TARİHTE BUGÜN 4 Ocak Günün Portresi: Süleyman Nazif - Yazan: Fazlı Koksal

TARİHTE BUGÜN 4 Ocak Günün Portresi: Süleyman Nazif - Yazan: Fazlı Koksal
04 Ocak 2021 - 18:31
Günün Portresi
Süleyman Nazif

"Irkına, vatanına, tarihine ihanet etmiş olan efrâd ve akvamın hiçbirini unutma Türk oğlu! Unutma ve affetme!" Süleyman Nazif
Birçok âlim, şair ve devlet adamı yetiştiren Diyarbakırlı köklü bir ailenin ferdi olarak 1869 yılında Diyarbakır’da doğdu. Süleyman Nazif ilk öğrenimine babasının görevli olarak bulunduğu Harput’ta başladı; bir süre Diyarbekir Rüşdiyesi’ne devam etti. Mardin’de kaldıkları sırada başta babası olmak üzere Abdülkerim Sâbit ve Adliye müfettişi Ferit Bey’den tarih, mantık, gramer ve edebiyat, bir Ermeni papazdan Fransızca ve Muş müftüsünden Arapça dersleri aldı. Daha küçük yaşta iken Nâmık Kemal ile Abdülhak Hâmid’in (Tarhan) eserlerini okuduğu gibi Mardin’de evlerindeki sohbetler sayesinde kültürünü genişletme imkânı buldu. Babasının Mardin’de vefatı üzerine Diyarbakır’a döndü. Burada Muş Reji Müdürlüğü’nde, Mardin ve Diyarbekir İdare Meclisi’nde çalıştı.
Diyarbakır’da Vilâyet Matbaası müdürlüğü yaparken vilâyet gazetesinde başyazılar yazmaya başladı. O sırada Diyarbakır ve çevresinde meydana gelen Ermeni ayaklanması dolayısıyla yazdığı telgrafta kullandığı ifade tarzı Kölemen Abdullah Paşa’nın dikkatini çekti ve onu yanına kâtip alarak 1895 yılında Musul’a götürdü. 1896 yılında İstanbul’a geldi. Şubat 1897’de gittiği Paris’te Ahmed Rızâ’nın çıkardığı  Meşveret gazetesinde istibdat rejimi ve II. Abdülhamid aleyhinde oldukça ağır ifadeler taşıyan yazılar yayımladı.  Ahmed Rızâ ile aralarında anlaşmazlık çıkması ve sarayın verdiği teminatlar üzerine Ekim 1897’de İstanbul’a döndü. Abdulhamit  onu  vilâyet mektupçusu olarak Bursa’ya tayin  etti. Burada yaklaşık on iki yıl kaldı ve bu süre içinde İbrâhim Cehdî takma adıyla Servet-i Fünûn’da çoğu sone tarzında manzumeler yayımladı. Edebiyât-ı Cedîde’nin sanat anlayışı doğrultusunda yazılar kaleme aldı.
1908’de II. Meşrutiyet’in ilânından sonra istifa ederek İstanbul’a döndü ve fiilen gazeteciliğe başladı. 1909 yılından itibaren Ebüzziyâ Tevfik’in çıkardığı Yeni Tasvîr-i Efkâr’da İttihat ve Terakkî iktidarını ağır bir dille eleştiren yazıları yüzünden İstanbul’dan uzaklaştırılarak 1909-1912 yılları arasında Basra, Kastamonu , Trabzon , Musul ve Bağdat valisi olarak  görevlendirildi. 1912’de Bağdat valiliğinden İstanbul’a döndü ve kendisini tamamen gazeteciliğe verdi. 1918’de Cenab Şahabeddin’le birlikte Hâdisât gazetesini çıkarmaya başladı. Anadolu’da Millî Mücadele hareketinin başlamasında büyük rolü bulunan Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasına ön ayak oldu. ,
9 Şubat 1919’da İtilâf orduları başkumandanı Franchet d’Esperey’nin İstanbul caddelerinde at üstünde muzaffer bir eda ile dolaşması ve azınlıkların küstahlıkları üzerine sansür engelini aşarak “Kara Bir Gün” adlı meşhur makalesini yayımladı.
23 Ocak 1920 günü Pierre Loti için düzenlenen anma toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle İngilizler tarafından yakalanarak Millî Mücadele’yi destekleyen bir kısım arkadaşıyla birlikte Malta’ya sürüldü ve orada yirmi ay kadar kaldı. Süleyman Nazif, Ekim 1921’de İstanbul’a döndükten sonra Peyâm-ı Sabah, Resimli Gazete ve Yarın gibi gazetelerde yazdığı siyasî ve edebî yazılarla güç şartlar altında hayatını sürdürmeye çalıştı. Son yılları maddî sıkıntılarla geçti ve 4 Ocak 1927’de öldü, kabri Edirnekapı Mezarlığı’ndadır.
Edebî ve siyasî mahiyette birçok makale kaleme alan Süleyman Nazif, farklı üslûbuyla Türkçenn  en farklı ve başarılı örneklerini sergilemiştir. Yahya Kemal Beyatlı, “Nazif münşî doğmuştu” derken Ahmed Hâşim onu “kelimelerin serdarı” diye nitelemiştir. Polemikçi bir yanı da bulunan Süleyman Nazif, “İmana Tasallut” adlı makalesinde İskilipli Âtıf’ın Frenk Mukallitliği ve Şapka adlı eserindeki görüşlerini yerle bir etmiştir.
Süleyman Nazif Batarya ile Ateş’e aldığı yazılarında zekâsının canlılığı, üslûbunun sağlamlığı ve vatan sevgisi ile dikkatleri çeker. Osmanlı Devleti'nin 1877'den bu yana girdiği kesintisiz savaşlarda canlarını feda eden şehitler ve gaziler hakkındaki duyguları yanında, kuşağının bu olaylar karşısındaki ruh halini de içten, duygulu ama vurucu bir üslupla anlatır.
Süleyman Nazif, Hz. İsa’ya Açık Mektup’ta Haçlı zihniyetinin işlediği bütün suç ve cinayetleri Hz. Îsâ’ya şikâyet tarzında dile getiririr. Hz. İsa’ya Açık Mektup sadece Türkiye’de yaşayan Hristiyanlardan değil Müslümanlardan da büyük tepki görmüş, çeşitli tartışma ve davalara konu olmuştur. 
Süleyman Nazif’in basılmış eserleri:
Gizli Figanlar, Firâk-ı Irâk, Malta Geceleri , Bahriyelilere Mektup, Ma‘lûmu İ‘lâm, Elcezire Mektupları, Boş Herif, İki İttifakın Tarihçesi , Batarya ile Ateş, Mektuplar , Âsitâne-i Târîhte: Galiçya, Mehmed Âkif, Hitâbe, Tarihin Yılan Hikâyesi, Lutfi Fikri Bey’e Cevap , Nâmık Kemal, Çal Çoban Çal, Nâsırüddin Şah ve Bâbîler , Hazret-i İsa’ya Açık Mektup, Çalınmış Ülke , Âbide-i Şühedâ, İki Dost, Fuzûlî , İmana Tasallut-Şapka Meselesi, Kâfir Hakikat , Yıkılan Müessese,

4 Ocak Günü Meydana Gelen Olaylar
1610 – Sultanahmet Camisinin temeli atıldı.
1755 - Yaşanan şiddetli ve dondurucu soğuk nedeniyle Haliç tamamen İstanbul Boğazı da yer yer dondu.
1911 - Babıâli yangını. Şura-i Devlet ve Dahiliye Nezareti ile Mektupcu, Teşrifatçı, Beylikçi, Sadaret Kalemi daireleri ve Vakanüvis daireleri tamamen yandı.
1919 – Milletvekili seçimleri barış anlaşması imzalanan kadar ertelenmesine dair Padişah İradesi yayımlandı.
1919 - İzmir sıkıyönetimi tarafın dan Hukuku Beşer adlı gazetesi kapatılan Hasan Tahsin (Osman Nevres), Sulh ve Selamet Gazetesi'ni çıkarmaya başladı.
1920 – Mustafa Kemal Paşa Harbiye Nazırı Cemal Paşa’ya (Mersinli Cemal Paşa) yazdığı mektupta "İngiliz siyaseti tamamen aleyhimizdedir. Meclis'te bir Müdafaa-i Hukuk Grubu kurmak zorunludur. Sivas beyannamesi easasının müzakere yapılmaksızın ilanı zaruridir. Mebusları emin bir mahalde toplamak için girişimde bulunmak gerekir.'' Dedi.
1921 - Ankara İstiklal Mahkemesi, İngiliz ve Fransızlara casusluk yaptığından kuşkulandığı Urfa eski Mebusu Şükrü Nasuh Bey'in kurtuluş davasının mutlu bir sonuca ulaşacağı güne kadar Erzurum kalesinde tutulması kararını aldı.
1922 - Türkiye'nin politikası hakkında Sovyetlerde beliren kuşkulan gidermek amacıyla Mustafa Kemal, yarın Ankara'dan ayrılacak olan Frunze ile gönderilmek üzere Lenin'e bir mektup yazdı. İhtiyaçtan doğan Tfırk-Rus dostluğunun geçici olmadığını belirtti.
1926 - İstanbul Erkek Lisesi’nin 7 ve 8 sınıf öğrencileri tarafından kurulan İstanbul Kulübü İstanbulspor Kulübü adını aldı.
1927 - Şair, yazar ve devlet adamı Süleyman Nazif vefat etti
1936 - Çoruh vilayetinin merkezi, Rize'den Artvin'e nakledildi. Dersim vilayetin adı Tunceli oldu. Hakkari İl oldu.
1948- Demokratlar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Salih Omurtak'ın yeni yıl mesajına karşı çıktı. Mesaj şöyleydi: Çok Sayın Cumhurbaşkanımız ve Yüce Başbuğumuz; Kara, deniz ve hava ordularımızın komutan, subay ve eratı adına yeni yıllarını en derin tazim ve itaatle kutlar, Büyük Şefimiz, ordumuzun ve aziz Türk vatanının başı üstünde her zaman şan ve şerefle ışık vermelerini Ulu Tanrıdan dilerim.
1954 – Celal Bayar, Kayseri'de ilk İşçi Bankasını açtı. Bu banka, bir devlet teşebbüsü olan Sümerbank’ın, işçilere yardım fonundan alınan 1.5 milyon liralık sermaye ile işe başladı
1963 - Türk Halk Müziği sanatçısı ve derleyicisi Muzaffer Sarısözen vefat etti
1967 - 490 kilometre uzunluğundaki Batman-İskenderun petrol boru hattı ile Türkiye Irak Petrol boru hattı hizmete açıldı.
1969 - Her türlü ırk ayrımcılığının kaldırılmasına dair uluslararası sözleşme imzalandı.
1976 - Çanakkale'de antik Truva kentinin bulunduğu yere, 12 metre yüksekliğinde Truva Atı yapıldı.
1979 - Anadolu Ekspresi ile Boğaziçi Ekspresi, Sincan yakınlarında çarpıştı. Kazada on dokuz kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
1986 - İstanbul Boğazı'nda, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün yapımına başlandı.
1987 - Washington'dan Boston'a giden bir yolcu treni, bir başka trenle çarpıştı: 16 kişi öldü.
1990 - Pakistan'ın Sindh bölgesinde bir yolcu treni, bir yük treni ile çarpıştı: 300 kişi öldü.
1996 - Ümraniye E-Tipi Cezaevi'nde çıkan olaylara askerlerin müdahalesi sonucu 3 kişi öldü, 67 kişi yaralandı.
1997 – G-8’in ilk zirvesi İstanbul’da yapıldı
2003 - Türkiye ilk kadın inşaat mühendisiSabiha Rıfat Gürayman vefat etti
2005 - Yatırım teşviği kapsamındaki illerin sayısı 36’dan 49’a çıktı.
2013 - Türk pop müzik şarkıcısı ve söz yazarı Şenay Yüzbaşıoğlu vefat etti

https://evelzamanizinde.blogspot.com/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum