Taha Mustafa UĞUR: ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE YUMUŞAK GÜÇ VE ÇİN ÖRNEĞİ

Taha Mustafa UĞUR: ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE YUMUŞAK GÜÇ VE ÇİN ÖRNEĞİ
28 Eylül 2021 - 14:39

Uluslararası ilişkiler disiplininin temeline Edward Hallett CARR, güç kavramını “siyasetin temel unsuru” şeklinde tanımlamıştır. Ayrıca Edward “Kanaat üzerinde güç üçüncü güç biçimidir. “gemilerimiz var, adamlarımız var, paramız var” diyen “jingolar” siyasi gücün üç temel unsurunu isabetli bir şekilde teşhis etmişlerdir: silahlar, insan gücü, ekonomik güç[1]”  şeklinde ifade etmiştir.

      Güç tanımını bir başka şekilde yorumlayan ve uluslararası ilişkiler disiplinin kuruculuları arasında sayılan Hans MORGENTHAU gücü; uluslararası politikanın temel amacı olmasının dışında emellerin gerçekleştirilmesi için bir vasıta olarak tanımlamıştır. Gücün unsurlarını ise “doğal kaynaklar, bulunulan coğrafya, sanayi gücü, askeri hazırlık ve nüfus” gibi çeşitli kavramlarla oluşturmuştur[2].

      Holsti ise güç kavramını “ülkenin sahip olduğu imkân ve hareket kabiliyetini ödül, ceza, ikna ve zorlama gibi yöntemler kullanarak karşı tarafın davranışlarını kendi çıkarları doğrultusunda değiştirebilmesi” şeklinde tanımlamıştır[3].

      “Güç” kavramı ayrıca gücü kullanan taraf açısından başka taraflara, aksi takdirde yapmayacağı bir durumu yaptırabilme kabiliyeti olarak da tanımlanabilmektedir. Yine gücü kullanan açısından, diğer tarafları, onlardan etkilendiklerinden daha fazla etkileyebildiği oranda güçlü olduğuna karşılık gelmektedir[4].

      Kullanılan araçlara göre güç incelendiğinde ise karşımıza üç şekilde çıkmaktadır.

  1. Sert Güç: Kısaca Askeri Güç olarak tanımlanabilir
  2. Yumuşak Güç: Gücün sadece askeri unsurlardan ileri gelmediğini ve iletişimin bir çözüm şekli olduğunun kabul edilmesi ile başlayan süreçtir.
  3. Akıllı güç: Askeri güç ile ilişki içerisinde olmaktır. Ne sert ne de yumuşak güç anlamına gelir, hedefe ulaşırken kullanılması gereken en uygun güç biçimiyle hareketi ön görmektedir[5].

Herhangi bir ülkenin siyasi, askeri, bilimsel ve ekonomik açıdan diğer ülkelerin lehine olacak şekilde söz konusu şartların tamamının ya da önemli bir kısmının eline geçmeyecek şekilde ülkeler arasındaki dengeyi korumayı öngören kurama güç dengesi denir[6].

“Güç” kavramı gibi “Güç Dengesi” kavramının da birden çok tanımı vardır. Güç dengesi kavramı eşit güç dağılımına karşılık gelirken bazen de bu kavram herhangi bir devlet kendi lehine olacak şekilde güç dağılımı yapma sürecini ifade edebilmektedir. Bu yüzden güç dengesi söz konusu gücün zamanı, mekânı, unsurları ve ayrıca da uluslararası dinamiğin yapısı gereği farklı şekillerde değerIendirilebilmektedir[7].

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Yumuşak Güç Uygulamaları ve Doğu Türkistan’a Yansımaları

Çin’in son yıllardaki yumuşak güç uygulamaları incelendiğinde şüphesiz ilk akla gelen uygulama 2013 yılında gerçekleştirilmeye başlanan ve dünya kamuoyunda büyük yankı uyandıran, başkan Xi Jinping döneminde yapılan “Bir Kuşak Bir Yol” projesidir. Proje kapsam itibariyle tarihteki İpek Yolu’nu tekrar canlandırmayı hedeflemektedir. Söz konusu proje Çin anakarası içerisinden başlayarak kıta Avrupa’sına kadar uzanmaktadır. Yatırımın büyüklüğü ise yaklaşık 8 trilyon Amerikan Doları gibi çok ciddi bir boyuttadır[8].

Çin’in yatırımları sadece kıta Avrupası ve Orta Asya ile sınırlı kalmayıp Afrika ülkelerinde de kendini göstermektedir. Tüm bu yatırımlar Çin için kamuoyunda sadece iktisadi bir karşılık beklenerek yapılan yatırımlar çerçevesinde yapılmamaktadır. Hatta yaygın görüşe göre Çin, özellikle Afrika’da ve dünyanın diğer bölümlerindeki gelişmekte olan ülkelere verilen kredilerin amacı Truva Atı mantığı ile iktisadi açıdan bağımlı kılmayı hedeflediği gibi ciddi suçlamalar ile karşı karşıyadır. Çin’in Afrika kıtasındaki ülkelere ve gelişmekte olan diğer ülkelere verdiği bu borçlar Afrika ülkeleri ve diğer söz konusu ülkeler açısından ödenemeyecek büyüklüktedir ve bu durum Afrika ülkelerini borç aldıkları miktarların karşılığında çeşitli alanlarda tavizlere zorlamıştır[9].

Yumuşak güç çerçevesinde hareket etmeye çalışan Çin’in kredi fazlası dolayısıyla ve diğer ülkelerinde gerek cari gerekse de dış ticaret açıklarını kapatmak nedeniyle Çin’den aldığı krediler sayesinde Çin’e karşı yayılmacı bir politika izlediğine dair suçlamalara karşı kredilerin gönüllü bir şekilde verilmesi bir anti tez niteliğindedir. Çin sadece kredi bağlamında değil aynı zamanda uluslararası ticaretin ulaşım tekelini elinde bulunduran deniz yolu limanlarını ve deniz yolu liman işletmelerine dair yatırımlarını gün geçtikçe arttırmaktadır. Yunanistan’da Piraerus(Yunanistan’ın en büyük limanı) , Malta’da Marsaxlokk, İspanya’da Valencia, Fransa’da Marsille, Nantes ve örneklerle çoğaltılabilecek daha birçok liman işletmesini satın alma ya da ortağı olma konusunda yatırımlarına devam etmektedir.  Çin’in yumuşak güç kullanımı konusunda liman örneği bize çok yardımcı olacak, şöyle ki; Çin ‘in Cosco ile Yunanistan’ın Piraerus limanın yönetim hissesini tamamını elinde bulundurduğundan dolayı 2018 yılında AB’nin insan hakları konusunda Çin’i kınama girişimi Yunanistan’ın olumsuz yönde oy vermesinden dolayı gerçekleşememişti. Bazı uzmanlar Cosco ile Çin’in Yunanistan üzerinde (poltical sway) siyasi nüfus elde ettiğini öne sürmektedir[10].  Bu durum tam da üzerinde durduğumuz yumuşak güç uygulamasının en net örneklerindendir.

Durum sadece Yunanistan ve Avrupa ülkeleri ile sınırlı kalmamıştır yine Cosco adlı işletme “Ambarlı” adlı İstanbul limanının da hisselerinin %26’sını CMPort adlı işletme de %26’sını toplamda %52 gibi ciddi bir oranını ellerinde bulundurmaktadırlar[11]. Bu durum henüz Türkiye aleyhine gelişecek herhangi bir yumuşak güç uygulaması ile bugüne kadar karşı karşıya kalmamıştır. Doğu Türkistan meseli harç tutulmuştur değerlendirilmesi yapılacaktır.

Çin’in yatırımları ve yumuşak güç uygulamalarında Afrika için bir değerlendirme yapmak gerekirse; 2018 yılsonu itibariyle Çin ile Afrika kıtasının ticareti 200 milyar ABD dolarını aştı. Bu durum dış ticaretinin %90’ından fazlasını deniz yolu ile yapan Afrikalı devletlerin Çin ile olan liman anlaşmaları göz önüne alındığında durumun ciddiyeti gözler önüne serilmektedir. Afrika kıtasındaki Çin’in yatırımları göz önüne alındığında Sudan, Djıbouti, Tanzania, Kongo Cumhuriyeti, Sıerra Leoana, Ivary Coast,  Cape Verde, Mauritania, Angola ve Güney Afrika kıyılarındadır. Yani Çin, Afrika kıtası ülkelerinin büyük bir çoğunluğunun üzerinde bir yatırım etkisi yaratmıştır. Söz konusu yatırımların bazılarını operatör olarak bazılarını fon sağlayan taraf olarak bazılarını ise hem fon sağlayan hem de operatör olarak yürütmektedir. Çin’in ayrıca tamamlanan 10, devam etmekte olan 11, çeşitli evrelerde olan 8, duyurulan 12 ve süresiz olarak duran 5 adet toplamda 46 adet Afrika’da liman yatırımı vardır[12].

Çin’in yumuşak güç başarılarından bir tanesine daha değinmek istiyorum; Wall Street Journal haberine göre İnsan Hakları Konseyindeki iki rakip taslaktan Birleşik Krallığı’nın verdiği taslak 27 oy alırken Çin’in verdiği taslak 54 oy almıştır[13]. Çin’in koltuk sayısı yaptığı yatırımlar ile doğrusal olarak arttığını İnsan Hakları Konseyindeki bu sonuçtan çıkartmak yanlış olmayacaktır.

Wall Street’in bu haberine anti tez olarak sayılabilecek başka bir çalışmada 21.yy’de Çin’in Afrika yatırımlarının yanında ABD’nin de bölgedeki yatırımlarında önemli bir artış olmuştur. Bu yüzden Birleşmiş Milletler Kurulundaki toplantıda yatırımın karşılığı her zaman koltuk (oy) olarak sonuçlanmayabilir. Yapılan yatırımların bu çerçeveden bakışı da önemli bir boyuttadır[14].

Türkiye’ye yapılan liman yatırımı ve daha önemlisi Bir Kuşak Bir Yol Projesi kapsamında Türkiye’nin de yer almasıyla Çin açısından Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanılmıştır. Şöyle ki aralarında Japonya, İngiltere, Fransa gibi ülkelerinde yer aldığı 22 ülke Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’e bir mektup yazarak Çin’in bu konudaki davranışını eleştirmiştir. Türkiye ise bu konuda sessiz kalarak herhangi bir açıklamada bulunmamıştır[15].

Ek olarak Almanya Misyonunun hazırladığı mektupta ise aralarında Arnavutluk, ABD, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kanada, Marshall Adaları Cumhuriyeti, Fransa ve Haiti’nin de aralarında bulunduğu toplamda 39 ülke, Pekin yönetimi tarafından, Sincan’da (Doğu Türkistan) bir milyondan fazla insan keyfi olarak siyasi eğitim kamplarına gözaltında tutulduğunu belirtmiş ve tutumlarından vazgeçilmesi istenmiştir. ABD Dış İşleri Bakanlığının verdiği verilere göre üç milyondan fazla Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi zorla toplama kamplarında tutulmaktadır[16].

Ekler

Ek1: Kuşak Yol Projesi

Kaynak: SETA (https://www.setav.org/asya-yuzyili-kusak-ve-yol-girisimi/)

Ek2: Çin’in Afrika Limanlarındaki Yatırımları

Kaynak: DW (https://www.dw.com/en/making-chinese-investment-in-african-ports-work-despite-risks/a-49282176)

Ek3: Çin’in Afrika Limanlardaki Yatırımlarının Sayıları

Kaynak: DW (https://www.dw.com/en/making-chinese-investment-in-african-ports-work-despite-risks/a-49282176)

Ek4: Çin’in Avrupa Ülkelerindeki Liman Yatırımlarının Bulunduğu Bölgeler

Kaynak: NPR (https://www.npr.org/2018/10/09/642587456/chinese-firms-now-hold-stakes-in-over-a-dozen-european-ports)

Ek5: Çin Zulmünü Kınayan Ülkelerin Bulunduğu İmza Listesi

Kaynak: Milli Gazete
(https://www.milligazete.com.tr/haber/2854491/uygur-turkleri-icin-dunya-imzaladi-turkiye-imzalamadi)

Ek6: Almanya misyonunun Çin zulmüne karşı yazdığı mektup

Kaynak: Euro News

(https://tr.euronews.com/2020/10/06/39-ulkeden-cin-e-ortak-mektup-uygurlar-serbest-b-rak-gozlemcilerin-sincan-a-girmelerine-iz)

Taha Mustafa UĞUR

Kaynakça

  • Edward Hallett Carr, Yirmi Yıl Krizi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Çeviri: Can CEMGİL, İstanbul, 2010, s173.
  • www.diplomat.com
  • Kalevi Holsti,  Uluslararası Çalışmada Güç Kavramı İlişkiler,1964, s179
  • Uluslararası İlişkiler, Joshua S. Goldstein, Jon C. Pevehouse, Çeviren: Prof. Dr. Haluk Özdemir, BB101 Yayınları, s88, Ankara
  • Arda Görkem YATAĞAN, SERT GÜÇ UNSURLARININ YUMUŞAK GÜÇ ARACI OLARAK ETKİLERİ, Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, s71-74, Ankara
  • Ege DEMİREL, Güç Dengesi Teorisi Perspektifinden Birleşmiş Milletler, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, s575-601, Bilecik
  • https://tr.euronews.com/2020/10/06/39-ulkeden-cin-e-ortak-mektup-uygurlar-serbest-b-rak-gozlemcilerin-sincan-a-girmelerine-iz

[1] Edward Hallett Carr, Yirmi Yıl Krizi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Çeviri: Can CEMGİL, İstanbul, 2010, s173.

[2] www.diplomat.com

[3]Kalevi Holsti,  Uluslararası Çalışmada Güç Kavramı İlişkiler,1964, s179

[4] Uluslararası İlişkiler, Joshua S. Goldstein, Jon C. Pevehouse, Çeviren: Prof. Dr. Haluk Özdemir, BB101 Yayınları, s88, Ankara

[5] Arda Görkem YATAĞAN, SERT GÜÇ UNSURLARININ YUMUŞAK GÜÇ ARACI OLARAK ETKİLERİ, Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, s71-74, Ankara

[6] https://www.tuicakademi.org/gucler-dengesi-balance-of-power/

[7] Ege DEMİREL, Güç Dengesi Teorisi Perspektifinden Birleşmiş Milletler, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, s575-601, Bilecik

[8] https://www.setav.org/asya-yuzyili-kusak-ve-yol-girisimi/

[9] https://www.trtworld.com/africa/how-china-s-debt-trap-diplomacy-works-and-what-it-means-32133

[10] https://www.npr.org/2018/10/09/642587456/chinese-firms-now-hold-stakes-in-over-a-dozen-european-ports

[11] https://www.npr.org/2018/10/09/642587456/chinese-firms-now-hold-stakes-in-over-a-dozen-european-ports

[12] https://www.dw.com/en/making-chinese-investment-in-african-ports-work-despite-risks/a-49282176

[13] https://www.wsj.com/articles/how-china-is-taking-over-international-organizations-one-vote-at-a-time-11601397208

[14] https://sites.tufts.edu/gis/files/2016/01/Neuberger_Kaitlyn_DHPP207_2016.pdf

[15] https://www.milligazete.com.tr/haber/2854491/uygur-turkleri-icin-dunya-imzaladi-turkiye-imzalamadi

[16] https://tr.euronews.com/2020/10/06/39-ulkeden-cin-e-ortak-mektup-uygurlar-serbest-b-rak-gozlemcilerin-sincan-a-girmelerine-iz

Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi – SASAM


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum