Rusya'da Sibirya gerginliği - Göktürk Tüysüzoğlu

Rusya’da Uralların doğusu ile Batısı arasındaki gerginlik gittikçe artıyor. Ülke topraklarının 3’te 2’sini oluşturan Sibirya ve Uzakdoğu topraklarında etnik/dinsel kimlikten bağımsız bir bölgesel kimlik farkındalığı ve buna bağlı bir Sibirya özerkliği düşüncesi gelişiyor. Rusya’nın doğal kaynaklarının büyük bir bölümünü içeren ancak nüfusu çok az olduğu gibi ekonomik gelişimi de oldukça geri olan bu bölgede zaten 19.yüzyıl ortalarından bu yana varolan ve Beyaz Ordunun da iç savaş esnasında kullandığı bir özerklik ve hatta ABD benzeri bir devlet kurma düşüncesi var. Birleşik Sibirya Devletleri tarzı bir devlet düşüncesi şimdilik kaydıyla radikal gibi gelse de Moskova’nın bölge sınırlarına müdahalesi, valilere ve yönetime müdahale etmesi ve bölgenin zenginliğinden pay alınamaması yerlileri ve hatta bölgeye göç ettirilen Rusları dahi kızdırmış ve özerklik yönünde kamçılamış durumda. Moskova’nın Çin korkusu/tehdidi ile yatıştırmaya çalıştığı bölge insanının beklentilerinin aksine yatırım yapmıyor oluşu ve bölgeye gelen Çinli şirketlerin Sibirya’yı Rusya’dan daha çok önemsediği fikri de yaygın. Bölgenin merkezinin Sibirya’nın tarihsel başkenti Omsk’tan Pasifik kıyısındaki Vladivostok’a taşınması da halkın pek kabullenmediği bir durum oldu. Khabarovsk’ta birkaç aydır devam eden gösteriler de Sibirya bölgeciliğinin yükselişinin bir yansıması. Kuşkusuz bölge Rusya’nın başını ağrıtabilecek denli önemli ve stratejik. Zira Rusya’nın geleceğini etkileyecek Arktik ve Pasifik bölgeleri ile Çin sınırı Sibirya’nın değerini artırıyor. Dikkatle izlemek gerekiyor.

Göktürk Tüysüzoğlu

Kaynak: KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi