NİHAT GENÇ

NİHAT GENÇ

Adı bulacağınız bütün sıfatları aşacak adamdır.
Adını etmeniz yeter.
Adında bir dünyayı, dünyaları taşıyan adamdır.
Yalnız kendisi olan adamdır.
Adamdır.
Uymuyorsa kafa tutmayacağı kimse yoktur.
Olay yoktur, durum yoktur.
Nef'î'den Eşref'e hicivcilerin devamcısıdır.
Duygusuna yeter olmaz.
Öfkesi de sevgisi de çağlar.
Vatan duygusunda Namık Kemal'dir.
Susmaz, susturulamaz.
Kanser illeti işte böyle bir yiğidi yere düşürdü.
Konduramadım.
İki defa telefonda kısaca konuşabildik.
Her zamanki şikayet bilmez güvenli haliyle "Halledeceğiz.." dedi.
Dedi ama ikimizin de sesi titriyordu.
Benim sadece sesim titremedi, kalemim de titredi.
Yazamadım.
Bilen bilmeyen yazarken ve şifa dileğini söylerken ben yazamadım.
"Nihat ağır hastalığa düştü" diyemedim.
Konduramadım.
Yenilmiş değildi, yenilebileceği duygusunu da reddeder bir iç âlem karşı çıkışıyla içime ağladım.
Evet o büyük bir yazardır.
O bir yüksek karakterdir.
Bunlardan fazladır.
Daha birçok sıfat ekleyebilirsiniz.
Yine anlatmış olmazsınız.
Anlatamazsınız.
Nihat, benim için koca bir gençliktir.
Kavgadır, şiirdir, sanattır, vazgeçilmez yazma sevdasıdır.
Şimdi Nihat gibi, "Siz o kavga günlerini nereden bileceksiniz?" diyebilirim.
"Siz Nihat'ı nereden bileceksiniz?" de diyebilirim.
Diyebilirim.
Nihat bilinecek adamdır.
Sevilecek adamdır.
Bu sevgiyi hissedecek adamdır.
Daha yapacak çok işimiz var diyen adamdır.
Bunun için ayağa kalkacak adamdır.
Adamdır.
Bir süredir, teknik destek altında.
Tıp tabiriyle "Entübe edildi" diyorlar.
Oradan çıkabilir mi doktorları bilir.
Doktorların bilmediğini, bizim bilmediğimizi Tanrı bilir.
Yüce Tanrı ona yardım etsin!
O yiğitler yiğidini bize bağışlasın!