Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

TÜRK ORDUSU GAZZE’DE 1

04 Ağustos 2014 - 12:10

TÜRK ORDUSU GAZZE’DE 1

Zamanlar Birinci Dünya Harbini göstermektedir. Türk ordusu çölü geçecektir. 

O çöl ki; Tih çölü, Sina çölü derler, tarih boyunca pek az hükümdara geçmek 

nasip olmuştur. Büyük İskender, Napolyon, Yavuz Selim bunlardan bir kaçıdır. 

Burada canlı hayvanlara pek rastlanmaz, her taraf kum denizidir. Ağaç ve gölge 

yoktur. Geceyle gündüz arasında çok sıcaklık farkları vardır. Kum fırtınaları 

insanı yutar. En önemlisi de su çok azdır.

Osmanlı Devleti bu savaşta, Arap yarımadasında dört cephe açmıştır. Devlet, üç 

harpten yeni çıkmıştır. Uzun zamandır muharebe ve toprak kaybedişler devam 

etmektedir. Savaş yorgunu olan Ordunun teçhizatı ve teknolojisi eskidir. Onu 

hasta adam olarak görmektedirler. Müttefikimiz olan Almanlar ise bize, silah, 

teçhizat, personel, subay ve mali destek yapmaktadırlar. 

Bitti denilen, paylaşılması, bölüşülmesi için hazırlıklar yapılan Osmanlı’ya 

karşı bu savaşta son darbeyi indirmek istemektedirler. En zor zamanlarda dahi 

vaz geçmemek, gayesi için her türlü fedakârlığı yapmak Türk’ün ve ordusunun 

önemli özelliğidir. Lakin Osmanlı Devleti dünyanın en güçlü ülkesi sayılan 

İngiltere’yi Süveyş’te durdurmak ve dahası Mısır’dan kovmak, atmak için 

harekete geçmiştir ve buna da kanal harekâtı denmiştir.

Kanal Cephesi komutanı Alman Baron Von Kress’in de belirttiği gibi Anadolu 

askeri mükemmel, cesur, kanaatkâr, gözü pektir. İtaatkâr, mütevekkil ve sadık 

bir askerdir. Bu orduya halktan gönüllü birliklerde katılır. Hatta bu gönüllüler 

arasında vatan ve iman aşkını bir tutan Kadiri, Mevlevi, Rufai dervişleri de 

bulunur ki, basında resimleri de yayınlanmıştır. Kudüs’te Mescidi Aksa’da 

vatanın ve dinin muzafferiyeti için zafer duaları yapılır.

Hazırlıklar arasında bitmez, tükenmez çölü ortadan geçmek için on bin civarı 

deve temini de vardır. Yollar yapılır, su boruları döşenir, yirmi bin civarı asker 

hazırlanır. Dombaz denilen Süveyş Kanalı’nı geçmek için teneke kayıklar temin 

edilir ve yola çıkılır. Aralık 1915 de harekât başlar...

Şubat ayında Süveyş kanalına varıldığında düşmanın da hazırlıkları tamdır. 

Kanalı çepçevre saran raylı bir sistem döşerler ve her yere makineli tüfekler 

yerleştirirler. Kanalın karşı tarafından açılan yoğun ateşle birlikte Dombazlar 

delik deşik olur, karşıya çıkan 600 askerimiz de şehit olur. Ordu geri çekilir. 

Harekâttan netice alınmaz.

Türk’ün mizacında pes etmek yoktur. Birinci Kanal harekâtından bir yıl sonra 

ikinci Kanal Harekâtı yapılır. Lakin bu muharebede de ordumuz mağlup olur, 

nice vatan evladının kanı o topraklara akar.

İşte, Arap kıtasında üzerinde, meydana gelen nice zulümlere gözyaşı 

akıtırken, kendi öz topraklarımızın ötesinde, o toprakları kanlarıyla sulayan 

Vatan Evlatlarını ve yabancı diyarlarda zülüm gören, katledilen Türk’leri 

unutmamamız adalet ve vefa borcumuzdur. 

Celil Altınbilek