Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Kuklacı İş Başında

23 Ocak 2020 - 20:14 - Güncelleme: 23 Ocak 2020 - 22:30

Kuklacı İş Başında

Dünyanın yönetiminde söz sahibi olmak için devletleri de emrine alan şirketler ve aileler olduğu son bir asırdan uzun zamandır iddia edilmektedir. Bu düzene hükmedişin bir kısım örgütler üzerinden yapıldığı ve artık onlar üzerinden dünyanın şekillendiği, bunların gücünün ise çok büyük boyutlarda olup, dilediklerini yapma gücüne sahip olup, küresel merkezi aklı oluşturdukları,  dünya hâkimiyetine sahip olmak istediği anlatılmaktadır.

Celal Eren Çelik’in yazdığı Kuklacı* isimli kitap, gücü elinde tutan bu küresel aklın, Dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkilediği, ilgili örgüt ve kuruluşların tarihten başlayıp günümüze kadar, Dünya ve Türkiye’ üzerinde neler yaptıklarını, ülke ve insanları nasıl değişime uğratıp, neyi amaçladıklarını, örnekleriyle anlatmaktadır. Yazımızdan ondan esasla kitaptan anlatımlar yapacağız:

Bu esrarlı örgütlerin kökeni Yahudilerin yurtlarını kaybedip, sürgüne yollanmaları, birbirinden kopmadan inançları doğrultusunda dünya hâkimiyetini hedeflemeleri, işbirlikleri, kurdukları şirketler ve örgütleri anlatılmaktadır. Kökleri kabala inancı ve Tapınak Şövalyelerine kadar gitmektedir. Dini maksatlarla dokuz şövalye ile yola çıkan örgüt, ortaçağın en başarılı askeri, ticari ve mali organizasyonlarından biri olmuştur Zenginliği günden güne artarak muazzam boyutlara ulaşmıştır. Bu örgütün sorumluluğu yalnızca Papa’ya karşıdır. 13 yüzyılda 20 bini şövalye olmak üzere 160 bin Tapınakçı bulunmaktadır. Fransa’da tapınakçılar ile Yahudiler iki yüz sene beraber yaşamışlardır.  Güçleri çok artınca Papa ve Fransız Kralının kararıyla, tasfiye edilmiş, fakat onların önemli bir kısmı bu operasyondan kurtularak, evrakları ile birlikte İngiltere’ye kaçmış ve orada faaliyetlerine devam etmiş İngiliz kraliyet ailesi tarafından korunmuşlardır.

Yeryüzünde etkili bir kuruluş olan Gül ve Haç tarikatı ve İlluminati,  Tapınakçılar tarafından kurulsa da, sonrasında Yahudi egemenliğine geçtiği birçok kaynakta bulunmaktadır.  Gül ve Haç 1614 yılına kadar yeraltında kalmış, sonrasında ortaya çıkıp faaliyetlerine devam etmiştir.   Örgütün felsefi altyapısını oluşturan lideri 1521 yılında İstanbul’a gelmiş, yine yöneticileri 19 yüzyıl sonlarında, yirminci asır başında İstanbul’da yaşamış, faaliyetlerini buradan sürdürmüştür. Gül ve Haç örgütünün başkenti İstanbul olarak düşünülmüştür. Onlar içinde dinin bulunmadığı tek bir dünya devletini planlamışlardır. Hedefleri için parayı ve dünya ekonomisini hep ellerinde bulundurmak olmuştur.

1640 İngiliz devriminden ve sonra Stuart hanedanı yıkılmış ve bu örgütler uluslar arası güç haline gelmiş ve 1689 Fransız İhtilali’nin yapılansında da bu örgütlerin rolü bulunmuştur. Amerika, asırlar sonra, Yahudilerin kuruduğu bir devlet olmuştur. Bu küresel üst akıl hedeflerine ulaşmak için pek çok şirket ve kurum ile faaliyetini sürdürmüş, şirketler aracılığıyla iktisadi üstünlük sağlanmıştır. Çeşitli isimlerle kurulan örgütler dünya üzerinde on küsur en güçlü aile tarafından yönlendirilmektedirler. Faaliyette bulunan bir düşünceye hizmet eden üst akıl kurumlarının sayıları ise pek çoktur.   Uygulamaları, kalabalıkları kontrol etmek,  ülkeleri ve kamuoyunu değiştirmek, tasarımlamak, zihin kontrolünde bulunmak, iktisadi, sosyal ve inanç olarak insanları ve devletlerini itaat altına almak, değiştirmek üzere, tek bir dünya devleti kurmak, enerji kaynaklarını ve tarım arazilerini ele geçirmek ve Yahudi etkisinde bir Hıristiyan tarikatı olan Evanjalizim’i yeni bir dünya dini olarak kabul ettirmek olmuştur. Örnek olarak Amerika’dan Cfr  ile Avrupa’dan ise  Billdenberg gibi örgütler sayılabir,  bu örgütlerin birbirine bağlı yüzlerce alt örgütü mevcuttur, en güçlüleri İngiltere merkezli Rothshcild ve Amerika merkezli Rockefeller gibi en çok bilinen aileler olup,  çıkarları için zaman zaman çatışmaya da girse de bu ortak hedefler de hep birleşmişlerdir. Ülkemizde de faaliyette bulunmuş ve bazı kimselerle işbirliği yapmışlardır.

Tek devlet tasarımı için dünyada, hem dinsizliği hem de yeni dünya dinlerini yaymak istenmekte olup, ulaşmak istedikleri refah, zenginlik, kendileri içindir.

Celil Altınbilek

24.01.2020

*Kaynak: Celal Eren Çelik Kuklacı Kariyer yayın İst 2019