Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Moris Şinasi’nin Külleri

13 Aralık 2018 - 18:59 - Güncelleme: 13 Aralık 2018 - 19:34

~~Moris Şinasi’nin Külleri
     Manisa için mühim bir yeri olan Moris Şinasi ve onun eseri olan hastanesi yalnızca mahalli olmayıp, bir medeniyetin ve ortak yaşayışın izlerine ışık tutmaktadır.
     Şinasi 1855yılında Manisa’da doğar, kaynaklarda Musa veya Moiz Eskanazi de denmektedir. Eskanazi’ler Doğu Yahudileri’dir. Onlara Hazar Yahudileri de denmektedir. Diğer bir kol olan Batı Yahudileri Sefarad’dır ve İspanya’dan iltica edenler bunlardır.
     Moris Şinasi fakir bir çocuktur hastalanır ve bu topraklarda tedavi edilerek sağlığına kavuşur, bedeni olarak çeşitli işlerde çalışır. İzmir’de Musevi Sinagog’unda bir işe müracaat eder, okuma yazması olmadığı için çalışamaz. Hep bir şeyler yapmak başarılı olmak azmindedir, Yahudi cemaatinin yaptığı yardımlarla kardeşi Solomon ile birlikte 1870 yılında Mısır’a  gider, orada tütün alım satım ve işleme işi yapan Yunanlı Garafallo ona sahip çıkar, onun yanında 15 kadar yıl kalır tütün işini öğrenir Amerika’ya gitmeye karar verir, patronu ona 25 bin Usd kredi açar. Kardeşi Solomon ile birlikte Amerika’da tütün işine başlar, aldığı krediyi iade eder. İşlerini büyütür geliştirir, 1893 yılında Şikago Fuarında tütün sarma makinesini teşhir eder o zamana kadar tütün el ile sarılmaktadır. Kurduğu fabrikasına Manisa’dan Yahudi Aileleri getirir, çalıştırır. Türkiye’den gelenlere ve Türkler’e de yardımda bulunur. Kısa zamanda milyoner olur. Loretta Eskanazi ile evlenir. Türkiye’den tütün alır, bu yekûnlu alışlar neticesi1908 yılında II.Abdülhamid kendisine Mecidiye Nişanı verir.
     1928 yılında vefat eder, Manisa’da gömülmeyi arzu etmiş fakat yasalar çerçevesinde bu mümkün olamamıştır. Kendisi bir vasiyetname bırakmıştır. Buna göre doğduğu topraklar olan Manisa’ya 1 milyon dolar ayırır ve bir hastane yapılmasını ve yaşatılmasını vasiyet eder. Bu paranın 200 bin doları ile inşaat ve teçhizatın alınması, 800 bin dolar ile yatırım yapılıp geliri ile hastanenin idaresi sağlanmalıdır. Bu hastanenin ismi Beynelmilel Moris Şinasi Hastanesi olmasını, hastanenin ücretsiz hizmet vermesini ancak beşte bir nispetinde paralı bakım hizmeti verilebilmesini, isminin bu hastaneyle ilelebet yaşatılmasını, buranın savaş veya tabii afetlerle yıkıldığında yeniden yapılmasını bu iş için Chemical Bankasını yetkili kılar.
     Vefatından sonra eşi ve yetkili kıldığı kurumlar çeşitli incelenmeler ve araştırmalarda bulunurlar 1930 senesinden itibaren yurdumuza gelirler, Sağlık Bakanı ve çeşitli yetkililer ile görüşülür, hatta bu yapının Manisa’da değil İstanbul’da olması için çabalar sarf edilir. Sonunda Ankara’da ve Manisa’da çalışmalar yapılır arazi tahsisi yapılır. O zaman hastanenin inşaatı malzemeler ve röntgen cihazları yurt dışından getirmek için özel kanun düzenlenir ve gümrük muafiyeti uygulanır, sonra inşaat başlar ve 1933 yılında biter. Hastanenin açılından önce Şinasi’nin küllerinin hastanenin duvarına gömüldüğü rivayet edilmiştir, binaya, Moris Şinasi Beynelmilel Hastanesi diye levha çakılır. Hastaneye özel bir kanun ile ruhsat verilir 1934 yılından itibaren faaliyete geçer. 40 yataklı son derece modern cihazlarla dâhiliye, hariciye, kbb, servisleriyle hizmet verir. Manisa halkına hizmet verir, Hastanenin lojmanları, bahçesi sebze yetiştirilen yeri, tavuk ve horoz kümesleri ahırlar ve havuzu mevcuttur. Başhekimin makam arabası atla çekilen faytondur, ambulans ise yine bir at arabasıdır. 1968 yılına kadar normal hastane olarak hizmet verir, dedem, babaannem ve babam ve dahi çocuklarım da bu hizmetlerden yararlandılar, sonrasında burası çocuk hastanesi şeklinde Sağlık Bakanlığına devredilerek, görevini ifa eder. Bu hastanenin maaş ve giderleri için her sene ayrılmış olan yatırımların gelirlerinden Amerika’dan dolar gelmekte olup devam şartı hastanenin faaliyette olmasıdır.
    Biz bu hastane ile Şinasi’nin vefa duygusunda bir medeniyetin ve ortak yaşayışın samimi izlerini görmekteyiz.
     Bu topraklarda mevcut insanların birbirine olan sevgi ve saygısının ne kuvvetli olduğu, hayatın zor şartlarına,  eksikliklerine rağmen insani değerlerin üstünlüğünü bu olayda fark etmekteyiz.
     Moris Şinasi’nin doğduğu şehre hediyesi olan, tarihi bağlar ve hatıralar barındıran bu yapı, maalesef şimdilerde nedense kapanmış olup hizmet vermemektedir, Bu durum karşısında bizler ne yapmalıyız…                                                           
Celil Altınbilek                                                              10.12.2018