Namaz

Namaz
03 Şubat 2021 - 19:00

Namaz

Namaz (Arapça:  صلاة Salah), İslam’ın şartlarından biri olarak kabul edilen bir ibadet. Kur’an’da günün belli vakitlerinde [1][2] abdestle  birlikte [3] duaya  kalkılması ifadesi bulunur. Kur’an’a göre namaz Allah’ı anarak teslimiyetin gösterildiği bir arınma biçimi ve İbrahim’e öğretilen bir ibadet şeklidir.[3][4]

DİNİ ÖNEMİ VE MÜEYYİDESİ 

Geleneksel İslam’da ergenlik çağına girmiş kadın erkek her Müslümanın namaz kılması zorunludur. Hanbeli mezhebine göre namazı terk etmek küfür, diğer üç mezhebe göre ise günahkarlıktır. Bu sebeple Şeriat hukukunda yetişkinliğe ulaştığında namaz kılmayan kişi fasık kabul edilir, şahitliği kabul edilmez, dövülür veya hapsedilir.[5][6][7]

TARİHÇE, TERMİNOLOJİ 

Bosnalı Müslümanların namaz kılmaları, tarih. 1906


Namazın İslama özgü ve islam ile başlayan bir ibadet şekli olduğu kanısı Müslümanlar arasında yaygındır. Ancak başta Kur’an ayetleri olmak üzere namazın müslümanlara özgü bir tapınma tarzı olmadığını gösteren kayıtlar günümüze kadar ulaşmıştır.[8][9][10] Mekke döneminde ilk yazılan sureler olduğu rivayet edilen Alak ve Müddessir surelerinde namazdan bahsedilmesi bu görüşü desteklemektedir.

Hint toplumu ve İslam öncesi Ortadoğu toplumlarında, bu tapınmaların bir arınma ritüelini takip eden, günün belirli saatlerinde belirli bir yöne veya nesneye yönelerek yapılan dua merasimleri olduğu, bu merasimlere değişik vücut hareketlerinin eşlik ettiği bilinmektedir.

İslam namazının, bu tapınmalardan farklılaşması ve bugünkü yaygın kabul gören şekli alması üzerinde değişik görüşler bulunmaktadır. Sünni kesim bu ibadetin hicrete yakın Mekke döneminde, miraçta emredilmiş olduğuna inanır.[11] Aleviler ise bu ve benzer hadislerin Emeviler döneminde yazıldığına ve çoğunluğunun uydurma olduğuna vurgu yaparlar.[12]

Namaz; Diğer bazı dini kavramlarda olduğu gibi Sanskritçeden Farsçaya oradan da Türkçeye geçmiş bir sözcüktür ve İran’da ateşe tapanların “ateş önünde eğilmesi” için kullanılır. Namaskara selamlama ve bağlantı anlamına gelmektedir.[13]

A. J. Wensinck, salât kelimesinin kökeninde bir Aramî tesirinin kendisini hissettirdiğini, “Selūtã” kelimesinin bir mastar ismi olduğunu ve ‘katlamak’ manasına geldiğinin açık olduğunu ifade etmiştir.[14]

Namaz kılmak deyimi, Türkçede Kur’anda “ikametü’s-salat” şeklinde terkip olarak kullanılan ifadenin yerine konmuştur. Salât dua etmek, ikametü’s-salât ise “duanın yerine getirilmesi” anlamlarına gelir.

İSLÂMİYET ÖNCESİ NAMAZ 

Sümerler’de namaz ibadeti beş vakit olarak tatbik ediliyordu.[15]

Hinduizm’de tekrarlanan matra (dua, selamlama) sözcükleri eşliğinde günün belirli saatlerinde Güneşe dönük hareketler (yoga) yapılır. (Surya Namaskara)

Mecusilik’te abdeste benzeyen bir temizlik işleminden sonra günde beş vakit çeşitli dualar (gah) yapılarak ibadet ediliyordu.[16][17]

İslam öncesi tapınmalardan Sabiiliğin bir yıldız tapınımı olduğu kaydedilir. Güneş, Ay ve diğer gezegenlerin de yıldızlardan farkı yoktur ve Sabiilikte bu gezegenlere de kendi günlerinde ibadet yapılır. Musa İbni Meymun’a göre Sabiilerde Yıldızlar birer tanrı idi ve en büyük tanrı Güneş idi. Sonra Ay ve diğer gezegenler veya yıldızlar geliyordu. Sabiiler günlük tapınmalarını (Namaz) güneşin gökyüzündeki yerine göre planlarlardı ve öncesinde su ile temizlenme ritüelleri bulunmaktaydı.[18] Bu tapınma Cedi burcuna yönelinerek yapılırdı.[19]

ARAP GELENEĞİNDE 

Cahiliyye döneminde Zeyd b. Amr b. Nüfeyl ve Kus b. Saide[20] gibi haniflerin namaz kıldığı bilinmektedir.[21] Ebu Zer’in müslüman olmadan önce üç yıl boyunca yatsı ve sabah namazlarını kıldığı rivayet edilir.[22]

YAHUDİ-HIRİSTİYAN GELENEĞİNDE 

Yahudilikte de şaharit (sabah namazı), musaf (öğle namazı), minha (ikindi namazı), neilat şerarim (akşam üstü) ve maarib (gece namazı) olmak üzere namaz ibadeti beş vakittir.[23]

Süryani Ortodoks Kilisesi’nde namaz, Hıristiyan dininin ilkelerine inanmış bir kimsenin Tanrı’ya taparken; O’na niyaz ve şükranlarını sunması, nimet ve rahmetlerini dilemesidir. İnanan kişinin Tanrı’ya bir niyazı, yalvarması ve duasıdır.[24]

Süryanilerde namaz günlük yedi vakittir. Sabah, öğle, akşam, gece yarısı namazları mecburi; kuşluk, yatsı, ikindi mecburi değildir. Sabah, öğle, ikindi kilisede topluca kılınır. Diğer namazlar kişisel olup, evde veya iş yerinde kılınabilir. Kıble doğudur, namazlar Pazar ve bayram günleri dışında secdelidir. Namaz esnasında erkeklerin başı açık, kadınların ise örtülü olması gerekmektedir.[24]

KUR’AN VE HADİSLERDE 

Kur’anda Salât kelimesinin geçtiği günlük namaz vakitlerine ilişkin ayetler;

  • “Namazlara hele orta namaza[25], dikkat edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun.”(Bakara Sûresi: 238)
  • “Gündüzün her iki tarafında ve geceye yakın olan saatlerinde namaz kıl!” (Hud Suresi: 114)
  • “Güneşin batıya kaymasından, gecenin kararmasına kadar namaz kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.” (İsra Suresi: 78)

İsra 78. Ayetinde iki farklı anlama gelen iki ayrı okuma şekli bulunur. Sabah namazını ifade eden şekil “sabah’ın Karnı” ifadesidir. “Sabah Kuranı” ifadesi ise sünnilerce okuyuşta tercih edilen, manada tercih edilmeyen ifade olmuştur.

Kur’an’da “işâ” (akşam)’ın yatsı anlamında kullanıldığı bir ayet bulunur; “Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olanlar, üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve akşam namazından sonra. Üçü sizin için mahremdir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz.” (Nur suresi 58.)

Kur’an’da namazın kılınış şeklini anlatan bir ayet bulunmaz, namaz ile alakalı olduğu düşünülen ifadelerde Allah’ın secde halinde,(4:102) eğilerek, (22:77) ve ayaktayken (3:113) anılması veya dua edilmesi anlatılır.

Hadislere göre Namaz dinin direğidir.[26] Bazı Sünni fıkıh ekolleri ve hadisçiler tarafından Kur’andan sonra, İslamın en önemli yazılı kaynağı kabul edilen Sahih-i Buhari de geçen bir hadis’e göre Allah günde beş vakit namazla günahları siler.[27]

MEZHEPLER ARASI FARKLILIKLAR 

İslam mezhepleri arasında namazla ilgili ön şartları, hazırlığı (abdest), vakitleri, miktarları, farz, vacip, sünnet gibi kavramlar ve bu kavramlara verilen anlamlarda farklılıklar görülür. Sünni müslümanlar ve Fâtımîler’in devamı niteliğinde olan İsmaili mezhebi’nin Mustâ‘lî’îyye kolu günlük 5 vakit ibadeti benimsemişlerdir.

Günlük 5 vaktin farz olduğu inancı Kur’an’ın açık emirlerine değil, bazı ayetlerin kapsamını genişleten yorumlar ve hadislere dayanan ve Sünni İslam toplumlarınca benimsenen bir uygulamadır.[28] Namaz vakitleriyle ilgili ayetler birçok farklı anlayışın ve rivayetin etkisiyle yorumlanmış, bu ayetlerin hangi namazlarla ilgili olduğu konuları açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır.[29][30]

Geleneksel Sünni fıkıhçılara göre Müslümanlar’a günlük olarak beş vakit namaz farzdır. Ancak bu namazların ikişer rekatının farz, diğerlerinin sünnet veya farzla bitişik sünnet olduğu kabul edilir. Sünni İslamda yolculuk, korku gibi durumlarda öğle ve ikindi, akşam ve yatsı birleştirilerek günlük 3 vakit namaz kılınır. Ayrıca cuma ve cenaze namazlarının farz oluşundan bahsedilir. Cuma namazı yetişkin ve hür erkekler için gerekli görülürken cenaze namazında birkaç kişinin bu görevi yapması diğer inananlardan yükümlülüğü kaldırır.

Bazı din bilimciler, Şii Müslümanlar ve Kur’anist (hadislerin dini referans olmasını reddeden, yalnızca kuranı referans edinen) İslamcılar günlük 3 vakit namazı esas alırlar.[31][32][33][34]

Kur’ancı müslümanlara göre namaz üç veya iki vakit olarak kılınır. Üç vakittir diyenlere göre bu üç vakit namaz’ın hangileri olduğu konusu da çok açık değildir. Örneğin bu üç vakte bir anlayışa göre öğle-ikindi, akşam-yatsı ve sabah olarak, bir başka uygulamada akşam, yatsı, ve sabah olarak rastlamak olasıdır.[35]

Prof. Dr. Süleyman Ateş’e göre öğle ve ikindi namazları Kur’ana değil, peygamberin uygulamalarına dayalı ibadetlerdir. O’na göre Kur’anda geçen  namazlar sabah, akşam ve gece (Teheccüd) namazından ibarettir.[36]

Namaz şeklen kılınışı ve içerisinde okunan âyet ve duaları itibarıyla, günümüzün Sünnî, Şiî ve Haricîler’den arta kalan İbadiyye mezheplerinin %98’den fazlasında aynı biçimde icra edilmektedir. Dünya Müslüman nüfusunun %1’ini teşkil eden Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye’den olan Nizârîler’de ise kılınış şekli ve yapılan dualar itibarıyla bazı değişiklikler oluşmuşsa da, Fatiha Suresi ile ardından Kur’an-ı Kerîm’in diğer âyetlerinin okunması hususunda temelde bir farklılık bulunmamaktadır. Bazı küçük tarikat ve cemaatlerin ana grubun dışında kalması olasıdır. Tarih boyunca Ghulat-i Şîʿa olarak adlandırılan Keysân’îyye ile ondan ortaya çıkmış olan Râvend’îyye, Rizâm’îyye, Muhammira gibi kolların ve Bahreyn Ahsâ’da bulunan Ebû Saîdîle  olarak adlandırılan Karmatîler’in namaz ve oruç gibi ibadetlerle ilgileri yoktu.[37]

ŞİÎLLİK’TEKİ UYGULAMALAR 

Şiilik’te namaz üç vakitte toplanmış 5 namaz olarak icra edilir.[38] Sabah 2, öğle ve ikindi 4’er, Akşam 3, yatsı 4 rekattan oluşur.[39]

İsmâilîliğin Tâyyîb’îyye kolundan olan Alavî Buhra’da Namaz vakitleri İmâm Câʿfer es-Sâdık’ın uygulamaları esas alınmak suretiyle tespit edilmektedir.[40] Bunların görüşüne göre, öğle namazının hemen ardından ikindi namazı vakti henüz girmemiş olsa dahi zaruret hasıl olması durumlarında kılınabilmektedir. Esasta ise ikindi namazının asıl vakti Pakistan ve Hindistan Hanefilerinin de uygulamakta oldukları gibi, Türkiye’deki ikindi namazı vaktinden 40-55 dakika daha sonra girmektedir. Öğle namazının vakti süresi ise ikindiye kadar uzamamakta olup ikindinin vaktinden 60-90 dakika daha evvel sona ermektedir. İkindi namazının müddeti ise zaruret hasıl olduğu hallerde öğleden hemen sonra başlayıp akşam vaktine kadar devam etmektedir.[41]

İsmâilîler’in diğer bir kolu olan Nizâr’îyye fırkasının görüşüne göre ise, Nizarî Namazı günde Üç kez altışar rekat olarak ve oturarak Cemâ’at-Hane adı verilen yerlerde kılınmaktadır. Nizârîler’de namazın ne zaman ve nasıl kılınacağı İmâm-ı Zaman tarafından tespit edilmekte ve değiştirilebilmektedir. Şu andaki uygulamaları devrin imâm-ı zamanı olan IV. Ağa Han’ın dedesi III. Ağa Han tarafından tespit edilmiş olan şeklidir. Namazı oturarak icra etmelerinin gerekçesi olarak yaşlıların ayakta kılmalarında karşılaşılan güçlüklerden dolayı olduğu; Üç defa altışar rekat olarak icra etmelerinin gerekçesi olarak da günümüzün yoğun çalışma hayatına uyum sağlayabilmek maksatlı olduğu İmâm-ı Zaman IV. Ağa Han tarafından dile getirilmektedir.

Dürzîler’de ise dinî ibâdetler genellikle Perşembe geceleri (Perşembe’nin akşamını Cuma’nın sabahına bağlayan gece) “Halvetu’l-Bayada” ya da “Meclis” adı verilen, Muhammed bin İsmâ‘il ed-Derezî’nin Tevhîd Dâvâsı esnasında ilk defa inzivâya çekildiği varsayılan ve “Halvet-Hâne” olarak da adlandırılan Beyaz Evler’de icra edilir.[42] İbadetleri aşırı bir gizlilik içerisinde icra edildiğinden ve başka mezheplerin mensuplarını içlerine kabul etmemelerinden dolayı da Muhammed Ebû Zehra’nın tâbiriyle “Artık onların durumlarını en iyi Allah-u Teâlâ bilmektedir”.[43]

Alevi İslam anlayışında ise namazın biçimsel yapısının, dînin değil arap kültür ve geleneğinin bir uzantısı kabul edilmesi sebebiyle günlük kişinin istek ve iradesine göre dua anlamında bir ibadet dışında şekilsel olarak namaza karşı çıkılır. Alevîlik’te namaz ibadetinin günlük 5 vakte çıkartılmasının Emeviler zamanında yazılan ve (miraç hadisi gibi) birçoğunun Alevîler tarafından hurafe[12] ya da uydurma olduğuna inanılan hadislerle gerçekleştiği ifade edilmektedir.[44]

SELEFİLİK’TEKİ UYGULAMALAR 

Ehl-i sünnet’in Asarî-Hanbeli i’tikadından olan ve temelleri Muhammed bin Abd ul-Vahhab ile onun Yirminci yüzyıldaki en önemli takipçisi Muhammad Nâsır ud-Dîn el-Albanî[45] tarafından atılan Vehhâbî-Selefilik’te namazın sünnetlerinin bidat sayılabileceği ihtimâli göz önünde bulundurulmak suretiyle bir günde sadece 17 rekât farz[46] olan kısmı kılınır. Namaz vakitlerine karşı aşırı hassâsiyet gösteren Selefîler, namazlarını vaktin girmesiyle birlikte hiç zaman kaybetmeden icrâ ederler. Türkiye’deki namaz vakitleriyle karşılaştırıldığında, muhtemelen öğle namazı 5-6 dakika, ikindi 6-7 dakika, akşam namazı 7-8 dakika ve yatsı namazı da 10-15 dakika daha evvel kılınabilmektedir. Kısacası, Türkiye’de daha henüz ezanlar okunmaya başlamamışken bir Vehhâbî bahsi geçen namazların farzlarını tamamlamış olabiliyor. Ayrıca, sabah ve Cuma namazı haricindeki diğer namazların başına ya da sonuna herhangi bir sünnet[47] namazının eklenmemesi de bidat olabileceği endişesinden olsa gerek, ayrıca üzerinde titizlikle durdukları hususlar arasında gelmektedir. Sağa sola selâm vermek suretiyle namazın sona ermesinin hemen ardından fazladan bir dua ya da tesbihat yine bidatlar kapsamına gireceği endişesiyle yapılmamaktadır.

ÖNŞARTLAR VE HAZIRLIK 

“Namazın şartları” olarak ifade edilen maddeler İslam bilginlerince yapılan yorumlar çerçevesinde oluşturulmuştur. Bir kişinin namazla sorumlu tutulması için yetişkin, akıllı ve müslüman olması gerekir. Ayrıca namaz için birtakım hazırlıklar yapılır;

  • Manevi temizlik (Hadesten taharet): Kişinin kalbi kirlerden temizlenmesi gerekir. Her namaz öncesi bunu sembolize eden abdest alınır; el, yüz ve ön kol yıkanır, baş meshedilir, ayaklar yıkanır veya meshedilir. Bazı durumlarda da gusül abdesti namazın ön şartıdır.
  • Kıbleye dönmek : Namazı kıbleye dönerek kılmak gerekir.
  • Maddi temizlik : Kişinin beden, giysi ve namaz kılacağı yerde necaset (pislik) varsa bunları temizlemesidir.
  • Setr-i Avret : Geleneksel anlayışta namaz kılacak erkeğin göbek ile diz kapağı arasını, kadının ise yüz ve ellerinden başka vücudunun her tarafını örtmeleri gerektiği ifade edilir. Bazı anlayış ve dini yorumlara göre namaz için özel bir örtünme tarzı yoktur.(Tesettür)
  • Vakit: Herhangi bir namazın vakti gelmeden o namaz kılınamaz.
  • Niyet: Namaz için niyetlenmektir, ancak bunun dil ile söylenmesi gerekmez.

ÇEŞİTLER VE VAKİTLER 

Farz: Fıkıhta bir dini emrin farz olarak tanımlanabilmesi için onun Kur’anda açıkça ve hiçbir yoruma ihtimal vermeksizin emredilmiş olması gerektiği ifade edilir. Hadislere dayanan veya Kur’anda açık emir ifade etmeyen işari manalar ve yorumlar farz tanımı için yeterli olmamaktadır. Kur’ancıların aksine Sünni anlayış hadislerin de etkisi ile 5 vakit namazı farz saymıştır.

Farz namazlar 

  • Sabah namazı: Sabah, tan yerinin ağarmaya başlamasından, Güneş’in doğuşuna kadar olan zamandır. 49.5° enleminin kuzeyinde kalan bölgelerde kışın altı ay boyunca gün doğumu olmadığı için bu tanım geçersiz kalır.
  • Öğle namazı: Öğle; fıkıhçılara göre Güneş’in en tepede olduğu andan her şeyin gölgesinin bir veya iki misli oluncaya kadar devam eden zamandır.
  • İkindi namazı: “ikindi” sözcüğü Türkçede “ikinci” sözcüğünün başka söylenişidir. Bu namaz adını öğlenin “ikinci vakti” olarak kabul edilen ikindi kelimesinden alır. İkindi öğlenin bitiminden güneş batıncaya kadar olan zamandır.
  • Akşam namazı: (Arapça: Işa): Fıkıhçılara göre, Güneş battıktan sonra başlayıp güneşin battığı yerde meydana gelen kızıllık kayboluncaya kadar olan zamandır.
  • Yatsı namazı: Gece karanlığı başladığından itibaren tan yeri ağarıncaya kadar geçen zamandır. Akşam ve yatsıyı tek vakit olarak ifade eden eski fıkıh kitapları Salatü’l Işayı ikiye ayırırlardı, ilkine Işa-ı Evvel, Akşam namazı; ikincisine de Işa-ı Ahir, Yatsı namazı derlerdi.
  • Cuma namazı: İnananlar, Cum’a Suresi’nde cuma ibadetine çağrılırlar: “Ey inananlar! Cuma günü, dua için çağrı yapıldığında, Allah’ın Zikri’ne koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (62:9) Yoruma göre; Cuma günü haftalık toplantı günüdür, cuma namazını 2 rekat olarak mülki ya da siyasi otorite kıldırır, namazdan önce veya sonra konuşma yapar (Hutbe, hitabe). Daha sonraları bu namaza öncesinde ve sonrasında bazı namazlar eklenmiş ve o şekilde toplum içine yerleşmiştir. Ayrıca ilgili ayetin anlamı da yapılan yorumlarla daraltılarak cuma namazının sadece yetişkin, hür, yolcu olmayan (mukim) Müslüman erkeklere farz olduğu ifade edilmiştir. Öğle vakti topluca 2 rekât olarak kılınır ve öğle namazının yerine geçer. Alevi-Bektaşi inancında perşembe akşamı eski takvime göre Cuma gününden kabul edilerek yapılan cem’in Cum’a Suresinde işaret edilen ibadet olduğu belirtilir.[12]
  • Cenaze namazı: Kuran’da geçmeyen fakat vefat eden kişiler için geleneksel olarak icra edilen bir namaz çeşididir. Bazı Müslümanlar tarafından yapılması diğer Müslümanların üzerinden dini sorumluluğu kaldırdığı için farz-ı kifaye olarak nitelenir.

Vacip namazlar 

Hanefi mezhebine özgü bir kavram olarak vitir ve bayram namazları vacip namazlar olarak nitelenir. Hanefi fıkhında bir ibadetin farz olarak nitelendirilebilmesi için o ibadetin farklı anlamlara gelebilen işaret veya yorumlama tarzıyla çıkarılan anlamlar üzerinden değil, açıkça Kur’anda emredilmiş olması gerekmektedir. Kur’anda yer bulmuş olsa bile bu şartları taşımayan ibadetlere daha alt düzeyde bir gereklilik ifadesi olarak vacip (gerekli) denmiştir. Hanefilerde bayram ve vitr namazları vacip olarak nitelenir.

  • Bayram namazı: Vakti bayram günleri sabahleyin güneşin doğuşundan yaklaşık 50 dakika sonra başlayıp güneşin tepe noktasına gelmesine kadar devam eden zamandır.
  • Vitir namazı: Vitir namazının vakti de yatsı namazının vaktidir. Ancak vitir namazı, yatsı kılındıktan sonra kılınır. Vitir namazı vaciptir.

Sünnet veya nafile namazlar 

Kur’an’da geçmeyen fakat İslam tarihinde uygulama alanı bulan, değişik vakit veya durumlara özgü sünnet veya nafile namazlardır. Farz namazlardan önce veya sonra kılınan namazlar, ramazan geceleri kılınan teravih, kuşluk, gece, mescit ziyaretleri, hacet namazları vs. bu kapsamdadır. Ayrıca geleneksel olarak 4 rekat olarak kılınan Farz namazların iki rekat’ının farz, geri kalanının ise sünnet olduğu ifade edilir.[34]

Sünni islamda namaz vakitleri I. Sabah, II. Öğle, III. İkindi, IV. Akşam, V. Yatsı

  • Teheccüd namazı: Kur’anda geçen tek nafile namazdır, gece kılınır ve Peygamber’e özgü bir namazdır.
  • Teravih namazı: Ramazan ayında yatsıdan sonra kılınan bir namazdır. Kılınılması gerektiği konusunda bin yıllık süregelen tartışmalar hala devam etmektedir. Klasik din anlayışında sünnet kabul edilmesine rağmen, birçok akademisyen farklı görüşleri bulunmaktadır. Bu akademisyenlerce teravih İslamın değil, geleneğin bir parçası olarak kabul edilir şeklinde yorumlamaktadır.
  • Evvabin namazı: Akşam namazı ile yatsı namazı arasında nafile olarak kılınır.

Namaz kılınması sakıncalı bulunan vakitler 

Sünni fıkıhçılara göre Güneş’e tapanların ibadet vakitlerinde namaz kılmak mekruhtur. Bu vakitlere kerahat vakti denir. Bu vakitler şunlardır:

  • Güneş’in doğmasından itibaren 45 dakika
  • Güneş tam tepe noktasına geldiğinde
  • Güneş batarken Akşam ezanı vaktine 45 dakika kaladır.

HANEFİ GELENEKTE REKAT SAYILARI VE KILINIŞI 

Türkiyede yerleşik hanefi gelenekte günlük namaz miktarları;

Namazda önemli pozisyonlar.


Bütün mezheplerde namaza, “Allah-u Ekber” (Allah Ulûdur) diye tekbir getirilerek ayakta durmak suretiyle başlanır. Sünnîler’de kadınlar ellerini çaprazlama olarak göğüslerinin tam üzerine, erkekler ise göbeklerinin üzerine bağlarlar. Şiîler ise kollarını rahat pozisyonunda yanlara sarkıtırlar. Birinci rekata ilk olarak  Sübhaneke  duasının okunmasıyla başlanılır. Ardından da Bismillah-ir-Rahmân-ir-Rahîm diyerek Fatiha suresi ve en az bir ayet olmak üzere başka bir surenin ayetleri kısmen ya da tamamen okunur. Sonra öne eğilerek tesbihat yapılır. “Semia’llâhu limen hamideh ” “Rabbena lekel hamd” diyerek ayak üstü doğrulunur ve 2 kere yere kapanma (secde) şeklinde tespihat yapılır ve dizlerin üzerinde oturulur. Bu eylemlerin toplamına rekat denilir. Bir namazda enaz iki rekat bulunması istenir. Tesbihat “Sübhane Rabbiye’l Azim, Sübhane Rabbiye’l A’la” şeklinde yapılır ve namaza “esselamü aleyküm ve rahmetullah” şeklinde selam ile son verilir.

FARZ NAMAZLAR 

NAMAZSünnetFarzSon SünnetREKAT SAYISI
Sabah

2

2

4

Öğle

4

4

2

10

İkindi

4

4

8

Akşam

3

2

5

Yatsı

4

4

2

10

Cuma

4

2

4

10

Cenaze

Farz-ı Kifaye

4

Tekbir

VACİP NAMAZLAR 

NamazRekat sayısı
Bayram (Hanefîlerde vacip)

2

Vitir

3

NAFİLE NAMAZLAR 

NamazRekat sayısı
Abdest şükür

2

Duha

2-12

Evvabîn

2-6

Hacet

2

Husuf

2

İstihare

2

İşrak

2

Küsuf

2

Seferî

2

Şükür

2

Tahiyyetü’l mescid

2

Teheccüd

2-8

Teravih

8, 20, 36

Tesbih

4

Tevbe

2

Yağmur (İstiska)

2

Zelzele

6 Rukü

4 Secde

  • Niyet, namaz kılmaya niyet edilir. Örnek “Niyet ettim sabah namazını kılmaya” diye.
  • Kıbleye yönelme;
  • Kıyam, Namazda ayakta durmak demektir. Ayakta durmanın namazın rükünlerinden olduğuna inanılır.

Bir müslüman namaza başlarken, ellerini başının iki yanına kaldırarak Allahu ekber diye tekbir getirir. Buna iftitah tekbiri denilmektedir. Namazın rükünlerinde tekbir tekrarlanır.

  • Başlama Tekbiri: Tekbir alınır; eller iki yana kaldırılarak “Allahü ekber” denir.
  • Kur’an okuma; Kıyam sırasında Müzzemmil Suresi’nin Yirminci âyeti gereği olarak önce Fatiha Suresi daha sonra da Kur’an’dan bir bütün sure veyahut ta kolaya gelen bazı âyetler okunur.
  • Öne eğilme; Okuma bitince tekbir ile öne eğilerek tesbih edilir; “Sübhanallah ya da Sübhane Rabbiye’l Azim” denir. Rükû’dan sonra yeniden doğrulurken “Semi’Allahü Limen Hamideh” tam doğrulmada ise “Rabbena Lekel Hamd” denir.
  • İki secde; Rükudan doğrulduktan sonra tekbir ile secdeye gidilir. Fıkıhçılara göre iki kez alnını yere değdirmek demektir. Bu sırada tesbih edilir; “Sübhanallah ya da Sübhane Rabbiye’l a’lâ” denir.
  • Oturuş: iki secde arasında kısa bir oturuş vardır. İki secde arsında, gene secdeden kalkarken ve giderken tekbir alınır.

Birinci rekat böylece tamamlanır ve ikinci kez ayağa kalkılır.

İkinci kıyamda da aynı birincisinde olduğu gibi önce Fatiha Suresi olmak üzere arkasından Kur’an’dan birinci rekatta okunandan daha kısa olacak şekilde başka bir bütün sure ya da kolaya gelen bazı âyetler okunur. Sonra tekbir ile rüku edilir, tesbihat edilir. Tekbir ile kıyam edilip, tekbir ile secdeteyn’e gidilir, tesbihat edilir. İkinci rekatın ikinci secdesinden sonra ise oturur durumda iken Et-Tehiyâtü okunur. Burada eğer Namaz İki rekatlık ise bitirmeden evvel, önce Allahümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve Alâ Ali Seyyidinâ… şeklindeki dua okunur ve hemen akabinden de Selâm vermeden evvel Türkiye’deki öğretilere göre Kur’an-ı Kerîm’den Rabbenâ Atina fid-Dünya haseneten ve kına azâben nâr bi-rahmetike yâ er-hamer Rahimîyn şeklindeki kısa âyet okunur. Araplar’ın daha uzun ayetler okudukları da olur. Vahiy katipleri’nden olan Zeyd bin Sabit, işte bu noktada Muhammed’in Kur’an-ı Kerîm’den daha fazla ayetler de okumakta olduğunu nakletmektedir. Namazın Üç ya da Dört rekat olması halinde ise Et-Tehiyâtü okumasının ardından tekrar ayağa kalkarak diğer rekat(lar) tamamlanır. İkinci oturma pozisyonunda da aynen birincisinde olduğu gibi önce Et-Tâhiyatü Lillahi ves-Salâvatü… şeklinde okunan kısa duanın hemen ardından birinci oturuşta ertelenerek okunmamış olan ama selâm vermeden önce okunması gereken bahsi geçen kısımlar okunur. Teravih namazları ve Cuma namazının ilk sünneti ile eğer kılınacaksa İkindi ve Yatsı namazlarının ilk Dört rekatlık sünnetlerinde ise her oturuşta selam verip te sanki namaz sona erdirilecekmiş gibi sırası ile önce Et-Tehiyâtü arkasından da Allahümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve Alâ Ali Seyyidinâ… şeklindeki dua ve Rabbenâ Atina fid-Dünya haseneten ve kına azâben nâr bi-rahmetike yâ er-hamer Rahimîyn şeklindeki kısa âyetlerin okunması gerekir. (Bu durumda üçüncü rekat için ayağa kalkıldığında Sübhaneke duasının Fatiha Suresi’nde evvel tekrar okunması gerekli olur.) Son oturma durumunda selam verilmeden evvel Allahümmağfirli veli vâlideyye velil mü’minine yevme yekümü’l-hisâp şeklindeki dua okunduktan sonra sağdaki ve soldaki Kirâmen Kâtibîn Melekleri’ne selam vererek namaz tamamlanmış olur.

DİPNOTLAR 

  • 1. “Orta namaz” ifadesi için mütercimlerin herhangi bir referans belirtmedikleri değişik tercüme şekilleri verilmişlerdir. Kimisi onu ikindi, kimisi cuma, kimisi ise öğle namazı olarak tercüme etmiştir.[50] Bazılarına göre ise o korku namazıdır.
  • 2. Ayetteki ve ifadesi bazı dilbilimci yaklaşımlarda ve değil, Arapçada yani anlamına gelen ev olarak, önceki ifadelere ekleme yapan değil, onları açıklayan bir ifade olarak anlaşılır.
  • 3. Ayette geçen ifadenin nasıl anlaşılacağı tartışması bulunmaktadır. Ayetteki delk kelimesi bazı anlayışlara göre Güneşin sarkması olarak tercüme edilir ve bu durumda öğle veya ikindi namazına işaret eden bir anlam kazanır. Diğer anlayışa göre Güneşin batması olarak olarak tercüme edilir ki akşam namazının vaktinin başlangıcı olarak anlaşılır.[51]

KAYNAKLAR 

  • Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali
  • YAZICI, Seyfettin, Müslüman Gençlere Din Bilgisi. Diyanet Yayınları. s. 161
  • BİLMEN, Ömer Nasuhi, Büyük İslam İlmihali, Semerkand Yayınları. s. 624
  1. “Kur’an-ı Kerim Portalı”. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  2. Nisa Suresi, Diyanet Meali, 4.102
  3. Enbiya Suresi, Diyanet Meali, 5.6
  4. Enbiya Suresi, Diyanet Meali, 21.73
  5. http://www.diyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/
  6. http://www.ismailaga.info/yazi/2012/03/30/dinde-zorlama-yoktur-ne-demektir-islamda-zorlama-yok-mudur/ ismailaga.info
  7. Necati Yeni el, Hüseyin Kayapınar, Sünen-i Ebû Davud Terceme ve şerhi c. 2, s. 112
  8. http://www.belgeler.com/blg/p9a/islamiyet-oncesi-arap-folklorunun-kurandaki-yeri-the-position-of-arabic-folklore-in-the-koran-before-islam
  9. http://www.belgeler.com/blg/qau/islam-fikhinda-namaz-ibadeti-anlami-onemi-tarihcesi-fert-ve-toplum-uzerindeki-etkileri-the-prayer-in-islamic-fiqh-its-meaning-history-and-the-effects-on-individual-and-social-life
  10. http://www.diniyazilar.com/2011/05/namazin-tarihcesi/
  11. http://www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/ilmi_dergi/47_1/main_3.htm
  12. “Alevi inanç gerçekliği ve namaz”. alevikonseyi.com. 2 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  13. “Putperest İbadetleri”. Agnostisizm. agnostik.org. 11 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  14. http://www.ilafdergi.hitit.edu.tr/Makaleler/706693312_6.1.pdf
  15. Kürşat Demirci, Eski Mezopotamya Dinlerine Giriş, İstanbul, 2013, s. 57
  16. TDV, İslam Ansiklopedisi, cilt: 28,  sayfa: 283
  17. Cevad Ali, Cahiliye’den İslam’a İbadet Tarihi, Ankara, 2015, s: 30
  18. https://issuu.com/sacittademir/docs/turan_dursun_-_d__n_bu_2_tabu_can__
  19. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/1697/18123.pdf
  20. İbn Kuteybe, el-Mearif, çev. Hasan Ege, İstanbul, s: 49
  21. TDV, İslam Ansiklopedisi,  cilt: 32,  sayfa: 350
  22. İbn Sad, et-Tabakatu’l-Kübra, IV, s: 166.
  23. Ali Osman Ateş, İslam’a Göre Cahiliyye ve Ehl-i Kitab Örf ve Adetleri, İstanbul, 2014, s. 49
  24. http://library.cu.edu.tr/tezler/6966.pdf
  25. 2. Sure. Bakara Suresi. ss. 238. Ayet.
  26. Keşfu’l-Hafa, c.2, s.31; Tirmizi, İmân: 8; İbni Mâce,Fiten: 12; Müsned,5:231, 237; el-Hâkim, el-Müstedrek, 2:76.
  27. Sahih-i Buhari, c.2, s.475
  28. KURTUBİ. “HUD SURESİ”. KURTUBİ TEFSİRİ. multimediaquran.com. 8 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  29. “Kuranda namaz”. TEBYİN. teblig.net. 6 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  30. Süleyman Ateş (23 Kasım 2006). “Kuran’da anılan namaz vakitleri 3’tür”. gazetevatan.com. 7 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  31. en:Shah Waliullah. “Hujjat Allah Al-Baligha” (Arapça/Urduca/İngilizce). scribd.com. 21 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  32. “Namazda 5 vakit şart mı?”. GAZETE HABERTÜRK. 21 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  33. “Criticism of the Quran”. 12 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  34. “diniyazilar.com”. Dini Yazılar. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  35. “İSRÂ SÛRESİ”. tebyinulkuran.com. 12 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  36. [Ramazan Sohbetleri|Süleyman Ateş] (3 Ağustos 2012). “Namaz üç vakit midir?”. milliyet. 6 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  37. Nâsır-ı Hüsrev, Sefer-Nâme, M. Debîr-i Siyâkî Yayınları, s. 147-148, Tahran, 1396.
  38. Ehl-i Beyt Haber Ajansı, ABNA (10 Ocak 2011). “Neden Şiiler Beş Vakit Namazı Üç Vakitte Kılmaktadırlar?”. abna.ir. 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
  39. http://tr.wikishia.net/view/G%C3%BCnl%C3%BCk_Namazlar
  40. Ad-Da’wat ul-Haadiyat ul-‘Alaviyah
  41. Salaat – Alavi Bohras
  42. Samy S. Swayd (2009). The A to Z of the Druzes. Rowman & Littlefield. s. xxxix. ISBN 978-0-8108-6836-6.
  43. Muhammed Ebû Zehra, İslâm’da Siyâsî ve İ’tikadî Mezhepler Tarihi, Ethem Ruhi Fığlalı ve Osman Eskicioğlu Tercümesi, sahife 80, Yağmur, İstanbul, 1970.
  44. Yaşar Nuri Öztürk, İslam Nasıl Yozlaştırıldı: Vahyin Dininden Sapmalar, Hurafeler, Bid’atlar.
  45. Sheikh Mohammad Nasir Ad-Din Al-Albani.
  46. “Understanding Salat” from Albalagh
  47. Ibn Abi Zaid al-Qayrawani, Ar-Risala.
  48. cemvakfi.org
  49. http://19.org/tr/category/makaleler/salat-veya-namaz/
  50. http://www.kuranmealleri.net/bakara/238#mealler
  51. http://www.teblig.net/index.php?topic=2654.0;wap2
https://www.bilgipedia.org/
https://www.bilgipedia.org/category/ibadetler/

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum