Vatan millet aşkıyla geçip giden yıllar...

Ülkücü hareketin özellikle Karadeniz'de bilinen isimlerinden Temel Kahveci, 1980 öncesinden günümüze hareket içindeki yolculuğunu kitaplaştırdı.

Vatan millet aşkıyla geçip giden yıllar...
22 Ağustos 2022 - 11:44

Kahveci, "İki Aşk Arasında Bir Ülkücü" adlı kitabıyla yakın tarihimizin kaos günlerine ışık tutarken anılarını yazma sebeplerini de şöyle özetliyor:

Bu kitabı niçin yazdım?.. Hiçbir şeyin bildiğimiz gibi olmadığını gördüğüm için... Hele Atatürk'ten sonrasını hiç bilmediğimiz gibi...

12 Eylül Darbesinde kimlerin nerelere sığındığını bildiğimiz için, tehlike geçtikten sonraki nutuklara da itibar etmediğim için bu kitabı yazdım. Karakollara hiç yolu düşmemiş alçakların en milliyetçi kesildiği ve hatta milliyetçi teşkilatları yönettiği zamanlardaki gerçek hainleri de bilmemiz için bu kitabı yazdım. Bu kitabı, zamanın en şatafatlı zamanında yaşananların tarihin çöplüğüne hapsolmasın diye de yazdım"

Temel Kahveci, kitabın adının niçin "İki Aşk Arasında Bir Ülkücü" olduğunu da şöyle açıklıyor:

Biz çocukluktan ergenliğe geçerken "Ülke elden gidiyor? Din elden gidiyor?" söylemleri yayılıyordu. Aileden, çevreden, genlerden gelen "Allah sevgisi, vatan sevgisi, millet sevgisi, bayrak sevgisi..." gibi kutsalların harmanladığı bir ruh ile şekilleniyorduk. Bu değerler için canımızı, malımızı vermek, kanımızı akıtmak doğal görevlerimiz olarak ruhumuza işliyordu, bu değerlerin toplamı bizim gibi ailelerde, ortamlarda yetişen çocuklar için "aşk" hâline getiriliyordu. Vatan kutsaldı, millet kutsaldı, din kutsaldı... Çok sayıda kutsalımız vardı; sorgulamadan, tartışmadan uğruna ölmeye hazırlandığımız kutsallar... Kahramanlarla özdeşleşen insanlardık ama sonuçta insandık. Bizim de yüreğimiz vardı. Bizim de kalbimiz vardı, bir çift göz uğruna eriyip gitmeye hazır bir yürek vardı içimizde... Bütün kutsallarımızın hemen yanında yetim bir çocuk gibi yürüyen bir başka "aşk" daha yaşardı içimizde. Seven, sevilen ama sevdiğini söylemeye çekinen, sevildiğini kabullenmekte zorlanan bir gönül... Ülkücüsü, devrimcisi... Bir dava uğruna can vermeye gönüllü olacak kadar cesur her genç, dünyasını, gözlerinin rengiyle renklendiren "sevgili"nin dudaklarından dökülecek "Seni seviyorum." sözleri uğruna da seve seve ölüme giderdi. Yetiştiğimiz ve büyüdüğümüz dönemler hep "kahramanlık" dönemleriydi. Vatan için, millet için, bayrak için, din için ölmeye hazır çocuklardık biz. Bu kutsallar için ölüme gitmek duygusu alenen sergilenirdi ama bir çift göz uğruna yaşamak ve ölmeye hazır olmak yüreklerde gizlenirdi. Vatan elden giderken, millet elden giderken, bayrak indirilmek istenirken sevgisiyle tepeden tırnağa sarıp sarmalasa da bir kızın peşinde görünemezdik.

İşte ben ve benim yaşıtlarım bu "iki aşk arasında" yetişip büyüdük. Bu yüzden "iki aşk arasında" olduk ne olduksa... Kimimiz ülkücü, kimimiz devrimci...

Tulpar Yayıncılık Tel:(0507) 245 60 05

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum