Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

NE OLACAK BU ORTADOĞU’NUN HALİ

25 Eylül 2014 - 16:50

NE OLACAK BU ORTADOĞU’NUN HALİ

 

Çocukluğumuzun avare günlerinde sekiz dokuz yaşlarında, bir okulun bahçesinde top oynamakta idik. Bu toprak sahada almış olduğumuz keyfe diyecek yoktu. Bu sırada bizden üç beş yaş büyük, bir çocuk topluluğu geldi ve bizim oyunumuzu bozdu. Hadi bakalım dediler. Herkes evine… Bu sahada biz top oynayacağız. Dağılın gidin.

 

Tarihte biz de kendimize yeter ve güçlü iken hem kendi sahamızda, hem de misafir coğrafyalarda herkesin gıptayla seyrettiği güzel oyunlar oynadık. Zaman geldi güçten düştük, kendi içimizde de uyumsuz olduk, dış sahalara da mücadeleye gidemez olduk. Bizden güçlü olanlar bize ait olan yerleri ve ahengimizi de çok gördüler.

 

Batının düşüncesini ve halini yansıtması bakımından haçlı seferleri ve coğrafi keşifler çok önemli ibret alınması gereken olaylardır.

Haçlı seferleri dini olmaktan ziyade, siyasi güç ve iktisadi kaynak elde etmek olayıdır. Coğrafi keşiflerde ise gittikleri her yerin hammaddesini, kaynaklarını ele geçirmek ve insanını köleleştirmek şekliyle kendi zenginliğini ve gücünü arttırmaktır.

 

İspanyol’un, Hollandalının, Portekizlinin, Fransız’ın İngiliz’in Amerikalının yaptığı zulüm ve sömürülerin örnekleri saymakla bitmez. Sömürgeciliğin tatlı meyvelerini tatmış ve bundan gücüne güç katmış olan Batı Medeniyetinin, uzun zamanlar geçse de bu sömürgeci zihniyeti, değişmemiştir ve değişmeyecektir de.

 

Osmanlının son devrinde idareyi ele alan, İttihat ve Terakki, yönetime gelir gelmez memleketin duruma bakmadan büyük hayallere kapılmış, yetişmiş insan gücünü dağıtmış, birliği beraberliği zedeleyici davranışlarda bulunmuş ve imparatorluğun sonunu çabuklaştırmıştır.

 

Bugün dünya coğrafyasındaki enerji kaynaklarının büyük bir kısmı eskiden bizim olan Türk topraklarında idi. Bizim eski devletimizi yıkıp, bize ait olan Türk topraklarını da bölüp parçalamalarına rağmen bu durum onlara yetmemektedir.

 

Ortadoğu coğrafyasında Batının ve batılı güçlerin niyetleri bellidir. Amaç bu yerlerin sömürülmesidir. Hedefe giderken artık, silahlı güçlerin yanında, her türlü ilave senaryolar devreye sokulmaktadır. Onların hakkını vermek gerekir ki bu konuda çok çalışmakta, fikir üretmekte ve uygulamaktadırlar.

 

 

Batılının uyguladığı taktik de çok çeşitli ve şartlara göre değişim arz etse de, bu bölge de güçlü, birlik ve beraberlik içinde, kendine ait değerleri, kültürü ve kurumları olan, bağımsız devletler istememektedirler. Hedef için Haçlı Seferleri başlattıklarını rahatça söyleyebilmektedirler. Kendilerine bağlı yöneticiler, aydınlar sağlamakta, küçük büyük topluluk, zümre ve ırklara silah, personel, mali yardımlar yapmakta, hatta terör örgütleri yaratmakta, onları desteklemekte, ülkede biri başlayıp biri biten sorunlar icat etmekte, kendilerine göre sınırlar çizmektedirler.

Ortadoğu’da bu günlerde insanımız ayrıntılara bakıp, birbirine zıt durumlar görmekte ve kafası karışmaktadır.

 

 

Son zamanlarda Batı Medeniyetine yakın duran memleketin, evrensel değerler adına tek başına hareket etmesi zor olmakla birlikte: Bize lazım olan, Ülke olarak, birlik ve beraberlik içinde asgari müştereklerde mutabık kalarak, hoşgörü içinde olmamız elzemdir. Hayallere kapılmadan ve başka diyarların insanlarına, inançlarına karışmayarak ve karıştırmadan, milli menfaatlerimizi her şeyin önünde tutarak, bu coğrafyanın bütün insanlarını ve inançlarını sevgiyle kucaklamalıyız.

 

Batılıların yaptığı yeni bir haçlı savaşıdır ve hedef ülkeleri en ufak parçalara ayırıp, bölmek yönetmek ve sömürmektir. Ortadoğu’nun anahtarı ve huzuru kendi ayakları üzerinde duran, bağımsız Türkiye’dir.

Celil Altınbilek