Vaat edilmiş topraklar ve CORONA - Yazan: Veli Metin TÜRKOĞLU
Tevrat’ın Tekvin kitabının 15. Bab'ında şöyle yazmaktadır:
”O günde Rab, Abraham'la ahdedip dedi; Mısır (Nil) Irmağı’ndan Fırat Irmağı’na kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim.”
Bu tanıma göre Fırat Nehri’nden Nil Nehri’ne kadar olan geniş bölge İsrailoğulları'na Tanrı tarafından İsrailoğullarına vaat edilmiştir. Bu bölgede bir Yahudi Devleti’nin kurulmasını ve buradan dünyayı yönetmeyi amaçlayan ideale Siyonizm denir.
Yahudi inancına göre;
Hz. İbrahim’in torunu Yakup, Tanrı (Yehova) ile güreşe tutuşur ve gün ağarıncaya kadar güreşmelerine rağmen yenişemezler. Tanrı, "Bırak beni, bak gün ağarıyor." der. Yakup, kendisini kutsamadığı sürece bırakmayacağını söyler. Bunun üzerine Tanrı, "Senin adın" İsrail "olsun, Tanrı'yla ve insanlarla güreşip yendin." der. İsrail, “Tanrı’yı yenen” demektir.
Siyonizm’in amacı;
Vaat edilmiş topraklarda “Tanrı Krallığı” diğer adıyla “Yeni Dünya Düzeni” denen krallığı kurarak dünya yönetimini ele geçirmek ve diğer ırkları köle yapmaktır.
Siyonist inanca göre; Hz. Davut soyundan gelecek olan Mesih (Hz. İsa), Romalılar tarafından dünyanın dört bir yanına dağıtılan Yahudileri vaat edilmiş topraklarda yeniden toplayacak, “Süleyman Mabedi” tekrar inşa edilecek ve Musevilerin huzur içinde yaşayacakları “Tanrı Krallığı” (Yeni Dünya Düzeni) kurulacaktır.
BOP Projesinin başlamasıyla beraber İsrail, Filistin’in tamamını kontrolü altına almış durumda… Filistin sınırlarıyla yetinmeyip Golan Tepeleri'nin İsrail tarafından işgal edilmesi Büyük İsrail (Arz-ı Mev’ud) hedefine doğru yola çıkmanın önünü açmış oldu.
Türkiye’nin müdahaleleri ve göçmenlere sınır kapılarını açması sonrasında Türkiye’nin lehine gelişmeye başlayan olaylar sonrasında BOP projesinin çıkmaza girmeye başlaması Dünyayı yöneten amca çocuklarını kızdırdı ve Dünya CORONA VİRÜSÜ ile tanıştı. Bu virüs BOP (Büyük İsrail) projesini desteklemeyen devletlere uyarı niteliğindedir.
DÜNYAYI YÖNETEN AMCA ÇOCUKLARI
TAPINAK ve TÖTON (HASTANE) ŞÖVALYELERİ
Alman kökenli “Töton (Hastane) Şövalyeleri”nin amacı (Dini inançları nedeniyle) Büyük İsrail’i (Vaat edilmiş toprakları) alarak buradan dünyayı yönetmektir. İtalyan kökenli “Tapınak Şövalyeleri”nin amacı da dünyayı yönetmektir ama Dini inanç ve Büyük İsrail Devleti onların olmazsa olmazı değildir. Onlara göre zaten bütün dünya İsrailoğullarına aittir.
Son ABD seçimlerinde Hillary Clinton Tapınak Şövalyeleri grubunun, Alman kökenli Donald Trump ise Töton (Hastane) Şövalyeleri grubunun adayı idi. Sonuçta Trump kazandı ve BM kararlarını hiçe sayarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti.
Günümüzde; II. Dünya Savaşı’nda Almanlardan kaçarak Filistin’e yerleşen Yahudilere destek verenler arasında Alman Başbakanı Angela Merkel de var… Israel Hayom gazetesi Merkel’i anlattığı bir yazısında “İsrail Almanya’dan uluslararası yaptırımlara uymasını istemek için her müdahale ettiğinde, Merkel uyguladığı politikalarla olumlu tepki verdi… İsrail’in varlığı ve güvenliği Alman ulusal çıkarının bir parçasıdır.” şeklindeki açıklaması Merkel’in İsrail’e verdiği desteği doğrulamaktadır.
Merkel’in Yahudi olduğu bilinmektedir… Acaba sarışınlılığı ve simasıyla Merkel’e akrabalarından biri gibi benzeyen Alman kökenli Donald Trump da Yahudi mi? Her ikisinin de aynı döneme denk gelmesi ve İsrail’in çıkarları için çalışmaları tamamen tesadüf mü?
Albert Pike’ın mektubunda yazdığı Armageddon (ve BOP Projesi) öngörüsü:
Üçüncü Dünya Savaşı'nı (Armageddon’u) çıkarmamız için İslam Âlemi’nin liderleri ve Siyonistler arasında ajanlarımız vasıtasıyla ayrı düştükleri konular üzerinden gerginlik çıkarmalıyız. Ve bu savaş, Müslüman Dünyası ve İsrail Devleti'nin birbirlerini yok edecekleri şekilde dizayn edilmeli. Ve bu hengâme içinde diğer milletleri bu konuda fiziksel, ahlaki, ruhsal ve ekonomik olarak çökmeleri için mücadeleye zorlamalıyız. Nihilistlerin ve Ateistlerin önlerini açmalıyız ve müthiş bir sosyal çöküş provoke etmeliyiz ki böylece bu kanlı kargaşa ve vahşetin doğurduğu korku içinde mutlak ateizmin etkisi ortaya çıksın…
Yukarıda da belirttiğimiz gibi; Türkiye’nin Ortadoğu’daki müdahaleleri ve göçmenlere sınır kapılarını açması sonrasında Türkiye’nin lehine gelişmeye başlayan olaylar sonrasında BOP projesinin çıkmaza girmeye başlaması Dünyayı yöneten amca çocuklarını kızdırdı ve Dünya CORONA VİRÜSÜ ile tanıştı.
CORONA VİRÜSÜ, BOP (Büyük İsrail) projesini desteklemeyen devletlere uyarı niteliğini taşımakla beraber, virüsün yayılma süreci içerisinde gelişen olayların tam da Albert Pike’ın mektubunda (altı çizili bölümde) yazdığı önerilere hizmet etmesi oldukça ilginç bir rastlantı değil midir?
Kaynak:
Veli Metin TÜRKOĞLU
Araştırmacı - Yazar
FACEBOOK YORUMLAR