NOBEL MESELESİ / Prof. Dr. Nurullah Çetin

Haçlı Siyonist ve dahi gâvur Batı, Nobel ödülü diye bir şey ihdas etmiş. Türkleri katil, cani, soykırımcı ilan eden Orhan Pamuk adlanan hizmetkârlarına ödül vermişler, kızıyoruz. Adamları takdir etmek lazım. Kendi amaçları doğrultusunda hizmet etmiş kişileri ödüllendiriyorlar. Bu sene de Bosna’da Sırpların Müslüman Boşnak halkına uyguladıkları soykırımı inkâr eden, Boşnak Müslümanları suçlu gösterip Sırp canilerini öven bir başka vazifeli elemanları olan Peter Handke ödül vermişler, bizimkiler feryat figan yine kızıyorlar.

Haçlı Siyonist Batıya, Müslüman Türk düşmanlarına neden ödül veriyorsunuz, diye kızmaya hakkımız yok. Gâvura niye gâvurluk yapıyorsun? diye kızılmaz. Gâvur gâvurluğunu yapıyor, var oluşunun gereğini yapıyor. Biz kendimize kızalım. Biz niye kendi ödül kurumumuzu oluşturmadık? Mesela biz niye Uluslararası Yesevi Ödülü koymadık? diye kendimize kızalım.

Mesela Türk İslam dünyasının da uluslararası bir ödül kurumu olsaydı, biz de mesela Amerika’da yaşayan, Amerika’yı evrensel katil, mazlum milletlerin zenginliklerini yağmalayan hırsız ilan eden, Müslümanları ve Türkleri savunan Amerikan vatandaşı yazarlara biz ödül verseydik. Avrupalı, Rusyalı, Çinli vs olup da kendi ülkelerini soykırımcı, emperyalist, hırsız, katil ilan eden ama Müslümanları ve Türkleri masum ilan eden o ülke yazarlarına biz ödül verseydik.

Hep reaksiyoner tavırla bir şey olunmaz. Aksiyoner olacaksın. Sadece tepkiyle varlık ortaya koyamazsın; kendi değerlerinle, kendi özgün kimliğinle, kurumlarınla, iddianla, kendi tekliflerinle var olacaksın.

Başkasının evini taşlayarak ev sahibi olunmaz. Kendi evini yap.