Ortadoğu Ankara'nın kontrolüne giriyor

Türkiye Suriye'deki en büyük engeli aştı: Ortadoğu Ankara'nın kontrolüne giriyor

 Ortadoğu Ankara'nın kontrolüne giriyor
13 Mart 2025 - 09:28

Elbegi HASANLI, ZÜRİH

Donald Trump: "Suriye'nin anahtarı Türkiye'nin elinde"


Suriye hükümeti ile terör örgütü YPG arasında mutabakat belgesi imzalandı. Belgeyi YPG lideri Mazlum Abdi Şahin ile Suriye Devlet Başkanı Eş-Şara imzalamıştı.
En ilginci ise bazı siyasi analistlerimizin bu anlaşmanın YPG'ye Suriye'de özerk bir yapı kurma imkânı sağladığını iddia etmeleridir. Bu iddia hangi argümanlara dayanıyor? Belli değil.
Türkiye'nin konuya ilişkin resmi tutumu ise şöyle: Bu belge iyi bir belge değil. Yabancı bir belgedir. Türkiye bu belgeden son derece memnun. Hatta bu belgenin Ankara'da yazıldığı iddia ediliyor.
Gördüğünüz gibi arada çok büyük bir fark var.
Türkiye Suriye'de bitti. Suriye'de YPG'ye destek veren ülkelerin başında ABD geliyor. Evet İsrail var, İran var, Rusya var...var. Ama ABD olmadan geri kalan hiçbir şey değil.
Türkiye akılcı politikalarıyla büyük işler başarıyor. Aynı zamanda mevcut Suriye rejimine akıllıca ilerici bir istikamet kazandırıyor. Bu durum Suriye'deki tarafların ortak paydada buluşması için gerekli koşulları yaratıyor. Suriye'de durum öyle bir hal almıştır ki, dış müdahalenin olmaması veya çok zayıf olması halinde taraflar arasında anlaşma kaçınılmazdır. Türkiye, devlet istihbaratıyla Suriye'de hassas bir operasyon yürütüyor. Profesyonel düzeyde çalışıyor.
Tekrar ediyorum: Suriye'yi kontrol eden, Ortadoğu'yu kontrol eder. Yani şu anda Ortadoğu Türkiye'nin kontrolünde. Ve bu kontrol giderek daha da güçlenecek. Türkiye'nin eş zamanlı olarak Afrika, Avrupa Birliği ve Türkistan'daki konumunu güçlendirdiğini de belirtmeliyim.
Bunların hepsi benim kişisel görüşümdür. Peki dünya basınında bu konuya ne kadar yorum yapılıyor?

Londra merkezli Middle East Eye  gazetesi, "Anlaşmaya göre, sınır kapıları, bir havaalanı ve petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri tesisler Suriye devlet yönetimine dahil edilecek" ifadelerini kullandı.
Site, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, PKK'ye silah bırakma ve silahlı mücadeleyi bırakma çağrısı yaptığını hatırlatıyor. Resmi Ankara, YPG'yi PKK'nın Suriye'deki uzantısı olarak görüyor.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçen yılın sonlarında Ankara ile barışçıl bir çözüme ulaşılabilmesi için YPG'nin Suriye'deki tüm PKK savaşçılarını çekmesi ve Suriye merkezi hükümetine katılması gerektiğini söylemişti.
Middle East Eye, Türkiye hükümetine yakın kaynaklara dayanarak, anlaşmanın resmi Ankara tarafından memnuniyetle karşılandığını, zira anlaşmanın Suriye'nin kuzeydoğusunda herhangi bir özerklik ya da federal Kürt devleti öngörmediğini belirtti. Ayrıca 60 bin savaşçısı bulunan YPG'nin Suriye ordusuna entegre edileceği ve bağımsız bir ordu birliği gibi hareket etmeyeceği de açık. Bu son derece önemli bir noktadır.
Siyaset Uzmanı Ömer Özkızıkçı, bu anlaşmayla Suriye'deki Kürtlere yönelik özerk yönetim projesinin ortadan kaldırıldığını söylüyor. Bu, Türkiye açısından son derece hassas bir konuydu.
Şüphesiz ki bu anlaşmanın Amerikan katılımı olmadan ortaya çıkması mümkün değildi. YPG'nin ABD desteğiyle varlığını sürdürdüğü bir sır değil. Peki Amerika'nın bu anlaşmaya ilişkin tutumu ne? Middle East Eye da bu önemli soruya cevap arıyor. Site, YPG'yi böyle bir anlaşmaya imza atmaya zorlayanın sadece Öcalan'ın çağrısı değil, aynı zamanda Amerikan baskısı olduğunu belirtiyor. Siteye konuşan Amerikan hükümetine yakın kaynaklar, Amerika'nın YPG'nin Türkiye + yeni Suriye rejimiyle anlaşmaya varması konusunda ısrarcı olduğunu söyledi. Bu, Washington'un yakın zamanda Suriye'deki askeri güçlerini çekeceğinin bir işareti olabilir.
İsrailli analist Gallia Lindenstrauss anlaşmayı şöyle değerlendiriyor: "Anlaşma yürürlüğe girerse, Türkiye Suriye'deki olayları kontrol etme konusunda daha güçlü bir konuma gelecektir."
Sitenin edindiği bilgilere göre, Trump yönetimi, ülkenin kuzeydoğusundaki petrol rezervlerine erişim de dahil olmak üzere yeni Suriye hükümetiyle ticari anlaşmalar yapmakla ilgileniyor.
Yetkililer ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iyi ilişkiler kurmak istediğini, bu anlaşmanın söz konusu ilişkileri derinleştirmeyi amaçladığını söyledi.
Bu arada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suriye Kürtlerine Türkiye ile işbirliğinden vazgeçmeleri çağrısı yapması, özellikle Ankara'yı öfkelendirdi. Bunun üzerine anlaşmanın imzalanmasının hemen ardından İsrail savaş uçakları Suriye'nin güneyindeki bölgeleri bombaladı.
Amerikan basını (voanews.com), Suriye'nin ABD'nin iki müttefiki Türkiye ile İsrail arasındaki artan rekabetin sahnesi haline geldiğini yazıyor. Analistler, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki artan askeri ve diplomatik nüfuzundan endişe duyduğunu belirtirken, Ankara'nın ise İsrail'i Suriye'deki yeni rejimi devirmeye çalışmakla suçladığı belirtiliyor.
Reuters, Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasında yapılan çağrıyı memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Anlaşmanın hayata geçirilmesinin Suriye'de barış ve istikrara önemli katkı sağlayacağını söyledi.
Ayrıca Donald Trump'ın 16 Aralık 2024'te Suriye'nin geleceğinin anahtarının Türkiye'nin elinde olduğunu ilan ettiğini de hatırladım. Bu dolaylı olarak Amerika'nın Suriye'yi Türkiye'ye emanet ettiği anlamına geliyor.
Ayrıca Türkiye'nin, Beşşar Esad'a karşı ayaklanan Suriye halkının tam 14 yıldır yanında yer alarak bu hakkı elde ettiğini de belirtmeliyim. Türkiye, yaklaşık 5 milyon Suriyeliye sığınma hakkı tanıdı.
Suriye ile ilgili bir diğer önemli nokta. İsrail'in Suriye'deki küçük Dürzi nüfusu üzerinden ülkeyi istikrarsızlaştırmak istediği açıktır. Arap medyası Salı günü, Ahmed Eş-Şara liderliğindeki Şam'daki yeni rejimin, güney Suriye'deki Cebel el-Dürzi bölgesindeki Süveyya'nın merkezinde Dürzilerle anlaşmaya vardığını bildirdi. Anlaşmaya göre bölgede çoğunluğu oluşturan Dürziler, bu toprakların devlet kurumlarına tam entegrasyonunu kabul ettiler.
Bölgedeki Dürzi dini liderlerine yakın bir kaynak ise anlaşmayı yalanladı. Ancak Dürzi toplumunun yeni rejimle müzakereye hazır olduğunu da vurguladı. Öte yandan Suudi Arabistan'ın El Arabiya televizyonu ise başka bir kaynağa dayanarak anlaşmanın "neredeyse hazır" olduğunu duyurdu.
Mantık da şunu söylüyor: 60 bin silahlı askeri bulunan YPG'nin Suriye rejimiyle anlaşma imzalaması durumunda, geri kalan küçük grupların da aynı şeyi yapmaması imkânsızdır. Suriye'deki yeni rejimin, yerel nüfusun yüzde 10'unu oluşturan Alevilerle de benzer bir anlaşma imzalayacağından şüphe yok.

Kaynak: 12 Mart 2025,https://musavat.com/news/turkiye-suriyada-isi-bitirdi-yaxin-serq-ankaranin-nezaretine-kecir_1152620.html
Not: Yazıda geçen ifadelerin tamamı Tarihistan'ın görüşlerini yansıtmayabilir.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum