ÖĞRETMENİN ANI DEFTERİNDEN - Bilal Dündar

ÖĞRETMENİN ANI DEFTERİNDEN - Bilal Dündar
05 Eylül 2020 - 17:27

"Eğitimde ter dökmeğen uluslar savaşta kan döker " sözü  gerçeği vurgulamaktadır. Bir milletin gelişmişlik seviyesi aldığı eğitimle paraleldir. Bu nedenle en karlı yatırım eğitime yapılan yatrımdır.
Eğitim de papağan gibi ezbercilik yerine düşünce öne çıkarılmalıdır. Düşünen, yorumlayan ve neticeye giden eğitim esas alınmalıdır. Yaz-boz eğitimi değil, gerçek, sebep ve sonuçları esaslı temeller üzerine oturtulmuş milli bir eğitim   esas alınmalıdır.

Başarılı bir eğitim için iyi yetiştirilmiş öğretmenler ordusuna ihtiyaç vardır.
Öğretmenlik bir sanattır. Öğretmen sosyoloji ve psikoloji eğitimi almış olmalıdır. 
Bir şeyi çok iyi bilirsiniz. Ama onu nakletmek, öğretmek bambaşka bir şeydir. Veterineri veya orman mühendisini branş dışı bir konuda öğretmen olmasını düşünemezsiniz. 
Evet dünyanın içinden çıkmadığı henüz aşısını bulamadığı bir koronovirüs belası herkesi korkutmakta ve yaşam biçimini değiştirmeye zorlamaktadır. Tamda bu ortamda eğitim konusunda kimse açık ve net konuşamamaktadır. Önümüzü göremiyoruz.
Hepimiz bilim kurulunun vereceği kararın beklentisi içindedir. Adeta her kafadan bir ses çıkıyor. Kimileri uzaktan eğitimi òneriyor. Kimleri yüz yüze eğitim diyor.
Uzaktan eğitim için alt yapı donanımlı değil. Her öğrencinin bilgisayarı ve interneti olması gerekiyor. Yüzyüze eğitim de en ufak bir boşluk veya ihmal  virüsü yaygınlaştıracağı kesindir.
İşte bu psikolojik ortamda neyin ne olacağı sòylenemiyor ve görülemiyor. Sonumuzun hayırlı olması dilek ve temennisiyle makalemizin başlığı olan öğretmenlik anılarınıa dönelim

TEFTİŞE  GELEN MÜFETTİŞ

Ticaret lisesi birinci sınıf ticarimatemarik dersindeydim. Yeni bir konu işliyordum. Bir kaç dakika sonra dersime müfettiş bey çatkapı içeri girdi. O yıl okulun teftiş yılıydı.  Hoş geldiniz diyerek öğrencilere de duyurdum. Öğrencileri sözlü yapmak istediğini söyledi. 
Tesadüf çok çalışkan bir öğrenciyi tahtaya kaldırıp kitapta çözümü olan bir problemi sormuştu. Kitaptaki çözüm sonucu ile öğrencinin  farklı bir çözüm yolu olan bire indirgeme metodu ile çòzdüğü sonuç aynıydı. 
Durumu farkederek öğrenciye teşekkür edip oturmasını söyledim.
Teneffüste kendisine tahsis edilen odaya çağırdı beni.
Öğrenci yanlış yolla tesadüfen aynı sonucu çıkardı. Ama siz teşekkür edip oturttunuz niçin?
İzah etmeme rağmen bir türlü inadından vaz geçiyordu. Efendim branşınız matematik midir sorunca. Ben Coğrafya öğretmeniyim.
Ama ne alaka deyince.
Efendim galiba siz haklısınız diyerek izin alıp yanından ayrıldım.
Her öğretmenin unutulmaz yüzlerce anısı vardır. Bu iki örneği yazarken inanın yüzlercesi sinema şeridi gibi beynimden akıp gitti.
Bu kutsal meslekte çalışan meslektaşlarımızı selamlıyor ve başarılar diliyorum.

SURATINIZ SİRKE SATIYOR

Ticaret lisesi ikinci sınıfın ilk dersine girmiştim.  Yoklama yapıp öğrencilerle tanışma ve konuşma yapıp bazı prensiplerimi açıkladıktan sonra bir kağıda isim ve numara yazmadan iyi bir öğretmen nasıl olmalıdır ve ilk intiba olarak benim ile görüşleriniz nelerdir sorusuna samimi cevaplarını istemiştim.
Öğrencinin birisi hocam iki dersimize gireceğinizi söylüyorsunuz. Ben şimdiden bu iki dersten şimdiden ikmale kalacağıma kesin gözle bakıyorum. Çünkü suratınız sirke satıyor diye yazmış.
Yıl sonu olunca son derste yine kağıt çıkarıp benim ile ilgili görüşlerini yazmalarını istedim.
O arada bir kız òğrencimiz söz hakkı istiyerek hocam sizden òzür diliyorum. Sene başında sert suratınız nedeni ile sizin dersinizden başarısız olacağımı yazmıştım.  Yanılmışım. Artık hiçbir konuda peşin hükümlü olmayacağım.
Bu öğrencimizin ekonomi  notu 9 muhasebe notu ortalaması ise 10  imiş.

Kaynak: https://asasmedya.info/news/authors/23301-ogretmenin-ani-defterinden
 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum