Türkiye Yazarlar Birliği: Doğu Türkistan'daki soykırıma karşı tepki hareketinin başlaması gerektiğini düşünüyoruz

Türkiye Yazarlar Birliği, Çin’in Doğu Türkistan’daki sistematik baskı, asimilasyon ve soykırım faaliyetlerine yönelik “Doğu Türkistan Çalıştayı” düzenledi. Akademisyenler, yazarlar, tarihçiler, gazeteciler ve Doğu Türkistan üzerine çalışma yapan sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticilerinin katıldığı çalıştaya ilişkin, TYB Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Enes Kala ve Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk QHA’ya açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Kala, çalıştayın sonuç bildirgesine ilişkin, “Uluslararası kamuoyu tarafından Doğu Türkistan’daki insanın haysiyet ve şerefini tezyif ve tahkir edici tavra, zulme ve nihayetinde kelimenin tam anlamıyla soykırıma kolektif, kapsamlı, sürekli ve yaygın bir tepki hareketinin başlatılması gerektiğini düşünüyoruz.” vurgusunu yaptı.

Türkiye Yazarlar Birliği: Doğu Türkistan'daki soykırıma karşı tepki hareketinin başlaması gerektiğini düşünüyoruz
03 Temmuz 2021 - 11:32

Çin hükumetinin Doğu Türkistan’da Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Türk toplumlarına yönelik soykırıma varan insan hakları ihlalleri, Doğu Türkistan Çalıştayı’nda ele alındı. Doğu Türkistan’daki sistematik baskılar ve soykırıma dair önemli sorulara yanıtlar arandı. 20 Haziran 2021 tarihinde yapılan Doğu Türkistan Çalıştayı’nda; Doğu Türkistan’daki milyonlarca insanın kültürel ve dini faaliyetlerinin yasaklanması, eğitim, sağlık ve seyahat haklarının kısıtlamasıyla devam eden süreçte bölgeden gelen son haberler farklı bir boyuta taşındı. Bazı insani kuruluşların bölgeye dair raporlarına da yansıyan haberlere göre; haksız yere tutuklamalar, cinsel istismar, psikolojik işkence, toplama kamplarında tutuklulara yönelik beyin yıkama gibi eylemler değerlendirdi. Doğu Türkistan Çalıştayı’nda konuşulan meseleleri, TYB Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Enes Kala ve Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Enes Kala ve Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk’un çalıştayın yürütücüsü olduğu etkinlikte, “Doğu Türkistan’da neler oluyor?”, “Uygur Türklerinin yaşadıkları sıkıntılar neler?”, “Çin, Doğu Türkistan’da ne yapıyor?”, “Soykırım iddiaları doğru mu?”, “Dünya bu çığlığa neden sessiz kalıyor?” gibi önemli sorulara cevaplar arandı. Tebliğler oturumunu TYB Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan yönetti. Programın sonunda, Türkiye Türkçesi-Uygur Türkçesi-Çince-Arapça ve İngilizce dillerinde sonuç bildirgesi hazırlanarak yayımlandı.

Bedenimizle Türkiye’de yaşıyor olsak da bizlik ruhumuzun mayasının çalındığı coğrafya Türkistan’dır. Doğu Türkistan bizim ruhumuzun demlendiği ve tüm insanlığı kuşatacak adalet ve hakikat teklifinin ete kemiğe büründüğü kadim coğrafyalardandır. Orayı Türkiye’den ayrı düşünmek bizim için mümkün değildir.

DOÇ. DR. KALA: DOĞU TÜRKİSTAN’DA ÇİN’İN MEVCUT REJİMİNİN FAİL OLDUĞU ZULÜM VE SOYKIRIM SÖZ KONUSUDUR

TYB Genel Sekreteri, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Enes Kala, Kırım Haber Ajansına Doğu Türkistan Çalıştayı’nın kazanımları, sonuç bildirgesi ve ele alınan konuları değerlendirdi:

“Çin’in Doğu Türkistan’da insan hakları ihlallerinin müzakere edilerek değerlendirilmesi amacıyla;  akademisyenler, yazarlar, tarihçiler, gazeteciler ve Doğu Türkistan üzerine çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticilerinin katıldığı bir Doğu Türkistan Çalıştayı tertip etmiştik. Bu çalıştayda, Doğu Türkistan’da neler oluyor? Uygur Türklerinin yaşadıkları sıkıntılar neler? Çin, Doğu Türkistan’da ne yapıyor, yaptığını neden yapıyor? Soykırım iddiaları doğru mu? Dünya bu çığlığa neden sessiz kalıyor? gibi önemli sorulara cevaplar bulmaya çalıştık. Bununla birlikte çalıştayın ikinci faslında kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenlere kafa yorduk. Çalıştaya iştirak eden katılımcılarımızın da çok değerli katkılarıyla kapsamlı, hassasiyetlerin mümkün mertebe gözetildiği, ulusal ve uluslararası topluma mesajlar veren ve nispeten vazifeler yükleyen bir bildirge ortaya çıktı. Doğu Türkistan’da Çin’in mevcut rejiminin fail olduğu bir zulüm ve soykırım söz konusudur. Bu zulme hissiz, sessiz ve kör kalmak insanî değildir. Uluslararası kamuoyu tarafından Doğu Türkistan’daki insanın haysiyet ve şerefini tezyif ve tahkir edici tavra, zulme ve nihayetinde kelimenin tam anlamıyla soykırıma kolektif, kapsamlı, sürekli ve yaygın bir tepki hareketinin başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bildirge esasında bu tepki hareketinin Türkiye Yazarlar Birliğince dile getirilmesidir. Bildirgede, Çin Halk Cumhuriyetine, devletimize ve dünya kamuoyuna Doğu Türkistan’daki soykırım ve zulmün sona erip, ferdî ve içtimaî zeminde insan haklarının orada yeniden tam anlamıyla yaşanması ve yaşatılabilmesine ilişkin çağrımız söz konusudur. Bu bildirgeyi hazırlarken temel kaygımızın altında, büyük bir tarihi geçmişe sahip olan, Türk-İslam düşüncesi ve yaşam dünyasının kadim köklerinin inşa edilmesinde fail olmuş bir coğrafyanın kültürünün muhafaza edilmesine ve insanın dokunulmaması gereken şeref ve haysiyetinin insan hakları temelinde korunması gerekliliğine duyduğumuz güçlü inanç vardı. Doğu Türkistan’da soydaşlarımıza ve dindaşlarımıza karşı yapılan zulmün bir an önce durdurulmasına dönük acil çağrı olan bildirge Türkiye Türkçesi, Uygur Türkçesi, Arapça, Çince ve İngilizce dillerinde yayımlanmıştır.” 

Dr. Muhammed Enes Kala: Oruç Ağacı
Doç. Dr. Muhammed Enes Kala

“RUHUMUZUN MAYASININ ÇALINDIĞI COĞRAFYA TÜRKİSTAN’DIR”   

Doç. Dr. Kala, Türkiye Yazarlar Birliğinin Türk ve İslam dünyasının bugün yaşadığı en büyük felaketlerden birisi olan Çin’in Doğu Türkistan’daki fiillerini duyurma amacını dile getirdi. Doç. Dr. Kala şunları ifade etti:

Bedenimizle Türkiye’de yaşıyor olsak da bizlik ruhumuzun mayasının çalındığı coğrafya Türkistan’dır. Doğu Türkistan bizim ruhumuzun demlendiği ve tüm insanlığı kuşatacak adalet ve hakikat teklifinin ete kemiğe büründüğü kadim coğrafyalardandır. Orayı Türkiye’den ayrı düşünmek bizim için mümkün değildir. Mevcut durumda soydaşlarımızın ve dindaşlarımızın maruz kaldığı soykırım ve zulüm kabul edilemez. Bu zulüm bir taraftan insanlık için bir zenginlik ve imkân olan bir milletin yok edilmesine işaret ederken, diğer taraftan dünyadaki Çin algısını da tarumar etmektedir.  

Çin Komünist Partisinin kendi tarihine, Kongzi-Laozi-Mozi gibi büyük filozofları vasıtasıyla inşa edilmiş kadim geleneğine adeta savaş açarcasına işgal ettiği pozisyonun dünya üzerinde Çin imajına çok büyük zarar verdiği aşikârdır. Hal böyleyken bir taraftan soydaşlarımız ve dindaşlarımızın haklarını muhafaza etme gayreti güderken diğer taraftan en büyük zararı Çin’in kendisine verdiğini ve vereceğini Çin’e hatırlatmanın da esasında insani vazifemiz olduğunu düşünüyoruz. Küreselleşen dünyanın artık tüm insanların içinde yolculuk ettiği tek bir gemiye benzediğini, bu gemide yolculuk eden insanların huzur, refah ve felahının birbirine belki de her zamankinden daha çok bağlı olduğunu görmemiz gerekir. Çin’in Doğu Türkistan’da sebep olduğu zulmün dünyanın geri kalanını etkilememesi, ateş çemberinin genişlememesi, Doğu Türkistan coğrafyasına huzur ve barış gelmesi için bu zulme son vermenin dünyada yaşayan herkesin sorumluluğunda olduğunu unutmamak gerekir. Bildirge söz konusu bu durumu herkese bir daha hatırlatma ameliyesini gerçekleştirmek istemektedir. Çalıştayımızın ve nihayetinde ortaya çıkan bildirgenin başta Doğu Türkistan’da zulme direnç göstermeye çalışan kardeşlerimiz olmak üzere tüm insanlık için hayra, rahmete ve selamete vesile olmasını diliyor, çalıştayımıza katılan ve bildirgenin hazırlanmasında emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum.

DOĞU TÜRKİSTAN ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ, NATO’DAN TÜRK KONSEYİ’NE KADAR BİRÇOK KURUMA GÖNDERİLECEK

Çin’in Doğu Türkistan’daki ağır insan hakları ihlallerine yönelik düzenlenen Doğu Türkistan Çalıştayı’na ilişkin Doğu Türkistanlı akademisyen, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk ise QHA’ya şunları aktardı:

“Çalıştay, gayet güzel neticeler oluşturdu. Bugüne kadar yapılan Doğu Türkistan Çalıştayları arasında sonuç bildirgesi çok net ve kapsamlı ve makul olan bir metin ortaya çıktı. Üç yabancı dil, iki Türk lehçesinde yazılı olarak yayımladık. Kitap olarak da basılacak. Bütün uluslararası örgütler ve yabancı dış temsilciliklere bu bildirgeyi göndereceğiz. NATO’dan Türk Konseyi’ne kadar tüm kurumlara bunu ulaştıracağız.”

DOĞU TÜRKİSTAN ÇALIŞTAYI ÇEVRİMİÇİ YAYINI

DOĞU TÜRKİSTAN ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI

Türkiye Yazarlar Birliğinin Doğu Türkistan Çalıştayı Sonuç Bildirgesi’nin okumak için tıklayınız: 

https://www.tyb.org.tr/d/file/dogu-türki̇stan-çaliştayi-bi̇ldi̇rge.pdf

  • Türkiye Yazarlar Birliğinin (TYB) Doğu Türkistan Çalıştayında sunulacak tebliğler ve konuşmacıları şöyle:
  • TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Neden Doğu Türkistan?”
  • TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, “Uzaktaki Yakın Doğu Türkistan”
  • Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Prof. Dr. Abdürreşid Celil Karluk, “Çin Düşüncesi ve ÇKP Zihniyetinin Doğu Türkistan Kaygısı”
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, “Çin’in İnsan Hakları Vitrini: Uygur Türkleri”
  • Orta Doğu Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Işık Kuşçu, “Türkiye ve Dünyada Uygur Diasporası ve Anavatan”
  • Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Prof. Dr. Varis Çakan, “Osmanlı’dan Günümüze Türkiye-Doğu Türkistan İlişkileri ve Tarihi Sonuçları”
  • Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Abdullah Oğuz, “Çin’in Borç Tuzağı Diplomasisi ve Doğu Türkistan Meselesi”
  • Yazar, Dr. Mehmet Sılay “Türkistan Çağırıyor”
  • Yazar, Daily Sabah Merve Şebnem Oruç, “Özgür Dünya’nın Çin Politikası ve Doğu Türkistan
  • Soykırımına Bakışı: ‘İnsan Hakları’ Jeopolitik, Jeoekonomik ve Reelpolitik Araç mı?”
  • Arizona State Üniversitesi Dr. Mehmet Volkan Kaşıkçı, “Doğu Türkistan’daki Trajediyi Belgelemek”
  • Yazar-Siyer Dergisi Editörü Muhammed Ali Alioğlu, “Doğu Türkistan Coğrafyasının İslam Kültür ve Medeniyetinde Yeri ve Önemi”
  • Doğu Türkistan Gençler Kurultayı Genel Sekreteri Diliyar Musabay, “Doğu Türkistan Diasporası ve Aktüel Siyasî Mücadeleler”
  • TYB Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Enes Kala “Kendine Muârız Olmak: Çin ve Ahlâk Düşüncesi Geleneği”

DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN

Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.

Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri gizlemektedir. Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı toplama kamplarında zorla tutuluyor. Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve şiddet politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktadır.

Kırım Haber Ajansı - QHA
Ömer Cihad Kaya
02 Temmuz 2021, 21:32
​​​​​​​

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları