Burcu BOLAKAN

Burcu BOLAKAN

[email protected]

23 Nisan: Egemenlikten Geleceğe Uzanan Bir Yolculuk

21 Nisan 2025 - 19:47

23 Nisan: Egemenlikten Geleceğe Uzanan Bir Yolculuk
23 Nisan 1920, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel sürecinde bir dönüm noktasıdır. Bu tarih, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ve aynı zamanda halkın kendi geleceğine sahip çıkma iradesinin ilanı ve bağımsızlık mücadelesinin sembolü olarak kabul edilir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bu mücadele ruhunu ve halkın kendi geleceğini inşa etme kararlılığını her yıl yeniden hatırlatan bir köprü niteliğindedir.
Bu anlamlı gün, geçmişin fedakarlıklarını geleceğin umutlarıyla birleştirirken aynı zamanda toplumsal ve bireysel sorumlulukları sürekli olarak yeniden düşünme fırsatı sunar. Her yıl yapılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında çocukların neşesi ve kahkahaları, geçmişin mücadelesini bugünün görevleri ve yarının idealleri ile birleştirir.
23 Nisan 1920, halkın kendi kaderini şekillendirme noktasında Türkiye ve insanlık tarihi için önemli bir örnek teşkil eder. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, yönetim yetkisi saraylıların ellerinden alınarak halkın iradesine teslim edilmiş ve bu yeni düzen, siyasal sistemde köklü bir değişimin kapısını aralamıştır. Bu tarihi adım, halkın bir seçmen olarak yönetimde aktif rol oynayan bir özne olduğunu gösterir. Egemenliğin, bireylerin özgür düşünce hakkını temsil eden ve toplumu şekillendiren bir ilke olarak benimsenmesi, modern demokrasilerin temel taşlarından biri haline gelmiştir.
Bu dönüşüm, egemenliğin soyut bir kavramdan çıkıp toplumun çabası, bireylerin hayalleri ve çocukların umutlarıyla somutlaşmasını sağlamıştır. Yönetimin artık halkın alın teri ve ortak çabasında vücut bulması, dünyada nadiren görülen bir halk iradesi örneği olarak dikkat çeker.
23 Nisan, halkın kendi iradesini ortaya koyduğu bir ulusal mücadele anını temsil etmesinin yanı sıra, evrensel barış ve dayanışma için bir çağrı niteliği taşır. Türkiye'nin dört bir yanında kutlanan bu anlamlı gün, farklı ülkelerden gelen çocukların katılımıyla kültürler arası bir diyalogun gerçekleştiği bir platform haline dönüşmüştür. Çocukların sesi ve enerjisi, dünyanın daha adil ve kardeşçe bir düzenle yönetilebileceğini hatırlatan güçlü bir mesajdır.
Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen kutlamalar, farklı kültürlerin ortak bir sevgi ve barış dilinde buluşmasını sağlar. Çocukların okudukları şiirler, söyledikleri şarkılar ve oynadıkları oyunlar, onların bu evrensel ruhun bir parçası olduklarını simgeler. Bu kutlamalar, insanlığın ortak geleceği için umut dolu bir çağrı niteliği taşır.
Çocukların özgürce düşünebilmesi, hayal kurabilmesi ve yenilikçi fikirler geliştirebilmesi, bir ulusun dönüşümünü sağlayacak en önemli güçlerdendir. Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara duyduğu güven, onları bir toplumun vicdanı ve rehberi olarak görmesinden kaynaklanır. Onların eğitimi, çevresel duyarlılık bilinciyle büyütülmesi, bilimsel düşüncenin rehberliğinde yetiştirilmesi, toplumsal dönüşümün ve uluslararası dayanışmanın anahtarıdır.
23 Nisan, çocukların hayallerini gerçekleştirebilecekleri fırsatlar sunmanın önemini hatırlatan bir mesaj taşır. Bu bayram, onların neşesiyle şekillenirken aynı zamanda toplumlara, çocukların geleceği şekillendirebilmesi için daha eşit ve sürdürülebilir bir ortam sağlamanın önemini vurgular.
Her yıl kutlanan 23 Nisan, geçmişte verilen mücadelenin değerini ve geleceğe yönelik toplumsal sorumlulukları anımsatan bir mesaj niteliğindedir. Çocukların kahkahalarıyla ve coşkusuyla anlam kazanan bugün, daha adil ve yaşanabilir bir dünya yaratma isteğini pekiştiren bir çağrıdır. 23 Nisan’ın ruhu, dünya genelinde çocukların yüreğinde yankılanan umut dolu bir ezgidir.
Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak, toplumların ortak sorumluluğu olmanın ötesinde, insanlığın vicdanını şekillendiren bir sınavdır. Çocukların olduğu her yerde barış, hayal gücü ve yaşam vardır. 23 Nisan, bu değerleri kutlamanın yanı sıra, daha bilinçli ve sorumluluk sahibi bir geleceği inşa etmenin önemini hatırlatır.

Adını Bilen Gün

Bir takvim yaprağı titredi rüzgârda,
Bir çocuk aldı eline,
Baktı, gülümsedi:
‘‘Bugünün adını biliyorum!’’ dedi.


Kalem kutusu heyecanlandı önce,
Ardından silgi, ardından defter.
Hepsi bayram için hazırlandı gizlice,
Çünkü bugün,
Çocuk kalbinin sesiyle yazılmıştı tarihe.


Rüzgâr bile başka esti sabah,
Bulutlar sessizce çekildi kenara.
Kuşlar yere inip şiir mırıldandı,
Bir ağaç gövdesinde ‘‘özgürlük’’ yazdı.


Adını bilen bir gün bu,
Neşeyle, sevgiyle, oyunla kurulu.
Kutlama yalnız sahnede değildi,
Bir bakışta, bir kahkahada,
Bir elin başka bir ele uzanışında.


Bugün bayram…
Ve bayramın kalbi çocuklarla atıyor.
Onlar yürüdükçe büyüyor ülke,
Onlar güldükçe çoğalıyor ışık.


 

Son Yazılar