TARİHTE BUGÜN 10 Ocak Günün Olayı: Medine Savunması - Yazan: Fazlı Koksal
Günün Olayı: Medine Savunması
Tarihimizde bazı savunmalar vardır, sonuçta savunulan yer düşse bile, toplumda bıraktığı izler, toplumsal özgüvenin oluşmasına yaptığı katkılar açısından milli vicdanda pek çok zaferden daha olumlu yankılar bırakmıştır. Mesela Plevne Savunması, mesela Edirne Savunması, mesela Medine Savunması…
10 Ocak 1919, Medine Müdafii Fahreddin Paşa'nın Padişah Vahdettin’in emriyle Medine’yi teslim etmeye razı olmak zorunda kaldığı gündür. Bu nedenle o şanlı savunmayı anlatmaya çalışacağım.
Mekke Şerifi Hüseyin’in İngilizlerle anlaştığı ve isyan edeceği istihbaratının alınması üzerine, Dördüncü Ordu kumandanını Cemal Paşa’nın Medine’yi savunmak üzere görevlendirdiği Fahreddin Paşa 31 Mayıs’ta Medine’ye ulaşmasından birkaç gün sonra, Şerif Hüseyin ve dört oğlu, 3 Haziran 1916’da Medine çevresindeki demiryolunu ve telgraf hatlarını tahrip ederek isyanı başlattılar.
5-6 Haziran 1916 gecesi de Medine’nin ileri karakollarına saldırdılarsa da Fahreddin Paşa’nın aldığı tedbirler sayesinde geri püskürtüldüler. İsyan başladığında Arap isyancıların sayısı 50.000, bütün Hicaz bölgesindeki Osmanlı askerinin sayısı ise 15.000 civarındaydı. Fahreddin Paşa 27 Haziran 1916 günü karşı bir harekât başlatarak bazı noktalarda âsileri yenilgiye uğrattı. 15 Temmuz 1916 günü de yeni birliklerle takviye edilen Hicaz Kuvve-i Seferiyyesi kumandanlığına tayin edildi.
İsyancılar, 9 Haziran’da genel saldırıya geçerek 16 Haziran’da Cidde’ye, 7 Temmuz’da Mekke’ye, 22 Eylül’de de Tâif’e girdiler. Fahreddin Paşa’nın savunduğu Medine dışındaki bütün büyük yerleşim yerleri isyancıların eline geçti. Bu sırada Kanal Harekâtı bütün şiddetiyle devam ettiğinden Hicaz’a asker gönderilemiyordu. Fahreddin Paşa önce bir güvenlik hattı oluşturmak için Medine çevresindeki stratejik noktaları âsilerden temizleyerek şehrin çevresinde 100 kilometrelik bir emniyet şeridi meydana getirdi.
Fahreddin Paşa Medine’yi savunabilmek için İstanbul’dan devamlı takviye kuvveti istiyor, Osmanlı hükümeti de onun isteklerine cevap verebilecek durumda olmadığını bildiriyordu. Osmanlı hükümetinin Hicaz’ı kısmen boşaltma kararı alması üzerine Fahreddin Paşa, herhangi bir yağmaya karşı Medine’de Hz. Peygamber’in kabrinde bulunan mukaddes emanetlerin İstanbul’a nakledilmesini teklif etti. Sorumluluk kendisinde olmak şartıyla teklif hükümet tarafından kabul edildi. Fahreddin Paşa kurdurduğu komisyon marifetiyle tespit ettirdiği otuz parçadan oluşan mukaddes emanetleri 2000 askerin koruması altında İstanbul’a gönderdi.
Medine’yi Suriye’den ayıran çölde dolaşan ve yağmacılıkla geçinen bedevîleri İngilizler satın aldılar. Onlar da asiler safına geçince Medine’yi Suriye’ye bağlayan demiryolu da asilerin kontrolüne geçmiş oldu. Her geçen gün çölün ortasında mahsur kalmış bir kale durumuna gelen ve gıda maddeleri de azalan Medine’deki sivillerin tahliyesine karar verildi. Medine’nin yerli halkından, 3-4000 kişi Medine’den ayrıldı.
Fahreddin Paşa, şehitler ve esir olanlar yanında mukaddes emanetleri İstanbul’a götüren askerlerin ayrılması sonrası elinde kalan çok az az sayıdaki kuvvetle hem Medine’yi hem de civardaki stratejik noktaları savunmaya devam etti. Hicaz demiryolunun Medine’ye yakın Müdevvere İstasyonu da düşman eline geçince Medine Kalesi nefes alamaz hale geldi. Hiçbir yerden yardım alamaz duruma gelen şehirde açlık ve hastalık hüküm sürmeye başladı. Bu güç şartlara rağmen Fahreddin Paşa şehrin müdafaasını sürdürdü. Hatta kuşatmadan önce kaleyi tahliye etmesini teklif eden İstanbul hükümetine, “Medine Kalesi’nden Türk bayrağını ben kendi elimle indiremem, eğer mutlaka tahliye edecekseniz buraya başka bir kumandan gönderin” cevabını vermişti. Fahreddin Paşa, şehit olana kadar Medine’yi savunacağını, bu mübarek beldeyi İngilizler’e ve hain Araplar’a teslim etmektense, Hz. Peygamber’in kabrini kendisi ile birlikte havaya uçuracağını sık sık söylüyordu.
Fahreddin Paşa ve askerlerinin düşmanla, açlık ve hastalıkla mücadelesi sürerken Osmanlı Orduları Kanal Harekâtında mağlup olmuş, Filistin Arap-İngiliz ittifakının eline geçmiş, Medine’ye en yakın Türk Birliği 1300 km. uzakta kalmıştı.
Birinci dünya savaşı Osmanlı Devleti’nin de dahil olduğu ittifakın mağlubiyeti ile sonuçlanmış ve 30 Ekim 1918 günü Mondros Mütarekesi’ni imzalamıştı. 6 Kasım 1918 günü Başbakan İzzet Paşa, Ateşkes imzalandığını bu nedenle Yemen, Asir ve Medine kumandanlarına teslim olmalarını emrettiği emri, birliklerle habeleşme imkanı olmadığı için, Mısır'da bulunan Amiral Calthorpe’a gönderdi. Bu emir Kızıldeniz’deki bir İngiliz torpidosu tarafından telsizle Fahrettin Paşa’ya bildirmesine rağmen, Paşa o telgrafa cevap vermedi. Medine’nin her tarafla irtibatı kesildiğinden Medine’deki gerek halkın gerekse askerlerin ateşkes anlaşmasından haberleri yoktu.
19 Kasım 1918 tarihinde İngiliz Genelkurmay Başkanlığı Mısır Yüksek Komiseri General Allenby ve İstanbul’daki İşgal Kuvvetleri Komiseri Milne'e gönderdiği telgraflarda, Medine Muhafızı Fahrettin Paşa'nın teslim olmayarak ateşkes şartlarını çiğnediğini; şartlar yerine getirilmezse İstanbul’un işgal edilebileceğini bildirdi.
8 Aralık 1918 günü Harbiye Nazırı Abdullah Paşa, Medine Muhafızı Fahrettin Paşa'ya, 6 ve 28 Kasım tarihli teslim ol emrini tekrar bildirdi. Telsizle verilen emir, İngiltere’nin talimatı doğrultusunda bu emri elden Fahrettin Paşa’ya teslim etmek üzere Yüzbaşı Ziya Bey görevlendirildi. 10 Aralık 1918’de Medine Kumandanı Fahrettin Paşa'nın teslim olmasını sağlamak için İstanbul Hükümeti'nin emrini taşıyan Yüzbaşı Ziya Bey, bir İngiliz destroyeri ile İstanbul'dan ayrıldı.
16 Aralık 1918 Günü İngiliz Yüksek Komiserliği, İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın önceki gün gönderdiği talimat üzerine, İstanbul Hükümeti'ne verdiği notada, Medine Kumandanı Fahrettin Paşa teslim olmazsa işgalleri altındaki Çanakkale istihkâmlarının tahrip edileceğini bildirdi. İngiliz Kaynaklarından, Fahrettin Paşa'nın Araplarla anlaşarak bir direnme hareketi başlatmasından çekindikleri anlaşılıyor.
Fahrettin Paşa Harbiye Nazırlığının 8 Aralık tarihli telgrafına 26 Aralıkta verdiği cevapta padişah iradesi olmazsa teslim olmayacağını bildirdi.
28 Aralık tarihinde, teslim olmamakta direnen Medine Kumandanı Fahrettin Paşa'nın garnizonundaki bazı subaylar, onu hedef alan bir bildiri yayımlayarak teslim olmayı savundular. Buna karşı yayımlanacak iki bildiride de Medine'nin savunulması istenecek, teslim olmak İsteyenler lanetlendi.
2 Ocak 1919 günü Medine Muhafızı Fahrettin Paşa'nın teslim olmasını sağlamak üzere gönderilen Yüzbaşı Ziya, Harbiye Nazırlığına gönderdiği mektupta, Paşa'nın teslim olmayacağını, gerekirse peygamberin kabriyle birlikte kendini havaya uçuracağını ifade ettiğini bildirdi.
Bâbıâli İngilizler ’in de baskısı üzerine bu defa padişahın imzasını taşıyan bir teslim emrini Adliye Nâzırı Haydar Molla ile Fahrettin Paşa’ya gönderildi. Başından beri Medine’yi teslim etmemek için; Halifenin peygamber kabrini düşmana teslim etmeyeceği düşüncesi ile ileri sürdüğü “Padişah İradesi” de gelince, Fahrettin Paşa’nın yapacağı bir şey kalmamıştı. Askerlerin çoğunun hasta olmasına, cephane, ilâç ve giyecek stoklarının bitmesine rağmen sürdürdüğü direnmeye son vermek zorunda kaldı. 10 Ocak 1919’da teslim olmayı kabul etti. 13 Ocak Medine tamamen Şerif Hüseyin kuvvetlerinin yönetimine geçti.
İngilizler tarafından “Türk kaplanı” diye adlandırılan Fahreddin Paşa 27 Ocak’ta savaş esiri olarak Mısır’a gönderildi. 5 Ağustos’ta Malta’ya sürüldü. Sürgündeyken İstanbul’da kurulan Nemrut Mustafa’nın başkanlığındaki Dîvânıharp tarafından ölüme mahkûm edildi. Ancak Fahreddin Paşa Ankara hükümetinin gayretleriyle 8 Nisan 1921’de Malta’dan kurtuldu. 9 Kasım 1921’den 12 Mayıs 1926’ya kadar Kâbil Büyükelçisi olarak önemli görevler ifa etti. Soyadı kanunuyla TÜRKKAN soyadını aldı. 5 Şubat 1936’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nden tümgeneral rütbesiyle emekli oldu. 22 Kasım 1948’de vefat etti.
10 Ocak’ta Meydana Gelen Önemli Olaylar
1900 - Dünya Şampiyonu Pehlivan Kara Ahmet, Paris'te "Şampiyonlar Şampiyonu" unvanını aldı.
1919 – İngilizler Bağdat’ı işgal etti..
1919 - Fahreddin Paşa İstanbul’un emrine uyarak Medine'yi teslim etti, kendisi Malta'ya getiriliyor
1919 - İngiliz Yüksek Komiseri, Vahdettin'den aldığı gizli mesajı Londra'ya telliyor: Padişah, bütün umudunu İngiltere'ye bağladı. Her istediğimiz kimsenin tutuklanmasına razı. İngiliz Kralı'nın, kendisinin Halifelik makamında kalması için yardım edip edemeyeceğini soruyor
1919 - İstanbul'da yeniden çalışmaya geçmiş olan Hürriyet ve İtilaf Fırkası, ilk merkez yönetim kurulunu seçti. Başkanı Nuri Paşa; yönetim kurulu üyelerinden bazıları: Müşir Zeki Paşa, Abdülkadir, Zeynelabidin, Ali Kemal, Refik Halit, Rıza Tevfik ... İngiliz yanlısı bir siyaset izleyen Parti, İttihatçılıkla suçladığı Anadolu harekâtına şiddetle karşı çıkacaktır.
1920 - Hâkimiyeti Milliye Gazetesi'nin ilk sayısı yayımlandı. Amacını, "Milletin iradesini hâkim kılmak" diye açıklayan gazete, Temsil Kurulu'nun sözcülüğünü yapıyor ve Mustafa Kemal'in gözetiminde yayımlanıyor.
1920 – İttihat Terakki döneminin ünlü şeyhülislamı Musa Kazım Efendi vefat etti
1920 - Mustafa Kemal, Hükümet'in 6 Ocak tarihli, reform vaat eden ve bir büyük devletin yardımını isteyen muhtırasını Sivas Kongresi bildirisinin 7. Maddesine aykırı görüyor. Yayımladığı genelgede, muhtıranın açık bir yükümlülük getirdiğini belirterek Hükümet'in dikkatinin çekilmesini istedi.
1921- Birinci İnönü savaşı başladı .. . 8.500 er, 4 1 7 subay, 5.500 tüfek, 47 ağır makinalı tüfek, r 8 hafif makinalı tüfek, 28 toptan ibaret Türk kuvvetleri İnönü mevzilerinde toplanabildi. Sincanköy, Polatlı ve Kütahya'dan da 4.000 insan, 850 tüfek, 8 ağır makinalı tüfek, 700 kılıç kuvveti cepheye hareket etti. İnönü'nde Türklere saldıran Yunan kuvvetleri ise şöyle: 15.816 er, 472 subay, 1 2.500 tüfek, 270 hafif, 8o ağır makinalı tüfek, 72 top ... Mustafa Kemal, Meclis'te savaşın devam ettiğini anlattı,Türk ordusunun başarısı için dua edildi.
1922- Milli Savunma Bakanı Refet Paşa, bir dilekçeyle görevinden ayrıldığını bildirdi.
1926 - Heyet-i Fesadiye davası sonuçlandı. Aslında üç ayrı dava söz konusuydu. Çerkes Ethem'in Kuvâ-yi Seyyâresi'nin Bolşevik Taburu Komutanı İsmail Hakkı Bey; boşandığı eşini öldürten Miralay Osman; Kürt isyanıyla birlikte Ankara muhitinde bir isyan hareketine giriştiği gerekçesiyle Kırşehir Milletvekili Rıza Bey, idama mahkûm oldu.
1928 – İstanbul Bağdat demiryolu devletleştirildi…
1944 - Nuri Demirağ'ın fabrikasında üretilen Türk yolcu uçağının ilk uçuş denemesi, Yeşilköy'de yapıldı.
1945 - Teşrinevvel, Teşrinisani, Kânunuevvel ve Kânunusani aylarının adları, Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak olarak değiştirildi.
1945- Anayasanın dili Türkçeleştirildi.
1946 - Ankara Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.
1947 - Demokrat Parti 1. Kongresi'nde, "Hürriyet Misakı" kabul edildi. Raporda Anayasa'ya aykırı yasaların kaldırılması, Anayasa'nın tam olarak uygulanması, yeni seçim yasası hazırlanması ve Cumhurbaşkanlığı ile parti genel başkanlığının birbirinden ayrılması isteniyordu.
1959 - Şükrü Kaya, Türk devlet ve siyaset adamı (Türkiye'nin eski İçişleri Bakanı) (d. 1883)
1961 - Çalışan Gazeteciler Bayramı kutlanmaya başladı.
1968 - Ankara'da Dördüncü Sanayi Kongresi toplandı. Kongre'de "yabancı sermaye" konusu tartışıldı.
1968 - Ali Fuat Cebesoy, Türk asker ve siyasetçi (Atatürk'ün silah arkadaşı) (d. 1882)
1971 - İş Bankasının Ankara Emek Şubesi arasında Deniz Gezmiş’in de bulunduğu 4 kişi tarafından soyuldu
1972 - 15 idam kararını bozan Askerî Yargıtay İkinci Dairesi, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkındaki idam kararlarını onayladı.
1983 - Türk Hava Yolları'nın Afyon uçağı Ankara'da düştü: 47 yolcu öldü.
1984 - Alparslan Türkeş'in tahliye istemi 21. kez reddedildi.
1984 - Reşat Enis Aygen, Türk yazar (d. 1909)
1984 - Kürtaj yasal hale geldi.
1992 - "32. Gün" programı, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Yönetim Kurulu tarafından yayından kaldırıldı. Yapımcı Mehmet Ali Birand'la anlaşma feshedildi.
1995 - TBMM televizyonu kuruldu ve oturumlar canlı olarak TRT-3'ten yayımlanmaya başladı.
1996 - Avrasya feribotu, 4 silahlı kişi tarafından Trabzon Limanı'nda kaçırıldı.
1998 - Anayasa Mahkemesi, Refah Partisi'nin kapatılmasına karar verdi.
2001 - Türksat 2A fırlatıldı.
2001 - Necati Cumalı, Türk şair ve yazar (d. 1921)
2002 - Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel hakkında, dalgalı kura geçilmeden önce bazı kurumlara toplam 5 milyar 188 milyon 900 bin ABD doları satarak, 'görevini kötüye kullandığı' gerekçesiyle dava açıldı.
2012 - Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın "şüpheli" olarak yer aldığı iddianameyi kabul etti. İddianamede, Evren ve Şahinkaya için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
2012 - Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, tutuksuz yargılandığı İkinci Ergenekon davası kapsamında tutuklandı.
https://evelzamanizinde.blogspot.com/
FACEBOOK YORUMLAR