Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Manisa Sempozyumu ve Betonlaşmış Şehirler

28 Ekim 2017 - 23:45 - Güncelleme: 29 Ekim 2017 - 08:44

~~Manisa Sempozyumu ve Betonlaşmış Şehirler
Uluslararası Manisa Sempozyumu, Manisa Celal Bayar Üniversitesinin öncülüğünde Valilik ve T. Tarih Kurumunun destekleriyle 26- 27 Ekim 2017 tarihlerinde Manisa Üniversitesinin Muradiye Yerleşkesinde yapıldı. Çok sayıda ( iki yüz civarı) kıymetli ilim adamı, Tarih, Kültür ve Ekonomiyle ilgili bildirilerini sundular.


Bir ülkenin kalkınması ve refahı, ilim adamları ve sanatkârları öncülüğünde olur. Ancak bu kimselerin de kendilerinden ayrılmaz bir etiketleri ve zırhları vardır ki, o da insan ve vatan sevgisidir. Tarih, Kültür ve İktisatla ilgili tebliğler sunulurken birçok konuya temas edilmesine rağmen, bizce çok çok önemli bir konuyu hiç temas edilmemiştir.


Şehrin tarihi dokusu, tarihi yapıları ve onarımları, kültürü, düşünce yapısı, edebiyatı ve dahi ekonomisi hakkında yapılan ve yapılması gereken onca çalışmada, günümüz ve gelecekteki mekân ve çevre sorunlarına yani yapılaşmaya hiç değinilmemiştir.


Çarpık yapılaşma, betonlaşma ve çevre sıkımı ( ulaşım- trafik-yeşil çevre )  çağımızın en büyük dertlerinden biridir. İnsanlar beton yığınları içinde yaşamakta, büyük zorluklarla işine veya menziline ulaşmakta bu durum insanları sıkıntıya düşürmekte, huzursuz ve hoşgörüsüz olmakta, herkesin hayatı olumsuz etkilenmektedir.
Bu bilgi şöleninin öğle arasında Hakan Kırımlı ile sohbet ederken, Münih ve Varşova Şehirlerinden örnekler verdi. “Hem Münih hem de Varşova’da II dünya Savaşı sebebiyle taş taş üstünde kalmamıştı. Bunu ispatını da için de, savaştan hemen sonraki arşiv fotoğraflarında oraların enkaz halini görmek mümkündü. Hem Almanlar hem de Polonyalılar saraylarını ve tarihi yapılarını en ufak ayrıntılarını dikkate alarak aynı şekilde tıpa tıp benzerini inşa ettiler. Kapı tokmaklarından tutun da, içindeki süslemelere kadar yapımda en ufak teferruatı ihmal etmediler.”
Aynı şekilde birçok Avrupa Şehrinde tarihi mekanlar korumakta, büyümeyi ve yeni yerleşimleri daha uzaklara taşımaktadırlar.


Manisa Dağından şehre baktığınızda beton yığınlarından başka bir şey görmek mümkün değildir. Bu durum birçok şehirde de böyledir ve böyle olmaya doğru yol almaktadır. Bu şehrin de diğer beton yığını şehirlerinden bir farkı kalmamaktadır. Müteahhit işadamı zihniyetiyle, mevcudu yıkmak, imara açmak, yukarıya çıkabildiği kadar çıkmak, insanı ve ruhunu daraltmak, kazanç üstüne kazanç koymak, göz yummak bizim geleceğimizi tehlikeye atar, gelecek nesillere ve ülkeye onulmaz yaralar açar.


Gittikçe kötüleşen bu durumdan herkes sorumludur. Herkes istediğini yapar, hürriyet ve demokrasi vardır diyerek, toplumun ve ülkenin geleceğine zarar verilemez. Onun için de bir toplum duyarlılığı yaratmak önceliğimiz olmalıdır. Tarih ve zaman her zaman hükmünü verir. Uygulamada tüm yöneticilere görev düşmektedir.
Celil Altınbilek                                              28.10.2017