Sokak çocukları için umut Gaziantep

FİGEN YANIK-11.12.2011. Gaziantep'te dört yıldır hizmet veren Oya Bahadır Yüksel Rehabilitasyon Merkezi'nde madde bağımlısı çocukların tedavi ve topluma uyum sistemi başarıyla uygulanıyor. Bugüne kadar 520 çocuğun yararlandığı merkez, yerel yönetim, hayırseverlik ve ABD'li uzman desteğiyle hayata geçti

Sokak çocukları için umut Gaziantep
11 Aralık 2011 - 21:40

Gaziantep, son zamanlarda hem sanayi hem de turizm alanında adından söz ettiren illerimizden biri. Ama kentin bir de sorunlarının olduğu yüzü var. Kentin son 10 yılda göçle gelen 1 milyonluk nüfus artışının yarattığı problemlerinden birini madde bağımlısı sokak çocukları oluşturuyor. Bu çocukların sayısındaki artış ve suça yönelmeleri, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ni köklü çözüm arayışlarına yöneltti. Maddi destek için kapısı çalınan işadamı Hüsnü Özyeğin projeye sıcak baktı; yeğeni klinik psikolog ve bağımlılık uzmanı Esra Çavuşoğlu aracılığıyla Penssylvania Caron Bağımlılık Enstitüsü ve Baltimore Marylan'deki Mountain Manor Tedavi Merkezi ile işbirliği kuruldu. Dört yıldır yürütülen çalışmaların sonucunda madde bağımlısı sokak çocuklarının tedavisi, ailelerine ve topluma kazandırılmasında çok olumlu sonuçlar alındı. İşadamı Hüsnü Özyeğin'in desteğiyle açılan ve adını Özyeğin şirketler grubunun başarılı bir elemanından alan Oya Bahadır Yüksel Rehabilitasyon Merkezi'ndeki tedavi, eğitim ve sosyal hayata adaptasyon sistemi, düzenli olarak Gaziantep'e gelen ABD'li doktor David Powell ve doktor Susan Blank'ın verdiği eğitimler sonucu gerçekleştirildi. Merkez için Gaziantep ve Amerika'daki uzmanlar arasındaki ilişkiyi kuran klinik psikolog Esra Çavuşoğlu, şimdi New York'ta St. Luke's-Roosevelt Hastanesi içindeki Bağımlılık Enstitüsü'nde çalışıyor. Sık sık gelerek merkezi kontrol eden ve çocukların 'iyilik meleği' olarak isimlendirdiği Çavuşoğlu, Türkiye'de bu sistemin yaygınlaştırılabilmesi için bağımlı terapistlerinin yetiştirilmesi gerektiğini söylüyor.

PSİKİYATRİST CENK YANCAR: ÇOCUK BURADA YALNIZ OLMADIĞINI ANLIYOR
Gaziantep'teki merkezde görev yapan psikiyatrist Dr. Cenk Yancar, burada uygulanan yöntemin AMATEM'lere de örnek oluşturacağını anlatıyor.

- Türkiye'deki madde bağımlılıyla ilgili tedavi yöntemleri yeterli değil mi? Neden ABD'den destek alındı?
- ABD'de bağımlılıkta daha yapılandırılmış, rehabilitasyonla tedavinin birleştirildiği programlar var. Ama Türkiye'de bağımlılıkla ilgili sadece tedavi söz konusu. Bizim programımızda tedavi, rehabilitasyon, sonrası için de topluma tekrar kazandırılma, meslek edindirme, aile programı koordineli biçimde sürdürülüyor.

- Dört yılda kaç hasta geldi merkeze?
- 520 hasta başvurdu. 35'inin tedavisi devam ediyor. Her pazartesi günü hasta alımı yapılıyor. Ekiplerimiz sürekli sokaklarda dolaşıyor ve çocukları tespit ederek buraya yönlendiriyor. Bağımlılıkla ilgili kesinlikle iyileşirler, diye bir süreç yok. Ama dünyada da tedavi sonrası bir yıllık temizlik süreleri var. Merkeze yatan hastanın, sonrasında uzun süreli takibini yapıyoruz.

- Çocukları sokağa sürükleyen nedenleri belirlediniz mi?
- Parçalanmış aile, şiddet, okuldan ayrılıp sokakta çalışma, kalabalık ailelerin çocukları madde kullanımına başlayıp, sokakta yaşamaya başlıyor.

- Buraya geldikten sonra altı aylık süreçte aileleriyle görüşebiliyorlar mı?
- Adaptasyon sürecinde, sokaktan ve diğer hastalardan ayırıyoruz. Bütün sistemi ödül üzerine yapılandırdık. Ceza yok. Bir şeyleri başarıp hak ettikçe, sosyal hakları; eve gitme, telefon etme hakları da artıyor.

- Adaptasyon sürecinde çocuklarla ilgili ne gibi olumlu değişimler gözlemliyorsunuz?
- Burası akut tedavi bölümü. Bu altı ayda çocuğun yaşam düzenine göre birçok şeyin değişmesine neden oluyoruz. Hastanın sokak yaşantısı fazlaysa, temel yaşam becerileri yetersiz oluyor. Hayatında hiç yatakta yatmamış, çatal bıçak tutmasını bilmeyen çocuklar da gelebiliyor. Tedavinin en önemli kısmı grup terapisi. Dr. Powell'ın tedavi sisteminde şu var: Hastayı tek başına ne kadar tedavi etmeye çalışırsanız çalışın, grubun içinde etkileşimden daha başarılı olma şansınız yok. Çünkü çocuklar 'Ben farklıyım, beni kimse anlayamaz, bana kimse yardımcı olamaz,' diyor. Ama grupta arkadaşının da aynı durumları yaşadığını anlıyor.

- Tedaviden sonra eğitimine devam eden var mı?
- Tabii. Hepsinin eğitimi yarım kalmış. Ama tedavimizin en önemli amacı, eğitime dönmelerini sağlamak. Aktif eğitime dönecek yaştaysalar, burada tedavi görmeye devam ederken okula da devam ediyorlar. Bu şekilde şu anda 10 hastamız var. Bu Türkiye'deki ilk örnek.

- Sokaktaki suç oranında ve sokak çocuklarının sayısında azalma oldu mu?
- Evet. Ama maalesef bu dönen bir süreç. Sonuçta Gaziantep madde yollarıyla alakalı çok önemli noktalardan biri. Türkiye'de eroin yollarının ikisi ve kimyasallarla ilgili yol Gaziantep'den geçiyor. Bunu kömür torbasını taşımaya benzetiyorlar. Kömür torbası taşınırken her durumda bulaşır. Bunun aritmetik olarak artması, kısmi olarak hastanın da artması anlamına geliyor. Gaziantep'te bunun önüne geçilmiş durumda.

- Sağlık Bakanlığı merkezi inceledi mi?
- Türkiye'de AMATEM'lerin rehabilitasyon sisteminin entegrasyonuyla ilgili bir çalışma başlatıldı. Sağlık Bakanlığı bununla ilgili olarak merkezimizi inceledi. Manisa AMATEM'de bir örnek oluşturulmaya çalışılıyor. Amaç hem ergenler hem de yetişkinler için bu modele geçmek.

ESRA ÇAVUŞOĞLU, ÇOCUKLARIN İYİLİK MELEĞİ
- Amerika'dan Gaziantep'teki bağımlı sokak çocuklarına yardım eli uzatmanız nasıl gelişti?
- Esra Çavuşoğlu: Eniştem Hüsnü Özyeğin, daha önce İzmit depreminden sonra İREM adlı bir bağımlılık merkezi kurdu. Orada da ABD'li doktorlardan destek alındı. Bu kez bana Gaziantep'te de böyle bir rehabilitasyon merkeziyle ilgilenmemi istediğini söyledi. Araştırmalardan sonra doktor David Powell ile tanıştım.

- Türkiye'de bağımlıların tedavisi konusunda ne gibi eksiklikler var?
- Birkaç eksiğimiz var. Öncelikle üniversitelerde bağımlılık terapisti yetiştiren bölüm yok. Bu konu, psikoloji ya da psikiyatride kısaca geçiyor. Türkiye'de terapi de çok yaygın değil. Gaziantep'te ilk gördüğümüz eksiklik de bu oldu. Merkezde ilk altı ay mevcut personel, bağımlılık terapisi hakkında eğitildi. Doktor Powell iki yıl, her ay yanında başka uzmanlarla Gaziantep'e giderek hem eğitim verdi hem de gelişmeleri takip etti.

- Bağımlılıktan temizlenmek kolay bir süreç mi?
- Bağımlılık, literatürde bir beyin hastalığı olarak geçiyor. Biz önce 'Bağımlılık problemi olan çocukları nasıl tedavi ederiz?' düşüncesinden hareket ettik. Sonra da onların hayatla nasıl baş edebileceklerini öğrendikleri süreç geliyor. Boş kaldıkları anda akıllarına uyuşturucu ve sokak hayatı geleceği için çocukların bütün bir gününü doldurmak istedik. Toksikler vücuttan üç günde çıkıyor. Üç ay beyni düzenli hayata hazırlıyoruz. Üç yıl da beynin tamamen tedavi olması süreci var.

- Sistem, diğer illere de uygulanabilir mi?
- Tabii. Doktor Powell daha önce Çin, Singapur, Kuzey Avrupa ülkelerinde programlar kurmuş, kültürel değişikliklere eğilimi olan bir uzman. Fakat bu pahalı bir sistem.

- Merkezdeki çocuklar sizi çok seviyormuş. Ne sıklıkla gidiyorsunuz?
- Yılda beş kez gidiyorum. Çocuklarla aramızda duygusal bağ oluştu artık. 'Hocam, insanlar bizden kaçarlardı, kaldırım değiştirirlerdi. Nasıl oluyor da siz yanımıza geliyorsunuz?' diyorlar. Biz dışarıdaki hayatlarında sevilmeyen, kabul edilmeyen çocuklara kötü olmadıklarını, sadece bağımlılık nedeniyle hasta olduklarını ve bunun da isterlerse tedavi edilebileceğini gösterdik.

- Tedavisi gerçekleşen çocuklar arasında sizi çok etkileyen bir örnek var mı?
- Mahmut isminde bir genç vardı. Normalde 18 yaşından büyükler merkeze kabul edilmediği halde, o 19 yaşındayken kabul edildi. Tedavisi sırasında da bir sabah onu aynanın karşısında, yüzünü okşarken gördüm. 'Mahmut ne oluyor?' dedim. 'Esra Hanım, eskiden aynaya baktığımda kendimden nefret ederdim. Şimdi ben kendimi sevmeyi öğrendim,' dedi. Terapi herkese kendini sevmeyi, güvenmeyi öğretiyor. Biz çocuklara sadece yatacak yer imkanı sağlamadık, onlara yeni bir hayat yolu da çizdik.

DR. DAVID POWELL
600 sayfalık bir rapor hazırlayarak her yerde uygulanabilir hale getiren Dr. Powell, her ay mutlaka Gaziantep'e geliyor.

- Sizi Gaziantep'e bağlayan ne oldu?
- Bu çocuklarla aramda kalpten bir bağ kuruldu. Dört yılda pek çok çocuğun hayatında gerçekten mucizevi değişimler yaşandı. Madde bağımlılığını bir hastalık olarak görmek lazım. Eğer personel yetiştirilir, altyapı hazırlanırsa, bu sistem rahatlıkla başka illerde de uygulanabilir. Türkiye, bu konuda diğer birçok ülkeden ileride. Çünkü psikiyatri, diğer unsurlarla destekleniyor.

- Sizin tedavi yönteminizin farkı ne?
- Altı aylık bir rehabilitasyon yöntemi uyguluyoruz. Hastanede kapalı kapılar arkasında tutmaktansa, hastanın tıbbi olarak vücudunu temizledikten sonra topluma uyum sağlaması için altı aylık bir programa tabi tutuyoruz.

PSİKİYATRİST DR. SUSAN BLANK
- Çocukların alkol ya da uyuşturucudan temizlenme sürecinde hangi tedavi sistemi uygulanıyor?
- Farklı maddelerin farklı yoksunlukları var. Bazılarının daha kuvvetli, bazılarının az. İlk üç gün önemli. Beynin yeniden programlandığı terapi sırasında 'Ben çok yoksunluk çekiyorum. Ne yapayım?' demeyi öğrettiğinizde, beyin bir şekilde mesajları kendine yollamaya ve yoksunluk geçmeye başlıyor. Bunun için kısa süreli ilaç, terapi, resim, müzik, spor yardımcı oluyor.

TEDAVİDEN SONRA EĞİTİMİNİ TAMAMLAYIP AVUSTURYA'DA STAJ YAPAN GENÇLER VAR
"Diğer illerin büyükşehir belediye başkanlarıyla görüşmelerimizde 'Şehrimizde üç beş tane var,' diyerek, geçiştirmeyin. Bu sayı, katlanarak artıyor. Ondan sonraki kontrolü çok zor,' diyoruz. Tedaviden sonra da bu çocuklar sahipsiz bırakılmıyor, takip ediliyor. İşe yerleştirilenler, ev bulunanlar var. Hatta aralarından bazıları burada öğrendikleri taş işçiliğini başka illerde de uygulayarak kendilerine yeni bir hayat kurabilmiş. Geçenlerde bir genç aradı, Mardin'de çalışıp çok para kazanmış: 'Şimdi de askere gidiyorum, hakkınızı helal edin,' dedi. Bizleri aileleri gibi kabul ediyorlar. 2004'teki ilk tespitlerde bin civarında çocuk vardı. Bu çocukların birçoğunu ailesine kazandırdık. Bir kısmı da baktılar ki belediye ilgileniyor, kayboldu, başka şehirlere gitti. Bizim tedavi ettiğimiz, Hacettepe Üniversitesi'ni bitirip burada çalışmaya başlayan bir öğrencimiz var. Şimdi Avusturya'da yerel yönetim konusunda staj yapıyor."

SABAH GAZ.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum