Yahya Kemal'in Avrupa Günlüğü

Rüveyda Okumuş Yahya Kemal'in Avrupa Günlüğü üzerine yazdı

Yahya Kemal'in Avrupa Günlüğü
14 Mart 2022 - 10:05 - Güncelleme: 14 Mart 2022 - 10:25

Cumhuriyetin kurulmasının ardından Yahya Kemal bir dönem milletvekilliği yapar ardından da 1 Mayıs 1926 tarihinde Polonya Orta Elçisi olarak atanır. Yahya Kemal 22 Mayıs 1926’da Urfa milletvekilliğinden istifa eder ve 14 Haziran 1926’da elçi olarak Varşova’ya ulaşır. Böylece 2 yıl 9 ay sürecek Varşova yılları başlar. Bu görevi sırasında Avrupa ülkelerini dolaşır ve bir çok ünlü şiirini de bu dönemde kaleme alır.

Yahya Kemal'in Avrupa Günlüğü
                                                                   R. Ruveyda OKUMUŞ

Türk edebiyatının ünlü şairi Yahya Kemal Beyatlı’nın elçilik yıllarına dair Berksan Gülsoy’un kaleme aldığı Diplomat Şair Yahya Kemal’in Elçilik Yılları (1926-1949) başlıklı kitap şairin Polonya, İspanya, Portekiz Ve Pakistan’daki elçilik dönemine ışık tutuyor.

  • Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanıp Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından diplomasi alanında devlet alaylı olarak tabir edilen kişilerden de istifade etmiştir. Yahya Kemal de bunlardan biridir. Lozan görüşmelerinde Yahya Kemal, Ruşen Eşref Beyle birlikte basın danışmanlığı yaparak diplomaside ilk deneyimini yaşar. Ardından Urfa milletvekinde bulunurken 24 Haziran 1925’te Türkiye-Suriye sınır komisyonunda görevlendirilir. Söz konusu vazifede başarılı olması üzerine 28 Ekim 1925’de gerçekleşen Sırp-Hırvat ve Sloven Krallığı ile yapılan dostluk antlaşmasında görev alır. Bu gelişmelerin ardında da 1 Mayıs 1926 tarihinde Polonya Orta Elçisi olarak atanır. Yahya Kemal 22 Mayıs 1926’da Urfa milletvekilliğinden istifa eder ve 14 Haziran 1926’da elçi olarak Varşova’ya ulaşır. Böylece 2 yıl 9 ay sürecek Varşova yılları başlar. Yahya Kemal’in Varşova elçiliği diplomatik açıdan bakıldığında başarılı geçmiştir. Varşova’dayken Polonya’nın iç ve dış politikasına dair bilgi ve haberleri Dışişleri’ne gönderdiği raporlarla aktarmıştır. Ayrıca Finlandiya, Letonya ve Estonya ile yapılan antlaşmaların teatisi için görevlendirilmiştir. Yine Varşova’da Yahudi mahallesinde bulunan Türk elçilik binasının Şopena mahallesine taşınmasını sağlamıştır.
 

SEYAHATLERE ÇIKAR

Varşova’da kaldığı yıllarda (1926-1929) şair zaman zaman seyahatlere de çıkar, Bükreş, Berlin, Sofya, Danzing, Viyana, Gdynya ve Leipzig gibi şehirleri dolaşır. Kemal, Varşova’dan arkadaşları Süleyman Nazif, Fazıl Ahmet ve Faruk Nafiz’le mektuplaşır. Bu mektuplarında İstanbul ve Boğaziçi özlemini, Varşova’nın iklimini ve şehrin atmosferini pek sevmediğini, uzun kış mevsiminin hiç bitmeyecek izlemini verdiğini anlatmakta edebiyattan ziyade tarih ile meşgul olduğu söylemektedir. Varşova’da bulunurken Yahya Kemal’i müteessir eden bir başka hadise yakın arkadaşı Süleyman Nazif’in 10 Ocak 1927’de vefat haberini Milliyet gazetesinden öğrenmesidir. Süleyman Nazif’in ölümüne çok üzüldüğünü daha sonra kaleme aldığı bir yazısında ifade etmektedir.

Yahya Kemal’in Madrid elçisi iken
Yahya Kemal’in Madrid elçisi iken

KAR MUSİKİSİ ŞİİRİ VE O KIŞ GECESİ

  • 1927 yılında Varşova’da karlı ve kasvetli akşam Yahya Kemal’in gittiği Ermeni lokantasında Tanburi Cemil Bey’in bir eseri plakta çalmaktadır. Cemil Bey’in eserini dinlerken dalıp giden şair, hemen o akşam Kar Musikileri şiirini kaleme alır. Varşova yıllarında yazdığı tek şiir olan Kar Musikileri’nde İstanbul’a olan özlemi, Varşova’nın uzun kış gecelerinden musikiye, Tanburi Cemil Bey’e sığındığı görülmektedir.

Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu;

Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.

Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı,

Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı,

Bir erganun âhengi yayılmakta derinden...

Duydumsa da zevk almadım İslâv kederinden.

Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,

Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.

Birdenbire mes’ûdum işitmek hevesiyle,

Gönlüm dolu İstanbul’un en özlü sesiyle.

Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık,

Uykumda bütün bir gece Körfez’deyim artık!

6 Şubat 1929’da Yahya Kemal, bu defa Madrid Orta Elçiliğine atanır. İspanya’da bulunduğu yıllarda siyasi anlamda ülkenin en çalkantılı günleri yaşanmaktadır. Bu bağlamda kendisinden düzenli raporlar göndermesi beklenmektedir. Ancak onun Dışişleri Bakanlığı’na az sayıda rapor gönderdiği görülür. İspanya’nın o yıllarda karışık olan siyasi ve politik ortamı da Yahya Kemal’i psiklojik olarak olumsuz etkilenerek bu durumdan bir nebze olsun uzaklaşmak için çeşitli seyahatlerde bulunur. Şair, İspanya elçisiyken diplomatik bir elçiden ziyade bir kültür elçisi gibi İspanya’nın tarihi ve kültürünü keşfetmeye çalışarak Kurtuba, Sevilla ve Gırnata’ya seyahat eder. Endülüs Emevilerinden izler taşıyan Kurtuba Cami ve Elhamra Sarayı’ndan oldukça etkilendiğini dostlarına yazdığı mektuplarda anlatmaktadır.
Yahya Kemal’in Madrid Elçisi olarak güven mektubunu İspanya Kralı’na sunduğunu Hariciye Vekaletine bildiren yazısı, 2 Temmuz 1929
Yahya Kemal’in Madrid Elçisi olarak güven mektubunu İspanya Kralı’na sunduğunu Hariciye Vekaletine bildiren yazısı, 2 Temmuz 1929
Yahya Kemal, Pakistan devlet başkanı Muhammed Ali Cinnah ile bir görüşme esnasında
Yahya Kemal, Pakistan devlet başkanı Muhammed Ali Cinnah ile bir görüşme esnasında

MADRİD’DE İKİ ÜNLÜ ŞİİRİNİ YAZAR

Yahya Kemal, İspanya günlerinde Madrid’de Kahvehane ve Endülüs’te Raks isimli meşhur iki şiirini yazamıştır.

Madrid’de kahvehaneyi gördüm ki havradır,

Bir yerdeyiz ki söz denilen şey palavradır.

Dalmış gülüp konuşmaya yüzlerce farfara,

Yorgun kulaklarımda sürerken bu yaygara

Durdum, hazin hazin, acıdım kendi halime

Aksetti bir dakîka uzaktan hayâlime,

Sakin Emirgân’ın Çınaraltı’nda kahvesi,

Poyraz serinliğindeki yaprakların sesi.

Bazen gönül dalar suların mûsikîsine

Bazen Yesâri hatlarının en nefîsine.

Madrid sokaklarını arşınlarken uğradığı kahvehanenin havasını ve İstanbul’a olan hasretini Madrid’de Kahvehane şiirinde dile getirmiştir. Şair izlediği bir İspanyol raksının tesiriyle de Endülüs’te Raks şiiri kaleme alır. Bu şiir daha sonra Münir Nureddin Selçuk tarafından Kürdilihicazkâr makamında bestelenmiştir.

İspanya elçiliği devam ederken Yahya Kemal’e 15 Mayıs 1929’da Portekiz elçiliği görevi de verilir. Kendisine Portekiz elçiliği verilmesinden pek hoşnut olmamış havasını sevmediği Lizbon’da fazla bulunmamış ve Madrid’e dönmüştür. Bu durum Dışişleri nezdinde görevini ihmal ettiği algısının oluşmasına zemin hazırlamış ve süreç merkeze çekilmesine kadar gitmiştir. İspanya ve Portekiz’in ilk büyükelçisi olarak üç yıl görevde kalan Yahya Kemal’e 5 Nisan 1932’de Ankara’dan gönderilen bir telgrafla merkeze çekildiği bildirilir. Ancak şair Ankara’ya dönmeyerek tedavi için Paris’e gider ve Aralık 1933’de Türkiye’ye geri döner. Yahya Kemal 1934’de Yozgat milletvekili seçilir ve Beyatlı soyadını alır. 1935-1942 yılları arasında iki dönem Tekirdağ milletvekilliği yapar.
Yahya Kemal’in son diplomatik görevi Pakistan büyükelçiliğidir. 8 Ocak 1948’de Türkiye’nin ilk Pakistan Büyükelçisi olarak atanır. Mart 1949’da yaş haddinden emekli olmasına değin bu görevde kalır. Pakistan’da yeni kurulacak elçilik binası için çalışmalarda bulunur. Bir yıl kadar kaldığı Pakistan’dan arkadaşlarına yazdığı mektuplarda ülkenin iklimini sevmediği, İstanbul’a ve dostlarına olan özleminin gittikçe arttığı de dile getirmektedir. Yahya Kemal, yurda

döndükten sonra emeklilik günlerinde bir çok ağır hastalık geçirir, yurtiçinde ve yurtdışında tedavi görür. Büyük şair en son tedavi gördüğü Cerrahpaşa Hastanesi’nde 1 Kasım 1958 günü vefat eder. Yahya Kemal şair ve yazarlığının yanı sıra siyasetçi ve diplomat kimliğiyle öne çıkmış Cumhuriyet’in ilk elçilerinden biri olarak Polonya, İspanya, Portekiz ve Pakistan’da ülkemizi temsil etmiştir.
İlk yayın yeri:https://www.yenisafak.com/hayat/yahya-kemalin-avrupa-gunlugu-3769421


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum