Mızrap Sinemde Artık… / İhsan KURT

Mızrap Sinemde Artık… / İhsan KURT
14 Nisan 2020 - 21:39

Mızrap Sinemde Artık…

Gece gündüz hayaline yeldiğimiz ne ki? Gerçeği hayal, hayali gerçek bildiğimiz ne ki? Gâhi ağlayıp gâhi güldüğümüz ne ki?

Erinde gecinde sonluluğu olanlara sonsuzlar gibi sarılmak; yok olacak olanların, yok olacak olanlardan medet umması hazin çelişkilerimizin bir başka göstergesi değil mi?

Kavgalarımız, kaygılarımız hangi temelleri atmak arzusunda? Yahut günlere ve güncellere bakarak neden biriktiririz ki bunları?

Çöle vuran dertleri unuturken, her şeyi ama her şeyi soğulmuş hayatın çölünde yaşadığımızın niçin farkına varmıyoruz ki? Seni, beni, bizleri engelleyen hangi netameli işlerin peşindeyiz? Bizim peşimizde mi yoksa onlar? Bu telaşla, günlerdeki anlamsız yarışla halimizi anlayanlar, bizi ancak bir tebessümle kovalar. Aslında kovalayan kendimiziz kendimizi…

Biz vurur, asar, keseriz. Meydan okuruz meydansızlara. Öyle bir hışım ki tepinmekle yeri yaracağımızı, göğü deleceğimizi sanırız. Sanırız da aczimizi fark etme, anlama cehdini bir türlü gösteremeyiz.

Söylediklerimize aykırı yaşadıklarımız. Yaşadıklarımıza aykırı söylemlerimiz. Başkalarının aldatmalarına kızar lakin kendimizi aldatarak saklarız aykırılıklarımızı. Saklanırız kendi içimize. Deve kuşu misali bizi kimseler görmüyor, kimseler anlamıyor sanırız. Dolayısıyla kendi kozasını örme çabası çoğumuzda başarıya ulaşamaz.

Söylediklerimiz değişmekten şaşırdı. Gönlü kalp metalarla harcadık, gönülsüz kalan dilimiz de değişti. Dağları, ırmakları bırakıp kentlerimize dolan selimiz değişti.

Mızrabı tutan el değişti. Sineme vuran mızrap kırıldı. El, el oldu lakin kol da kalmadı.

Karışıp giden bir hengâmenin içindeyiz. Yarışlarla yarışıyor, karışlarla mücadele içindeyiz. Ne bu hal? Bu bitmez tükenmez çekişmeler? Senler, benler… ‘kaba softa ham yobazlık’, insanı insanca tanımamazlık, hep çekememezlik, kısaca nedir bu kabızlık? Bunlar insanlığa sığıyorsa insanlık nereye sığınabilecek?

Biz bitirmesek de bunları, bizim biteceğimiz neden unutulur oluyor ki? Asırlardan, milyon yıllardan insan mı kaldı insanlık mı? Bu sorulara verilecek cevapları da göremiyorsak -ki öyle görünüyor- kabızlık devam edecek.

Her güzeli, neşeyi, sevinci, mutluluğu sözlerimizin kafesine kilitledik. Bunlar sözlerimizde var ama yaşantılarımızdan hep ırakta. İnsanız diye bunlarsız dolaşıyoruz. Ne kadar da çok seviyoruz maske takmayı? ‘Sevgi’ dendiğinde işte bir tek bunda samimiyiz.

Şimdilerde torbamızda aldatma, kin, arsızlık, hırsızlık, iftiraların en zenginleri, doldurdukça dolduruyoruz. İnsan eziliyor kendi yükünde, insanlık kendini baskılıyor.

Mutrip mızrabı sinemize vur kilitler açılsın. Bir an da olsa bırakalım hay huyu.

Biraz da insanlığımızı tartalım.

İhsan KURT

Kaynak: https://ihsankurt34.blogspot.com/2020/04/mzrap-sinemde-artk.html

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum