Nizami Taghisoy'un eserlerine Türklük ışığında bir bakış

PARLAK BABA
Nizami Tağısoy'un Türklük sevgisi yolundaki çabaları, kararlı kararlılığın, Türklüğün kaderine inancın, sadece milli ruhumuzdan güç almanın gerekliliğine olan umudun ifadesidir.
İnsanları insanlığa ve milli değerlere yaklaşımlarıyla tanırım. Benim için ölçü budur. Zamanımızda bile söz ve eylem birliği çoğu zaman gerçekleşmiyor. İnsanlığın ölçeğine doğuştan uyum sağlamış olanlar her zaman azdır, çünkü zorluğu ve zorlu bir yolun yolcularını sevmek cesaret ister. Bütün iyi ve kötü şeyler önce zihnimizde fikir olarak ortaya çıkar, sonra gerçeğe dönüşür...
Azerbaycan'ın milli değerlerinin temelinde Türklük ruhu, duygusu ve boyutu yatmaktadır. Azerbaycanlı aydın Profesör Nizami Taghisoy, Azerbaycan değerlerinin savunucusudur. Bu yönü onun yaratıcılığında ayrıdır.
Kendisini uzun yıllardır tanırım; milli değerlere her zaman saygılı olmuş, bu değerlerin koruyucusu olmuş, özgün milli eylemler ortaya koymuştur. Nizami Tağısoy'un eserleri Türklüğün insani ifadesini sunma geleneğine ve kararlılığına sahiptir. Ortak kökenden gelen Türk milletlerinin tarihini, kültürünü ve başarılarını Azerbaycan ve Türk dünyasındaki okuyuculara aktarma çabaları dikkat çekicidir. Bu, kardeşçe bir sorumluluktur, millî-manevî bir görev olarak anlaşılmalıdır. O, bu değerli çalışmalarda istikrarlı, milli ve insani gayretin öncüsü bir isimdir.
Türklük sevgisi ve bu devlette yaşamak esas itibariyle insanlıkla eş anlamlıdır. Dünya bugün daha kaotik bir haldedir ve bu kaos daha da artacaktır. Başka bir deyişle, dünyada binlerce yıldır yaşanan çeşitli süreçler, insanlık durumunun karmaşasından doğmuştur. Adalet, hakikat ve iyilik uğruna verilen mücadeleler çoğu zaman tam anlamıyla gerçekliğe ulaşamıyor; Milletler söz konusu olduğunda insanlık mücadelenin başlangıcına geri dönmüş gibi görünüyor, her şey yeniden başlıyor. Çünkü dünyanın hali insanlıkla bağdaşmıyor. Türklüğün uzun ömürlü olmasının dünyanın zaaflarının giderilmesinde ciddi bir başlangıç olabileceğine inanıyoruz.
N. Taghisoy, Türklüğün, Türk milleti için her şeyden önce hava ve su gibi vazgeçilmez bir unsur olduğunu derinden kavramış aydınlarımızdan biridir. Bu doğrultuda yazdığı eserler, Türk milletinin zengin tarihi ve kültürünün araştırılmasına ciddi bir katkıdır.
Zaman zaman birbirlerinden uzaklaşmış, farklı inançlara sahip Türklerin birlik ve beraberliğini sağlamaya çalışmak bir başarı olarak değerlendirilmelidir. Yabancılaşmanın zirveye ulaştığını söyleyenler çoğu zaman her şeyden vazgeçmiş, ulusal çabayı gereksiz görüyor gibi görünüyorlar. N. Tağısoy’un eserlerinde kırmızı çizgi gibi işlenen yapıt, tutarlı bir kararlılığın, Türklüğün kader olduğuna olan inancın ve yalnızca milli ruhumuzdan güç almanın gerekliliğine olan umudun ifadesidir.
Büyük olma fırsatını kaçırmış görünen Türk milletinin şu anki hali ne kadar acı olsa da yürek parçalayıcıdır. Başka bir deyişle, insani-milli olan insan potansiyelimizi keşfetme ve kendi kimliğimizden güç alma yeteneğine sahibiz. Bu umut N. Taghisoy'un Türklük üzerine yazdığı kitap ve makalelerde mevcuttur. Umudumuz insanlığımızdadır, insanlığımız mayasını ve gücünü milliyetimizden almaktadır.
Zengin milliyetimizle insanlığa layıkız.
Milletler olmasaydı insanlık çeşitliliğine sahip olamazdı ve tekdüzelik anlam güzelliğini yaratıp doğrulayamazdı.
Türk karakteri, yaşantısı, kültürü ve fıtratındaki duygunun öncelikle milletimizin fertlerinde tam olarak yaşanması gerekir.
N. Taghisoy'un, Türk boylarının zengin kültürüne yönelik yoğun arayışı bugün de sürüyor: Seyahat ediyor, gözlemlerde bulunuyor ve bir millî aydın olarak elinden geldiğince manevi işbirliği köprüleri kuruyor. İşte Türklüğümüze katkısı.
Son yıllarda N. Taghisoy ile çok sayıda yaratıcı sohbet gerçekleştirdik. Onun milli kaygılarını her zaman ruhumun bir dogması olarak gördüm. Son bir asırdır parçalanmış, bölünmüş Türk milletinin kaygıları büyüktür. Bizim asıl meselemizin Milli İnanç meselesi olduğunu düşünüyorum. N. Taghisoy'un bir Azerbaycan aydını olarak bu konuda gerçeği görüp değerlendirebilme yeteneği, onda milli kaderle yüzleşmenin kaçınılmazlığı duygusunun doğuştan var olduğunu göstermektedir.
Azerbaycan kamuoyunda özgün bir yer tutan İnam Ata'nın (Asıf Ata) Mutlak İman dünya görüşü bugün giderek gerçeğe dönüşmekte ve hayat bulmaktadır. N. Taghisoy, İnam Ata'nın felsefi çalışmaları hakkında yazılar yazmıştır. Geleceğimizde Türk milletinin birliğinin yaratılmasında bu düşüncenin eşsiz rolünü ve yerini açıkça görmektedir. Ben böyle net bir yaklaşımın bir erdem olduğunu düşünüyorum.
Türklük, gerçek manada eşsiz yapımızı ortaya koyan bir insanlık eylemidir. Dünyadaki her millet adına böyle bir insani davranışın gerçekleşmesini dilerim. İnsan ancak buna sevinebilir: Türk'ün yaratılıştan helallik, haramla yaşamama, fazilet, yüz yüze dövüşme korkusu, arkadan bıçaklanma korkusu, öldürme nefreti, kutsala karşı doğuştan sevgi ve bağlılık, insanlık korkusu vardır.
N. Taghisoy'un Türkçülük araştırmalarında bu yönler, şu veya bu Türk yurdundan gelen yaratıcı insanların mirasının sunumunda akademik bir üslupla sunulsa bile, daha düşük düzeyde de olsa görünür ve bilinir durumdadır.
***
N. Taghisoy, onlarca yıl Azerbaycan'daki çeşitli yüksek öğretim kurumlarında "Türk Halkları Edebiyatı", "Azerbaycan Edebiyatı", "Çeviri Teorisi" vb. alanlarda dersler verdi. Çeşitli konularda dersler verdi ve bilimsel öncelikleri arasında çeviri teorisi, edebi ilişkiler, karşılaştırmacılık, etnogenez, etnoloji, etnografya, epik düşünce, gelenekler, folklor, klasik ve çağdaş edebiyat, edebi eleştirinin güncel sorunları, çağdaş edebi süreç vb. yönler yer almaktadır. Gagavuz, Kazak, Karakalpak, Karaçay, Kırgız, Kıbrıs Türkü, Malkar, Özbek, Karaim, Kumuk, Nogay, Hazar vb. Türk kolları, Azerbaycan-Özbek, Azerbaycan-Gagavuz, Azerbaycan-Kazak, Azerbaycan-Karakalpak edebiyat çevreleri, T. Kaipbergenov, Karakalpaklı I. Yusupov üzerine çok sayıda makale ve kitabın yazarıdır. yazarlar, İ. Khubiyev, Karaçay edebiyatından H. Bayramukova, Ch. Kırgız edebiyatından Aytmatov, Tatar edebiyatından G. Tukay, Gagauz edebiyatından M. Çakır, G. Gaydarji vb. onun yaratıcılığını araştırmışlardır.
Folklor, halkın ruhundan gelen bir sorudur. Folklor her zaman zor bir iştir. Herkes oturup sabırla halkın manevi hafızasını tarayamaz. Bu, folklora bağlı bir kişinin çok dikkatli olmasını gerektirir. Sovyet döneminde folklorcularımız zorlukla da olsa yetiştirilmiş, bu alanda kitaplar yayınlanmıştır. Ancak 1990’lardan sonra sadece Sovyet sonrası mekânda değil, aynı zamanda dünyanın genelinde ruh halinde ve gidişatta farklı yönler görülmeye başlandı. Batı'dan gelen ve eski SSCB'nin her yanına, özellikle Azerbaycan'a yayılan yabancı duygular, ilk önce halkın folkloruna, manevi hafızasına saldırmaya başladı. Günümüzde folklor anlatıcılarının sayısı çok azdır. Böyle bir zamanda N. Taghisoy, milli ruhun sorularını toplayıp geleceğe taşımak amacıyla doğup büyüdüğü Ucar'ın Şilyan köyüne doğru yola çıktı. Kitabın kendisinde de belirtildiği gibi, Şililerin alkışları ve küfürleri, yeminleri, imtihanları ve güven yerleri, ayyamları ve lakapları, Şilince çocuk oyunları, Şili bayatları, Şili fıkraları, Şili lehçesinin özellikleri - Azerbaycan Türkçesinin mahalli lehçesinde kullanılan kelimeler ve ifadeler, Şili dağlıların hayatları ve Şili şairlerinin yaratıcılıkları ilk kez verilmektedir: "Derlemelerimi, halkın ve köyün gözünde erkekliği, cesareti ve kararlılığıyla tanınan Şilinin bilge büyüklerine, oğul sevgisiyle ak saçlı insanlara ithaf ettim."
N. Taghisoy'un "Etnos ve Destan: Geçmişten Günümüze" (Bakü: Mütärcim, 2010. – 372 sayfa) adlı kitabının II. ve III. bölümleri Türkçülük konusuyla ilgili araştırmalardan oluşmaktadır.
“Türk halkları: etnogenez ve folklor” başlıklı ikinci bölümde ise “Hazarlar”, “Malkar-Karaçay “Nart” kahramanlık destanı, diğer Kafkas halklarının “Nart”larıyla benzerlikleri ve farklılıkları”, “Başkurt diline ve “Başkurt” etnonimine bir bakış”, “Gagauz: geçmişten günümüze”, “Gagauz tarihinden sayfalar”, “Gagauz düğün törenleri”, “Kazak halk kahramanlık destanı “Batır Kobland”: Azerbaycan Türkçesine çeviri sorunları”, “Karagalpaklar: etnogenez ve destan”, “Molla Nasreddin’in Kıbrıs ve Yunan varyantları” / “Hoca Nasreddin ve “Aslani Hoca”, “Molla Nasreddin (Azerbaycan) ve Nasreddin Hoca (Gagavuzya)”, “Meyhana bir folklor türüdür”, “Meyhana folklorun semantiği” gibi makaleler yer almaktadır. Meyhane”.
III. bölümde (“Çağdaş Türk Halkları Edebiyatı”), “Gagauz Edebiyatı. Gavriil Gaidarji’nin Yaratıcılığı”, “Kırgız Edebiyatı. Cengiz Aytmatov”, “Cengiz Aytmatov ve Savaş”, “Karagalpak Edebiyatı. Tulepbergen Kaipbergenov’un Yaratıcılığı”, “Harid Fedai: Kuzey Kıbrıs Türk Kültürünün Yorulmak Bilmeyen Araştırmacısı”, “Kuzey Kıbrıs Türk Edebiyatında İlk Roman” gibi makalelerle tanışmak mümkündür.
Konuyu derinlemesine araştırırken (tarih, folklor, destan anıtları, dinsel görüşler, ritüel sistemi, törenler, gelenek ve görenekler, etnik-ulusal düşünce tarzı, etno-dil sorunları vb.) N. Taghisoy olgulara dayanmaktadır. Son yıllarda N. Taghisoy'un Türk halklarının edebiyatı ve kültürü üzerine çeşitli başlıklar altında kitapları yayınlanmaktadır. “Karakalpak Edebiyatı” (Bakü, 2007), “Hacıniyaz. Şiirleri” (Çevirmenler: N. Tağısoy, Ş. Memmedli, 2020), “Muhtar Avezov’un Yaratıcılığı: Gelenekten Yeniliğe” (2019), “Benim Azerbaycanım” (Bakü, 2018), “Koblandy-Batır. Kazak Halk Kahramanlık Destanı” (2017, çeviri), “Karagalpak Edebiyatı” (2015, ders kitabı), vb. Bu normaldir.
Nesimi bir âşık, bir filozof, bir şövalye, düşüncenin, kaderin ve insanlığın savaşçısıdır. Yaratıcılığı baştan sona Türk insanlığının ifadesidir ve eşsizdir. N. Taghisoy, “Nesimi’nin Dini ve Felsefi Öğretilerinde Hakikati ve İnsanı Anlamak” (2020) adlı kitabında, Nesimi’nin dünyayı ve insanı anlama konusundaki bakış açısını âşık-insan imgesi üzerinden dile getirirken, aynı zamanda Nesimi’nin şiirinin Kazak, Özbek ve Rus edebiyat çevrelerinde anlaşılması ve aktarılması sorunlarına da değiniyor.
Aynı zamanda edebi yaratıcılıkla da uğraşan N. Taghisoy, "Konuşmacının ve Kara Trompet'in Hikâyesi veya İkisi İçin Bir Ağıt" (2008) adlı öyküsünün yanı sıra, "Beni Arayacaksın" (2000), "Belki Dünya Yolunu Kaybetti" (2004) ve "Benim Azerbaycanım" (Bakü, 2018) adlı şiir kitaplarını da yayımladı. Azerbaycan, vatan sevgisi, toprağa bağlılık, insanın manevi güzelliklerinin tasviri onun yaratıcılığının ana çizgileridir.
Değerli aydınımız Nizami Tağısoy 75 yaşına giriyor. Azerbaycan'ın milli değerlerini ön planda tutan, Türklük-insanlık boyutunu esas alan aydınımızı içtenlikle kutluyor, kendisine yeni yaratıcı başarılar, bitmeyen kader yolculuğu ve mutlu günler diliyorum.
Kaynak: 20 Mayıs 2025, https://www.turkustan.az/news/authors/115700
FACEBOOK YORUMLAR