FLAŞ HABER
Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Helen'den Fars'a Ülkü ve İnanç Üzerine Bilgiler

04 Kasım 2022 - 10:54

Helen’den Fars’a Ülkü ve İnanç Üzerine Bilgiler

     Îsâ’dan önce Helen-Yunan düşüncesi, Hıristiyanlık ve onun temsilcisi millet ve kavimlerin ana özellikleri üzerinde durmak gerekirse:
     Îsâ’dan önceki Helen-Yunan düşüncesi Eflâtunculuk ve yeni Platonculuk ile önemli bir felsefî mektep oluşturmuştur.  İskenderiye’de, Antakya’ da, Dicle Selefkiye’de büyük şehirler kurulmuş ve dünyâyı etkilemiştir.
     Helen medeniyetinin devâmı Roma ülkesi, asırlarca hep baş tâcı edilmiş ve örnek alınmıştır. Helen ülkesi fikir, sanat ve ilimde, Roma ülkesi de hukuk, teknik ve savaş sanatında önde olmuşlar ve üstünlük sağlamışlardır. Aristo’ya göre: Helenler dünyâya hâkimiyet için gönderilmişlerdi.  Bu düşünceyi taşıyan Makedonyalı İskender, Mısır ve yakın Asya’yı fethetmiş, dünya hâkimiyeti için çalışmıştır.  
     Hıristiyanlığın sonraki yayılışı, medenî başarıları Roma ile Îran arasındaki mücâdelelerle çok sıkı sıkıya bağlıdır ve bu mücâdele ağırlıklı Fırat ve Dicle havzalarındadır.[1] Bir müddet sonra Hıristiyanlık da çeşitli görüşlere ve mezheplere ayrılmıştır.
     Sâsânî’lerin elinde bulunan Îran, beşinci asırdan îtibâren Bizans’tan kovulan bütün medenî unsurlara Mecûsîlere, Yahûdilere, Râfızîlere sığınak olmuş,[2]  Îran, müslüman olduğunda da Arap ve Türk nüfûzu altına girmekten memnun olmamıştır. Zerdüşt kāideleriyle yoğrulmuş aslî inanç unsurla-rını, Şiî mezhebine göre tefsir etmiş olan Îran-Fars medeniyeti, bu târihî özelliklerini hiç unutmamış, İslâm birliğine ayrılıklar sokmuş ve inancının gereklerini çok zaman yerine getirmesini bilmiştir.
     Kudüs şehri hem Yahûdiler hem Hıristiyanlar için kutsî bir şehirdir. Ve hep ilgi odağı olmuştur. Sonraları yapılan haçlı seferlerinin bahânelerinden biri de Kudüs’ün kurtarılmasıdır. Ayrıca doğunun zengin mâdenleri, baharatları, kumaşları, değerli eşyâlarına sâhip olmak için asırlarca mücâdele edilmiş, ipek yolu bu hedefle canlanmış, etrâfına hayat vermişti. Bu sebeple doğu ile batı arasındaki münâsebet hep devam etmiştir. Kervanlarla yapılan ticâretle birlikte âlim, derviş ve misyonerler fikirlerini anlatmış ve yaymışlardır. Milletlerin siyâsî olsun, iktisâdî olsun, inanç bakımından olsun karşılıklı iletişimleri, milletlerin ve medeniyetlerin ilerlemesine, gelişmesine yardımcı bir âmil oluşturmuştur.
Celil Altınbilek
01.11.2022


 

 
[1] W. Barthold. İslâm Medeniyeti Târihi, Diyânet yayınları,  s.10.
[2] Age.s.11

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum