Prof. Dr. Ayşe Filiz YAVUZ: "NAZLI SENEM"

Prof. Dr. Ayşe Filiz YAVUZ
“NAZLI SENEM”
Türü: Hikâye
Yazarı: Necdet Ekici
Akçağ Yayınevi, 1. Baskı, Ankara, 2020,
147 sayfa

Necdet Ekici ne zaman bir kitap yazsa sabırsızlıkla okumayı bekliyorum. Bu hikayelerin bir kısmını daha önce bana göndermiş ve okumuş olsam bile her seferinde yine zevkle ve heyecanla okuyorum. Su gibi bir okuma... Her hikaye ve cümlenin içinden insanın kendi içinden akan duyguların var olduğunu görüyorum. “Bu yazarın mı, benim mi duygularım mı?” diyorum.

İçinde 11 hikaye var. İlk hikaye olan Nazlı Senem bugüne imza atan bir hikaye. Karabağ’da Azerbaycan Türkü kardeşlerimin topraklarını geri aldığı bu günlerde bir eski aşkın, yıllar süren birbirinden habersiz bir bekleyişin ve bir tesadüf sonucu bunun tespit edilişinin hikayesi. İnsan yıllar öncesine ait hatıraları uğruna bir ekmek fırınına neden gelir ve özlemini nasıl giderir? Bunun hikayesi.

Bir bayrak özlemi için, onun uğruna nasıl asker beklerse, nasıl vatan hasreti çekilirse, vatan-Türk-asker-aşk kelimelerinin iç içe geçtiği bir hikaye nasıl olursa bu hikayede de o var.

Sonra bir yaslı insanın özlemini gidermek icin nasıl davranılır, o da var hikayede. Yani insan olmanın erdemini gösteren bir Türk insanının davranış.

Yazar Necdet Ekici son yıllarda bizim ata yurdumuzdaki kardeşlerimize dair hikayeler de yazmaya başladı. Bu kitapta da böyle hikayeler var.

Annem annem... Bunu okuyup annesini hatırlamayan, gözlerinden yaş akmayan olur mu? Ben de ağladım. Kapıcı ve Bekçi kulübesi hikayesinde oturduğumuz şehirlerden nefret duygularım tekrar kabardı. Kapana kısılmış, kafese atılmış insanlar olduğumuza dair duygularım şiddetlendi, hırslandım. Şehirlerin bizim değil, başka dünyadan gelen insanların yaptığı gayri insani yaşam alanları haline çevrildiğini hatırlayarak yeniden kahroldum.

Gülpüren ve Dördüncü Murat toplumsal etkilenmelerin, algıların yeniden hatırlatması oldu.

Güvercin taklası ise Necdet Bey’in sevgi dolu anlatımı ile esmer vatandaşların hayatından sevimli bir kesit olmuş. Necdet bey bunu hep yapıyor ve onlara gerçek yüzleriyle, yani herkesin fark etmediği samimi, sevgi dolu ve neşeli yüzleriyle yaklaşıyor. Bu yüzden Necdet Bey bir yazar olarak aslında bu vatandaşlarımızdan bir takdirnameyi çoktan hak etmiş görünüyor.

Yerel kelimeleri, deyimleri, ifadeleri kullanması ile de Türk diline yaptığı katkılardan dolayı da bir başka takdiri daha çoktan hak etti yazar.

Kalemine sağlık Necdet Bey.

2020/ kasım/ Ankara
Ayşe Filiz Yavuz