN

06 Aralık 2021 - 14:50 - Güncelleme: 07 Aralık 2021 - 14:34

BELKİ BİR GÜN

Gıcırtılı bir ses ile açıldı
Yeşil renkli ahşap kapı,
Tipiden gelen kar taneleri ile birlikte
Ceketi Bitlis tütünü kokulu
Yamalı sol kolu
Rengi solmuş
Cebi şeker dolu
Üşümüş bir adam girdi içeri.                                                         
Uzun zamandır suya hasret
Çatlamış Anadolu toprağı desenli
Yorgun yüzü,
Emek bakışlı kömür karası gözlerini perdeleyen
Çatık ve kalın kaşları,
Tıraşa hasret yüzünün ortasında
Yarısı donmuş bıyıkları,
Soğuğa meydan okurcasına
Kaldırmış eski püskü yakaları
Esmer zayıf bir adamdı.
Uzattı
Parmak uçları sararmış nasırlı ellerini
Yazdan hazırlanmış tezekle ısınan sobaya,
Sızladı önceleri,
Isındı sonradan
Cebindeki şekerleri yokladı
Hâl hatır sormadan,
Sarı ışıklı basık tavanlı odada
Sessizliği bozan iki ses
Biri soba üstünde kaynayan su
Diğeri esmer adamın alamadığı nefes.
Kaldırdı
Yüzyıllardır makûs talihine kaldıramadığı
Düşük omuzlarına gömülmüş başını,
Sakladı
Ama engelleyemedi gözyaşını,
Bitkin bakışlı mağlûp gözleri ile
Sefaletten kurtaramadığı ailesine baktı,
Sonra
Tabakasından sardığı bir cigara yaktı
Dumanı odayı sardı
Kendisinin de inanmadığı kelimeler
Döküldü dudaklarından kendi kulaklarına
Ve sadece "Belki bir gün" diyebildi.

Erkan Akbalık

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum