Ramazan BARDAKÇI Yazdı: AMİN ALAYI ŞİİRİNDE MEHMET AKİF'İN BAHSETTİĞİ EĞİTİM-ÖĞRETİM GELENEĞİ

AMİN ALAYI ŞİİRİNDE MEHMET AKİF’İN BAHSETTİĞİ EĞİTİM-ÖĞRETİM GELENEĞİ

Ramazan BARDAKÇI Yazdı: AMİN ALAYI ŞİİRİNDE MEHMET AKİF'İN BAHSETTİĞİ EĞİTİM-ÖĞRETİM GELENEĞİ
12 Kasım 2019 - 20:53 - Güncelleme: 12 Kasım 2019 - 22:36

AMİN ALAYI ŞİİRİNDE MEHMET AKİF’İN BAHSETTİĞİ EĞİTİM-ÖĞRETİM GELENEĞİ

Mehmet Akif Ersoy Safahat’ın ilk bölümü olan ‘Safahat’ ta çocukların mektebe başladığı ilk günü yapılan birtakım faaliyetlerden bahsetmektedir. Geçmişte çocuğa değer verilmediği gibi birtakım önyargıları da yıkar mahiyette bir şiirdir.

Şiirin başlangıcında çocukları okula götüren amin alayının söylediği ilahi vardır. Hüzzam makamındaki şu ilahi bulunur:

Gözüm ki kane boyandı, şarabı neyleyim

                                                Şarabı neyleyim

Ciğer ki odlare yandı, kebabı neyleyim

                                          Kebabı neyleyim

Ne yâre yaradı cismim, ne bana bilmem hiç

İlahi, ben bu bir avuç türabı neyleyim

                                         Türabı neyleyim

                                          Amin, Amin!

Şiirde Mehmet Akif “Amin Alayı”nı şu şekilde tasvir eder: dokuz yaşında bir çocuk, kucağında saygı ile tuttuğu bir rahle vardır. Çocuk faytona binmiş arkasında ise küçük adımlarla yürüyen bir tabur insan -ki bunlar daha çok çocuğun akrabalarıdır- vardır.

 

İşte bu saf yürekli insanlar yukarıdaki ilahiyi söyleyerek yürüyor. Mehmet Akif, bu ilahi söylenirken meleklerin adeta ilahiye iştirak ettiğini ve amin dediklerini söylemektedir.

 

Bu kafile halkın arasından sevinç ve mutluluk içinde geçmektedir. Manzara Mehmet Akif’in çok hoşuna gitmektedir ve insanların bu geçişe selam durması gerektiğini belirtir. Bu kervanın geleceğimiz olan gençlik kervanıdır, bu kervan önünde kimse duramaz, bu kervanı kimse durduramaz, diyerek eğitime olan desteğini ifade eder.

 

Kervan, geleceğin sonsuz sabahına doğru hızlı adımlarla yürümektedir. Her ayak basışı gelecekte pencereler açmakta, mutlu yarınlara kavuşmak için kanat çırpmaktaydı. Bu kervanın önünü geçmişte kimse durduramadığı gibi bu gün de kimse durduramayacaktı.

 

Şiirin son bölümünde ise yazar bir ara karamsarlığa düşer. Amin Alayı caddelerde ilerlerken can sıkıcı bir durum ortaya çıkar, mutlu çehreler asılır, neşeli şarkılar susar. Üç beş kanlı çehre kafileyi yolundan alıkoymak ister. Mehmet Akif, kimi insanların ilme karşı oluşlarını ifade ederken kanlı çehreler yakıştırmasını kullanır.

 

Ancak aradan bir heybetli ses yükselir ve der ki: “Ey , geçmişin ruhsuz heykelleri, gelecek kervanının yoluna dikilmeyin! Çekilin yoldan! Niçin geleceğimizin önünü kesmekte bu kadar acelecisiniz? Allah aşkına çekilin şu kervanın önünden.”

 

Mehmet Akif’in ilme verdiği değeri “Amin Alayı” şiirinde net bir biçimde görmekteyiz. Çocukların okula başladığı gün yapılan bu törenler çocuk pedagojisi açısından da önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Çocuğa verilen değer ile ilme verilen değerin ortak paydada buluştuğu bu etkinlikler Mehmet Akif’e göre geleceğin teminatı ve milletin istikbali için en önemli unsurlardan biriydi.

 

Ramazan BARDAKÇI 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum