RAMAZAN BARDAKÇI YAZDI: "BÜYÜK DOĞU DERGİSİNDE ÇIKAN "ÇÖLE İNEN NUR"U OKUMAYIN İLANI"

BÜYÜK DOĞU DERGİSİNDE ÇIKAN “ÇÖLE İNEN NUR”U OKUMAYIN İLANI

Büyük Doğu Dergisi, Necip Fazıl Kısakürek’in 1943 yılında yayımlamaya başladığı aralıklarla 1978 yılına kadar yayımlamaya devam ettiği ve toplamda 512 sayı yayımladığı fikir dergisiydi. Bu dergi Necip Fazıl, hapiste olduğu dönemlerde sekteye uğrasa da yayımlanmaya devam ettiği dönemler olmuştu.

Bu eserinde Peygamber sevgisini dile getiren Necip Fazıl, 1946 yılında Büyük Doğu’da neşretmeye başladığı eseri doksan dokuz fasıldan oluşur. Bu yayımlama işi 1958 yılına kadar devam eden bir süreç olmuştur. Bu arada 1950 yılının Nisan ayında Necip Fazıl bir süre hapiste kalır. Hapse girmeden önce ise Büyük Doğu Dergisinin kağıt ihtiyacını karşılamak üzere bir kütüphane ile “Çöle İnen Nur” adlı eserin bazı bölümlerini yayımlamaları için sözlü olarak anlaşmışlardı.

Ancak hapse düşmüş olan Necip Fazıl’ın bu durumundan istifade eden bu kütüphane Ramazan ayının da gelmiş olmasını fırsata dönüştürmek için Necip Fazıl’dan habersiz olarak “Çöle İnen Nur” adlı eserini kitap haline getirip basar ve dağıtımını yapar. Bunun üzerine Büyük Doğu Dergisinde bir ilan yayımlanır bu kütüphanenin hiçbir düzen olmayan ve yazarından habersiz basılan eserin satın alınmaması istenmiştir.

Dergide yer alan yazının sonunda “Bilhassa Allah yolunun bir eseri etrafında Allah’a karşı edilen taahhüdü ayaklar altına alarak ve himayesini miskin mevzulardan bekleyerek girişilen bu çirkin istismar hareketinin manasını takdirinize bırakır, bu mevzuda nasıl hareket edileceğinin pek yakında görüleceğini bildirir; ve sizden ey Müslümanlar, Allah ve Resulünün aşkı adına bu haliyle bu eserden tek nüsha bile almamanızı ona el bile sürmemenizi dileriz.” İbaresi yer alıyor.

Burada yazıyı yazanın titri yer almazken yazının Necip Fazıl’ın haberi olmadan çıkamayacağını düşündüğümüzde bahsi geçen kütüphanenin sözünde durmamasına ve çıkarları uğruna verilen sözlerden caymasına bir tepki vardır. Zaten Büyük Doğu’da peyderpey yayımlanmaya devam eden bir eserin gözle kaş arasında habersizce yayımlanması istismar ve vefasızlık olarak görülmüştür. 

Necip Fazıl, 1950 yılının Temmuz ayı sonunda hapisten tahliye olduktan sonra bu eseri yine Büyük Doğu’da tefrika etmeye devam etmiş ve 1958 yılında basımı gerçekleşmiştir. Bu ilandan sonra kütüphanenin eseri satıp satamadığı ve Necip Fazıl’ın nasıl bir tepki ortaya koyduğu ile ilgili bir bilgiye rastlayamadım.

Büyük Doğunun bu son kısmında yer alan ilanda da göze çarpan ise Necip Fazıl’ın ihanete uğradığı vurgusudur. Kütüphane ile yapılan anlaşmada peyderpey yayımlama hakkı tanıyan Necip Fazıl, daha sonra sözlü olarak bu eserin basılmaması taahhüdünü almıştı. İşte onu asıl kıran da bu taahhüdün yerine getirilmemesi ve hapse düşmesinden dolayı fırsatçılık yapılması olmuştu. Yine eserin basımını Ramazan ayına denk getirmeleri ve eser üzerinden para kazanmayı fırsatçılık olarak gören Necip Fazıl’ın bu ilanı Büyük Doğu’da yazdırmış olacağı güçlü ihtimaldir.

Fırsatçılık, açıkgözlülük tabirlerinin yakıştırıldığı kütüphanenin eserin hukuki olarak bazı haklarına sahip olması ile verdikleri sözlerde farklar teşkil etmesinin yol açtığı krizi değerlendirdiği görülüyor. Tabii ki burada baz aldığım Büyük Doğu Dergisinde çıkan ilan olmuştur, karşı bir ağızdan dinlesek belki farklı yorumlarda ortaya çıkardı.

RAMAZAN BARDAKÇI