RUMEYSA ERTEM: EMEK, SEVGİ, GÜN...

Dersine henüz ilk başlarken öğrencilerine önce "sevgi" konusunu yazmakla görev veren ve öğretmeyi sevmek sayan bir öğretmenim, demişti ki, "sevgili" kelimesi yalnız insana mahsus değildir. Bir insan kalemini dahi çok sevebilir, o zaman o da sevgili olur.

RUMEYSA ERTEM: EMEK, SEVGİ, GÜN...
28 Kasım 2018 - 20:46 - Güncelleme: 28 Kasım 2018 - 21:11

EMEK, SEVGİ, GÜN...

Başlangıçlarını getiremediğim cümlelerin söylemek istediklerime ket vurmuşluğu içerisinde kendimi güdüleyerek bir şeylerden bahsetmek istiyorum. Merhabalarımı ve selamlarımı en başında kullanmak lazım iken, belki birkaç cümle yazıp da sonra söylemek beni bu resmiyetin kasvetinden kurtarsın diyedir.

Eğitim hayatımın neredeyse sonlarına yaklaştığım zamanlarımda, artık, benim eğitimimi ve hayata hazırlanışımı üstlenen kimseler beni bir hayli duygusallaştırıyor, verilen emekler göz bebeklerimin ta kendisiymişçesine, emek gözünden görüyorum yaşanmışlıklarımı. İyi ve kötü tecrübelerimle var oluyorum yaşamda ve aslında böylesi bir halde en büyük eğiticim hayat oluyor. Hayat beni yaşatarak eğitiyor. Tecrübe ederek var kalıyor ve tecrübe ederek öğreniyoruz en gerçek bilgiyi.

Öyle ya, hayata geçirilmemiş bilgileri bilgiden kabul etmiyorlar bile yazarlar, filozoflar, eğitilmişler ve belki de peygamberler. Bilgi güçtür diyor bir başkaları. Ayıp olan bilmemek değil, öğrenmemektir diyor öteki. Eğitim, istendik davranışlar yaratmaktır diyor beriki. Anlıyorum ki insanın eğitimini yine insan üstleniyor, öte yandan da hayat. Bazen tüm kılıçlarımızı kuşanıp savaştığımız o hayat, bazen derin mavi denizinin sularında yüzümüzü tatlı tatlı okşayan o hayat...

Bir de Rab... Terbiye eden, eğiten, değiştiren, dönüştüren, öğreten... Hakikati sunan ve ona ulaşmaya teşvik eden, bunun için irade ve kuvvet veren... Akıl veren, meleke veren; kullanabilmesi için enerji veren, yön veren, yol veren... Sabaha aydınlığı, geceye karanlığı öğreten... Görev veren, sorumluluk veren... Sonra sınama veren...

Bir de Rabbin işini dünyada üstlenenler... Önce öğreten sonra eğitenler, bozuklukları giderenler, yamuklukları tamir edenler... Sevgiyle yaklaşıp emek verenler... Bir çiçeğin açması için, kendi varlığından, onun köklerine su dökenler... Güzelliği yaşatmakta direnenler, sabredenler; bir nesli güzelleştirmek için ömür verenler... Dünyaya iyilik katmak için kendinden ödün verenler... Cehaletin zincirinden bilginin özgürlüğüne ulaşabilmek adına, zamanından zaman verenler... Öğretmenler...

Dersine henüz ilk başlarken öğrencilerine önce "sevgi" konusunu yazmakla görev veren ve öğretmeyi sevmek sayan bir öğretmenim, demişti ki, "sevgili" kelimesi yalnız insana mahsus değildir. Bir insan kalemini dahi çok sevebilir, o zaman o da sevgili olur. Doğayı, yeşili, ağacı sevdiğinizde, o sevgili olur. Bunun üzerine öğrenmiştim ki sevmek güzellikten başka bir şey değildir ve hayata hazırlanışta ilk öğrenilmesi gereken şey sevgidir.

Sevgili öğretmenim, öğretmenlik yaşamınızda bana ve benim gibi nicelerine kattığınız her emek, verdiğiniz zaman, gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim. Zihinlerimize ve kalplerimize hitap ettiğiniz ve usanmadan sıkılmadan bizi iyiye, doğruya yönlendirdiğiniz için; hayat karmaşasında sıkıntılarımızı üstlendiğiniz ve bize bir yol-yordam öğrettiğiniz için, sonsuz teşekkür ederim. Gününüz kutlu ve mutlu olsun... Öğretmenim.

24.11.2018 Rumeysa ERTEM

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum