Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Bir Seçimin Ardından

29 Haziran 2018 - 21:20 - Güncelleme: 30 Haziran 2018 - 07:22

~~Bir Seçimin Ardından

     Bir seçim daha geride kaldı. Ne çok sevinçlerimiz, hayal kırıklıklarımız, üstünlüğün verdiği haz ile yenilginin acısı içimizde yer etti. Bazen güvenle ve azimle bazen biraz kırılmış yeni seçimlere ümitler bağladık.
     Seçimler yüz senenin üzeri zamandır hayatımızın en önemli güdü ve değerlerini oluşturmakta ve azımsanmayacak bir yer işgal etmektedir. Bu yer ediş ve hareket tarzı ise maalesef aman vermez derecede sert ve hırçın. Seçimlerle kaybedilen davranış ise hoşgörümüz. Nice yabancı, tanımadığımız veya tanıdığımız kişileri, dostlarımızı kırıp incitiyor onulmaz yaralar açıyoruz. Hâlbuki hayatımıza yön verecek olan birlikte yaşama arzumuzu ve heyecanımızı arttıracak nice duygularımız var.


     Tarih bazı olaylara şahitlik etmekte, İttihat ve Terakki’den itibaren partileşmenin, o sert siyasetin acılarını bağrımızda yaşadık. Orduya,  Harp meydanlarına dahi giren siyasetin nice yenilgilere yol açtığını, can ve toprak kayıpları yaşandığını gördük.  II Meşrutiyet devrinde, hürriyet diyerek iktidara gelen İttihat Ve Terakki Partisinin baskıcı tutumu sonucu, millet ayrışmış, taraflara bölünmüştü. Rakip olarak Hürriyet ve İtilaf Partisinin kurulmuş onların destekleyicisi Halaskarı Zabitanı(askeri birlik) oluşturmuş, tedhiş hareketlerine başvurmuştu. Bu devirde hem Harbiye Nazırı Nazım Paşa hem de Mahmut Şevket Paşa siyasetin zulmüne uğramış ve suikasta kurban gitmişlerdi. Aynı şekilde Balkan savaşındaki ordudaki particilik ve ikilik yenilginin başlıca etkeni olmuştu. Sevindiricidir ki artık siyasette darbeler ve silahlar konuşulmamaktadır. Artık ülkemizde bir siyaset geleneğinin oluşmuştur. Ancak siyasetin insanları ayrıştırması eskisi kadar yoğun olmasa da devam etmektedir.


     Seçim sonucunun hepimize faydalı ve hayırlı neticeler getirmesi esastır. Bu aşamada beklentiler ve vaatler ortaya çıkmaktadır. Şahsi menfaatleri için hareket eden kişileri ayrı tutarsak, Siyasilerin kapsayıcı ve olumlu davranışları birliği ve huzuru sağlamaya yarayacaktır.  Seçim sonucuna etki eden en başta gelen etkenler ise insanların iman ve inanış üzerine olan değerleri, toplumsal kural ve milli menfaatleri, hayatının devamını oluşturan ekonomik ihtiyaçlar, insani hak ve hürriyetleridir. Ülkemizde görülmektedir ki, inanç ve milli değer- menfaatleri üzerine söylemlerinde inandırıcılığı olanlar daha başarılı olmaktadırlar. Ancak seçimler sonunda insanlar üzerindeki farklılaşma ve kırılganlık bir türlü sona ermemektedir.
     Seçim sonunda toplumun kayda değer bir kısmındaki beklentiler-istekler bitmemekte ve devam etmektedir.  On dairelik bir apartmanda oturan bir karı kocanın siyasi düşüncesi diğer komşularından farklıdır. Kocası hanımına tembih etmekte ve komşularınla görüştüğünde siyasi görüşünü belli etmemesini istemektedir. Bir ziyaretten sonra kadın kocasına siyasi düşüncesini komşularına söylediğini anlatır. Kocası niye öyle yaptığını sorar. Kadın ise ben namaz kılıyorum yalan söyleyemem der. İşte bu nokta aslında çok şeyi anlatır vaziyettedir.


     Yazılarımızda çokça yazıp çizeriz. Türk milletinin çok eski zamanlara dayanan bir yaşayış, inanç ve ülkü değerleri mevcuttur. Üzerinde dikkatle durulması gereken bir durum da aynı topraklarda yaşayan kavim, kabile ve soyların birlikteliği ve uyumudur. İçinde farklı unsurları barındırsa da bu birlikteliğe biz Türk Milleti demekteyiz. Yaklaşık iki yüz seneye yakın zamandır, Türk Milletinin değişim ve kimlik arayışı mevcuttur. Bu arayışta, asli değer ve öz kimliğimizden uzaklaşmış bulunmaktayız. Bu seçim sonuçlarında ortaya çıktığı gibi bu ayrışmaların-sertliklerin asıl sebebi bu yabancılaşma ve uzaklaşmalardır.
Celil Altınbilek                                              24.06.2018