Saraybosna'daki mezar taşı, Kırım Hanı I. Mengli Geray'ın oğluna ait olabilir mi?

Saraybosna'daki mezar taşı, Kırım Hanı I. Mengli Geray'ın oğluna ait olabilir mi?
02 Şubat 2021 - 23:39

Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’daki Osmanlı yadigarı Ali Paşa Camisi’nde Kırım Hanı I. Mengli Geray’ın oğullarından birisinin mezarının yer aldığı ileri sürülüyor. Caminin haziresindeki türbelerden yapı ve motif olarak hayli farklı olan bu mezar taşı, akademik araştırmalara da konu oldu. Saraybosna’daki Osmanlı eserlerini araştıran Adnan Muftarevic, bu mezarın halk arasında Fatih Sultan Mehmet’in ordusunda bu topraklara gelen Geray hanedanından bir hanzadeye ait olduğuna inanıldığını aktardı. Konuya ilişkin QHA’ya açıklamada bulunan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, mezar taşının doğrudan Kırım ve Kırım Tatarları ile bir ilişkisinin bulunmadığının altını çizdi. Ayrıca, Kırım Tatarlarının Bosna topraklarıyla ilişkisinin geç 16. yüzyıl ve 17. yüzyılın başlarında yoğunlaştığını vurguladı.

Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki merkez şehirlerinden Saraybosna’daki Ali Paşa Camisinin haziresinin, Kırım Hanı I. Mengli Geray’ın oğullarından birinin türbesine ev sahipliği yaptığı öne sürülüyor. I. Mengli Geray Han’ın oğulları Mehmed, Saadet, Sahib, Mübarek, Ahmed, Mahmud, Fetih ve Burnaş’tan birisine ait olduğu tahmin edilen mezar taşı, görenlerin ilgisini çekiyor. Kabir taşında ok, yay, çeşitli savaş aletleri, hayvan figürleri ve semboller yer alırken; serpuş kısmında ise börk figürü yer alıyor.

Haziredeki söz konusu mezar taşından görseller

SARAYBOSNA’DAKİ HALK İNANIŞI: MEZAR, GERAY SÜLALESİNDEN BİRİNE Mİ AİT?

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’nde Aralık 2009’da yayımlanan “Osmanlı döneminden günümüze Saraybosna müslüman mezar taşları” isimli çalışmada Ali Paşa Camisi’nin yanındaki mezarlığa ilişkin önemli bilgiler veriyor. Bu kısımda Kırım Hanının oğullarından birisine ait olduğu söylenen mezara ilişkin ayrıntılar şöyle kaydediliyor:

“Ali Paşa Camisi’nin yanında genişçe bir mezarlık bulunmaktadır. M. Mujezinoviç, bu mezarlığın 1560 tarihli Ali Paşa vakfiyesinden daha eski olduğunu düşünmektedir; zira burada da üzerinde herhangi bir işaret bulunmayan üçgen veya piramidal tepeli mezar taşları bulunmaktadır. Yazar bu mezarlığın 1950 yılında yapılan çalışmalarla caddeye doğru küçültüldüğünü ve caminin karşısında bulunan Aynî Dede ile Şemsi Dede’nin mezarlarının buraya taşındığını bildirir ve 13’ü kitabeli olmak üzere 30 mezar taşı tespit eder. Bunlar arasında şekil ve motif açısından baş ve ayak taşıyla bir mezar oldukça dikkat çekicidir. M. Mujezinoviç halk arasında bu mezarın Saraybosna’nın fethi esnasında şehit olan Tatar Hanı’nın oğlunun mezarı olarak kabul edildiğini söylemektedir. Bu mezar bugün de iyi durumdadır. 2007 yılında yapılan katalog çalışmasına bu bölgeden ancak beş mezar taşı alınabilmiştir. Caminin haziresinde yeni defin sayısı fazladır. Buradaki en önemli mezar Tatar Hanı’nın oğluna ait olduğu bilinen mezardır. 15. veya 16. yüzyıla ait olduğu düşünülen bu mezarın baş ve ayak taşında herhangi bir yazı bulunmamaktadır. Mezarın baş taşı dikdörtgen prizma şeklindedir. Serpuş kısmında kenarları yukarı doğru kıvrık ve ön tarafı V biçiminde oyuk bir başlık bulunmaktadır. Bu başlık Osmanlıların ilk dönemlerinde kullanılan uçları yukarı doğru kıvrık börklere benzemektedir. Elbette bu başlığın yüzde yüz bir Türk börkü olduğunu iddia etmek çok zordur. Ayrıca 16. yüzyıl itibariyle Osmanlı ordusunda yer alan Tatar askerlerinin sarık sarmadıkları bilinmektedir”

Ali Paşa Camisindeki mezar taşına işlenen motifler

PROF. DR. HAKAN KIRIMLI: PRATİK OLARAK İMKAN DAHİLİNDE DEĞİL

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, bahsi geçen mezarın I. Mengli Geray Han’ın oğullarından birisine ait olmasının imkanı bulunmadığına dikkat çekti. Halk içindeki inanışın merkez alındığı Fatih döneminde Osmanlı ve Kırım Hanlığı döneminde ilişkilerin, daha sonrasına nazaran daha seyrek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Kırımlı’nın konunun tarihi arka planına ilişkin değerlendirmeleri şu şekilde:

“Osmanlılar ile Kırım askerlerinin iş birliği ilk olarak 1484 senesinde Akkerman’da oldu. Daha önce ne Osmanlı devletinin topraklarında ne de Bosna topraklarında bir irtibat yoktu. Mezar taşı tipine bakılırsa, bildiğimiz kadarıyla özellikle Kırım’a ait gibi gözükmüyor. Kırım Tatarlarıyla ilişkisine dair müşahhas bir delil görmedim. Ancak şöyle olabilir. Sonraki dönemlerde geç 16. yy ve özellikle 17. yüzyılda o bölgelerden geçen birçok Kırım Tatar birliği var. Onlarla ilişkilendirilebilir ancak 15. yüzyıl ile ilişkilendirmesi mümkün değil. Ayrıca I. Mengli Geray Han’ın o bölgeyle de bir irtibatı bulunmamaktadır. Pratik olarak imkan dahilinde gözükmüyor.

Eğer bir şekilde Kırım ve Kırım Tatarları ile ilişkisi varsa benim tahminim özellikle 1680’lerden sonraki savaşlarla ilgili olabilir. Şunu da hatırlatmak gerekir ki, Kırım orduları, Bosna’dan Makedonya’dan Macaristan’dan birçok savaşta yer alıyor. Örneğin Üsküp’te Kırım ordularının çok yakın ilişkisi var. Ancak Saraybosna’da o dönem özelinde bunu söylemek mümkün değildir.

“KIRIM HANLIĞININ O TOPRAKLARLA İLİŞKİSİ SANILDIĞINDAN DAHA FAZLADIR AMA…”

Kırım hanlığına dair mezar taşlarının tamamını incelediğini ve böyle bir mezar taşına rastlamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Kırımlı şunları ifade etti:

Mezarın üzerindeki şekillere bakıldığında, Kırım ve Kırım Tatarları ile bir bağı bulunmuyor. Materyal olarak, taşı doğrudan Kırım’a kesinlikle bağlayacak bir özellik yok. Kırım’da da böyle bir mezar tipi bilinmiyor. Bunun bir yakıştırmadan ibaret olduğunu söylemek mümkündür. Ancak, Kırım Hanlığının o topraklarla ilişkisi sanıldığından çok daha fazladır. Fakat halk arasındaki bu inanışın yakıştırmadan ibaret olduğunu düşünüyorum.

Qırım Haber Ajansı

Ömer Cihad Kaya
02 Şubat 2021, 14:49

​​​​​​​

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum