Serkan Kağan ÜNALAN Yazdı: SIRADAN VE SÜRÜDEN UZAK

Serkan Kağan ÜNALAN Yazdı: SIRADAN VE SÜRÜDEN UZAK
18 Ocak 2023 - 09:57
                                SIRADAN VE SÜRÜDEN UZAK

Yazan: Serkan Kağan ÜNALAN*

Şekerleri çayına attı. Tatsız olan hayatına bir tat katmıştı adeta. Çaydan bir yudum aldı. Bir bardak çay ile bile mutlu olabilen birisiydi o. Bir yandan çayını yudumlarken diğer yandan etrafındaki çiçeğe, böceğe, ağaca bakıyordu. Sık sık buraya gelir, tabiat hakkında çok güzel çıkarımlarda bulunurdu. Bu güzelliklere sahip olduğu için kendisini şanslı hissediyordu. Biraz daha oturup dinlendikten sonra okula gitmek üzere yola koyuldu. Okula gitmek istemediği yüzündeki somurtmadan anlaşılıyordu. Halbuki öğrencilerini çok sever, ders anlatmaktan keyif alırdı. Bir yudum çay ile bile mutlu olabilen birinin canını ne sıkabilirdi ki? Ağır adımlarla ilerleyerek okula geldi. İçeriye girince kendisine çekidüzen verip sınıfa doğru ilerledi. Kapıyı açtı. İçeri girdi. Etraf harp meydanı gibiydi. Sıralar bir yerde masalar bir yerdeydi. Ama kimseye kızmadı, kızamadı. Onlar da haklıydı daha çocuktular. Çocuklar hemen toparlanıp yerlerine oturdular. Dersi anlatmaya başladı. Çocuğunu daha yeni eline almış bir anne edasıyla sözcükler ağzından dökülüveriyordu. Her ne kadar mutlu görünse de aklındaki sorulara cevap arıyor, bulamayınca sanki içinde fırtınalar kopuyordu. Dersin sonuna kadar bu sorular beynini kurcalayıp durdu. Dersten çıktıktan sonra evine gitmek üzere yola çıktı. Eve geldi. Kitaplığa doğru ilerledi. Rastgele bir kitap seçip okumaya başladı. Kitaba dalıp uyuyakaldı. Güneşin en tepede olduğu vakit evinden çıktı. Dev binaların arasından sıyrılıp şehrin merkezine geldi. Çift şeritli bir yolun tam ortasında, asfaltın üzerinde kocaman bir çınar ağacı olduğunu gördü. Bu duruma bir anlam veremedi. Bu anlam karmaşasının arasında ağaca doğru yaklaştı. Eliyle ağaca dokundu. Ağaca dokunmasıyla rüyası son buldu.

Uyandığında kan ter içerisinde bu rüyanın onda hissettirdiği duyguları düşünmeye başladı. Rüyasına bir süre daha kafa yorduktan sonra umursamamaya başladı. Unuttu gitti. Aradan yaklaşık bir hafta geçti. Bu bir hafta onun için sıradandı. Bir gün arkadaşlarıyla kahvede otururken gözü kahvenin hemen solundaki çınar ağacına ilişti. Hala rüya gördüğünü zannetti. Ama birkaç saniye sonra rüya olmadığını fark etti. Bu karşılaşmanın bir tesadüf olamayacağını düşünüp, rüyasını iyice analiz edince bir şey fark etti. Bu çınar ağacı sanki kendisiydi. Çınar, etrafındaki binalara inat boyun eğmemiş ve kendi başına dallanıp budaklanmıştı. Çünkü o başkalarının ona dayattığını değil, kendi istediği hayatı yaşamak istiyordu.  Evet rüyasının cevabını bulmuştu. Bu cevap ona mutluluğun sırrını buldurmuştu.
“Sıradan ve sürüden uzak.”

*Menteşe Sosyal Bilimler Lisesi

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum