Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Alper Tunga Destanı 1/ Giriş

12 Ocak 2021 - 11:52 - Güncelleme: 12 Ocak 2021 - 12:08

Alper Tunga Destanı 1 / Giriş
 
Sözlü kültürün ağırlıklı olduğu bir toplumuz. Milletin bağrında sözün çok etkisi olmuş, unutulmamış, asırlara yayılmıştır. Söz yine de gelip geçtiğinden, yazının çok zaman eksikliğini duyduğumuz da olmuştur. Kültürümüzde bu edebi anlatışlardan biri de destanlardır.

Önemli ve zor zamanların olay ve insanları, ulusların hafızasına kazınır-yerleşir çeşitli şekillerde anlatılır, tarih ve edebiyatın temellerini oluştur. Destanlar milletlerin, din, fazilet, kahramanlık maceralarının anlatıldığı eserlerdir. Tarihte geçmiş olayları söyleseler de tarih değildirler, çok zaman abartılı ve akıl dışı şeylerle, insan ve canlıların olumlu veya kötü huyları da anlatılır. Anlatıcılar halk olduğu için bu söyleyiş, halk edebiyatını meydana getirir ve öncü olur, bir milletin bir takım özellikleri bu şekilde belirlenir ve ortaya çıkar. Ancak büyük milletlerin destanlarının olduğu bilinmektedir. Kadim milletler, o destanlar ve kahramanlarından güç alır, kavi olurlar. Destanları olmayanlar ise kahraman yaratmak için uğraşadururlar, Amerikan toplumu sonradan millet olmuştur ve eski bir tarihi yoktur. Suni kahramanlarını, teknolojinin ve o güçlü medyasının etkisiyle şimdiler çeşitli milletlere ihraç eder olmuşlardır.

     Tarihte, Yunan destanları da önemlidir, orada pek çok Tanrı ve Tanrıça insanlarla birlikte yaşar, insani özelliklere sahiptir, acı, sevgi, kıskançlık, savaşma, hükmetme gibi insani özellikler bu ilahlarda da bulunur. Bu eski Yunan destanlarını konu edinmiş, onların eserlerini kendilerine dayanak yapmış, pek çok Avrupalı sanatkâr mevcuttur. Latin şairi Seneca, Fransız Şair ve yazarı Voltaire, Alman şairi Geothe bu destanlardan yararlanmış pek önemli eserler vermiştir.

     Milletlerin destanlarının yanında, maddi olarak ürettikleri, bazısı ihtiyaç ve kullanım amaçlı olan, resimler, çizimler, musıki, heykeller gibi nice eserler bir sonraki nesillerle taşınan değerlerdir.

     Ayrıca halk düşünce ve hayallerinden çıkmış destanların kardeşi olan masallar da aynı birleştirici ve yükseltici vazifeyi görmüştür. 18 asırda Almanya’da Grimm Kardeşler’in öne çıkardığı masallar sonucu, onlar kendi özlerine dönerek, kahramanlarını sahip çıkmış, yeni ve birleştirici pek çok eser yayınlamış, milli romantizmlerini başlatmışlar ve medeniyetlerinin yükselmesi sağlamışlardır.

     Ayrıca, bizlerle iç içe olmuş ve etkileşim sağlamış, doğu milletlerinin destanları mevcuttur. Önümüzdeki zamanda onlardan bahsederek yazı dizimize devam edeceğiz.

 
Celil Altınbilek
10.2018

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum