Mimar Sina'nın inşa ettiği camiler

Türk mimarisinin başyapıtları: Mimar Sina'nın inşa ettiği 77 cami
Goşgar Salmanlı
Türkiye'de camiler sadece ibadet yerleri değildir. Bu camiler aynı zamanda dünya tarihine de miras niteliğindedir. Bu camiler zengin bir kültürün imzası ve burada hüküm süren büyük imparatorlukların kalıntılarıdır. Camileri ziyaret ederek Türk kültür ve tarihinin zenginliklerini görmek mümkündür. Bu nedenle Türkiye'ye gelen turistlerin çoğunluğu tarihi ve kültürel mirasın korunmasını yansıtan bu camileri ziyaret ediyor. Türkiye gezimiz sırasında birçok camiyi de ziyaret etme şansımız oldu. Cami ziyaretimizde tarih ve kültürün, inanç ve inancın vücut bulmasına bir kez daha tanık olduk.
Türkiye şüphesiz dünya tarihi, kültürü ve mirası açısından son derece zengin bir ülkedir. Bu ülkenin her sokağı, her kasabası bin yıllık tarihi olaylarla, büyüleyici hikayelerle ve Türkiye'yi yöneten birçok imparatorluk ve hanedanın omurgası olan canlı bir kültürle doludur. Modern şehir yaşamının koşuşturmacasında bile binlerce yıl dik durmanın getirdiği derin kültür ve bilgeliğin sayısız katmanlarını bulabilirsiniz.
Dünya mimarlık tarihinde Türk dünyasını temsil eden yetkili bir isim vardır. Bu mimar Sinan'dır.
Yaklaşık 1490'da doğdu ve 1558'de öldü. Eserleri mimarlık ve sanat alanında ölümsüz iz bırakan örnekler olarak değerlendiriliyor. Özellikle Osmanlı mimarisinin muhteşem yüzyılını temsil eden Mimar Sinan, yarım asır boyunca cami, çarşı, köprü, kervansaray gibi pek çok esere imza attı. Mimar Sina'nın, modern mimarların yoluna ışık tutan, şehrin turistik mekanlarını inşa eden çalışmaları yüzyıllardır devam ediyor.
Türk uzmanlar, Mimar Sinan'ın depremin sonuçlarını bildiğini, dolayısıyla yapılarda bunu mutlaka dikkate aldığını belirtiyor.
İnşaatta uygun malzemeleri seçmiş ve olağanüstü bilgisine dayanarak inşaat işlerini yürütmüştür. Uzmanlar, inşa ettiği tüm binaları homojen malzemelerden inşa ettiğini belirtiyor.
Estetik zevk, özgün yöntemler ve sağlam temeller ve imar planıyla oluşturulan pek çok mimari örnek arasında Süleymaniye Camii, Şehzade Camii, Selimiye Camii, Drina Köprüsü, Mostar Köprüsü özellikle seviliyor ve öne çıkıyor.
Mimar Sinan, Osmanlı ordularının Avrupa ülkelerine yaptığı ziyaretlerde geçilmez nehirler üzerine inşa ettiği güçlü köprülerle Sultan Süleyman'ın dikkatini çekmiş ve ömrünün sonuna kadar devletin baş mimarı olarak görev yapmıştır.
Mimar Sinan kimdir? Popülaritesinin gerçek nedeni neydi? Belki de dünyada, mimari eserleriyle tarihe damga vuran, bahsettiğimiz Memar Sinan kadar yapılar inşa eden ikinci bir mimar yoktur.
Mimar Sinan, 1539 yılında Ayaz Mehmed Paşa tarafından Osmanlı Devleti'nin baş mimarı olarak atandı. Sinan, 1588'deki ölümüne kadar görevde kaldı ve başyapıtlarını üç padişahın hükümdarlığı döneminde üretti: I. Süleyman (1520-66), II. Selim (1566-74) ve III. Murad (1574-95). Sinan, Teẕkiretü'l-bünyān adlı anılarında 80 Cuma camii (büyük cami) ve 400'ün üzerinde küçük cami dahil olmak üzere 698 bina tasarladığını belirtir. Aslında bir grup imparatorluk mimarına liderlik ediyordu ve inşa edilen binalar kolektif iş olarak görülüyordu. Sinan, padişahın büyük inşaat projelerine bizzat katıldı. Bunlar Edirne'deki Şehzade Külliyesi (1543–48), Süleymaniye Camii (1548–59), Kırkhçeşme Su İşleri (1561–65), Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü (1565–67) ve Selimiye Camii (1568–74) idi. Bu tarihten sonra III. Murad döneminde büyük inşaat işleri yapmamış, yaşlandığı için işi başka mimarlara emanet etmiştir.
Camiler Türkiye'nin siluetine dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri olmayan bir derinlik ve karakter katıyor. Masmavi gökyüzüne karşı yükselen muhteşem minareleri ve kubbeleriyle Türkiye, dünyanın en büyük ve en güzel camilerinden bazılarına sahiptir.
Bu yazımızda dünya tarihinde eşsiz bir yere sahip olan camilerimiz hakkında bilgiler vereceğiz.
Bursa Ulu Camii
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1396-1399 yılları arasında inşa edilen Bursa Ulu Cami, Selçuklu mimarisinden kaynaklanan özgün Osmanlı mimari tarzının harika bir eseridir. Bu caminin duvarlarına ve sütunlarına işlenmiş güzel hat sanatı örnekleri ile Bursa Ulu Cami'nin eski İslam hat sanatının harika bir örneği olduğuna bir kez daha şahit olacaksınız. 5000 m2 alana yayılan cami, 20 kubbeli ve 2 minareli, dikdörtgen dikdörtgen bir yapıya sahip.
Rüstem Paşa Camii (İstanbul)
İstanbul gezimiz sırasında bu muhteşem Rüstem Paşa Camii'ni ziyaret ettik.
İstanbul'daki Rüstem Paşa Camii, antikliği nedeniyle büyük bir mimari şaheser olmayabilir, ancak muhteşem İznik porselen tasarımları tüm büyük projeleri geride bırakıyor. Osmanlı döneminde Mimar Sinan'a yaptırılan cami, Sultan Süleyman'ın baş veziri Rüstem Paşa tarafından finanse edilmiştir.
Girift çiçek ve geometrik desenlere sahip güzel İznik çinileri duvarın hem içini hem de dışını süslüyor. Caminin nispeten küçük olması nedeniyle, enfes sanat eserlerinin güzelliğini keşfetmek ve takdir etmek daha kolaydır. Sokak seviyesinin üzerinde yer alan cami, yoldan geçenler tarafından kolaylıkla görülemiyor. Sizi caminin ön terasına çıkaracak sokaktan merdivenleri tırmanmanız gerekecek.
Selimiye Camii (Edirna)
Selimiye Camii şüphesiz Türk mimarisinin başyapıtlarından biridir. Türkiye'nin en büyük camilerinden biri olan Selimiye Camii'nin görkemli yapısı, yaklaşık 28.500 m² alan üzerinde bir tepenin üzerinde oturuyor. Edirne'nin en yüksek noktalarından birinde inşa edilen cami, Edirne Sultan II. Selim döneminde Memar Sinan tarafından yaptırılmış olup, caminin devasa ibadethanesinde 6.000 kişi ibadet edebilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun en ünlü mimarı Memar Sinan, Selimiye Camii'ni şaheseri olarak görüyordu. Selimiye Camii 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı.
Muradiye Camii (Manisa)
Manisa'daki Muradiye Camii de güzelliğiyle turistleri kendine hayran bırakan bir camidir. 1595 yılında Sultan III. Mehmed Manisa'da Muradiye Camii'nin inşasını yaptırdı. Babası ve dedesinin geleneğini sürdüren bu projenin tasarımı ünlü mimar Sinan'a emanet. Mimar Sina'nın inşa ettiği tüm camilerin akustiği ve güzelliği nedeniyle Doğu'da sevildiğini söylemeye gerek yok.
Caminin tüm iç mekanını kaplayan kaliteli İznik çini işçiliği, güzel çini mihrap ve pencerenin açık renkli vitray detayları mekana dikkat çekici bir atmosfer katıyor.
Yeni Cami (İstanbul)
İstanbul'da çok sayıda cami bulunmaktadır. İlginçtir ki tüm camiler tarihi ve özgünlüğüyle dünya kültür tarihine güzellik katmaktadır. Yeni camide Osmanlı döneminde yapılmış bir eserdir. Caminin inşaatı 1587 yılında başlamış ve 1665 yılına kadar devam etmiştir. Caminin orijinal adı Walida Sultan Camii idi. Yeni Cami'nin muhteşem yapısı ve tasarımı devasa bir külliye olarak sadece dini amaçlara hizmet etmekle kalmıyor, aynı zamanda büyük bir kültürel öneme de sahip.
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası (Divriği Köyü)
Tepedeki küçük bir köyün üzerinde yer alan Divriği Ulu Camii, Türkiye'nin en güzel cami külliyelerinden biridir. Güzel işçiliği sayesinde UNESCO Dünya Mirası Alanı statüsünü kazandı. Bu tarihi ve dini anıtın yapımı çok eskilere dayanmaktadır. Tarihi gerçeklere göre Ulu Cami (Ulu Cami) ve Darüşşifası (Hastane) Selçuklu-Türk beylikleri tarafından yaptırılmıştır.
Divriği Ulu Cami'nin en dikkat çekici özelliği taş kapılarıdır. Dört kapı 14 metre yüksekliğe ulaşıyor ve karmaşık geometrik desenler, bitki motifleri ve hayvan desenleriyle kaplı. Cami, muhteşem mimarisiyle İslam mimarlık tarihinde bir şaheserdir. Camiye girdiğinizde sizi kemerli taş işçiliği karşılıyor ve dingin iç mekanlar, camiyle dramatik bir kontrast yaratacak şekilde kasıtlı olarak süssüz bırakılıyor.
Süleymaniye Camii (İstanbul)
Mimar Sina'nın bir başka mucizesi Süleymaniye Camii, Türkiye'nin en büyük camilerinden biridir. 1550-1558 yıllarında Sultan Süleyman'ın emriyle yaptırılan cami geniş bir alana sahiptir.
İbadethane kubbeli, geniş bir iç mekana sahiptir. Bu camiyi her gün binlerce turist ziyaret ediyor.
Sultanahmet Camii (İstanbul)
Mehmet Ağa'nın emriyle yaptırılan Sultanahmet Camii, şüphesiz Türkiye'nin en ünlü camilerinden biridir. Gerçek bir kompleks mimari harikası olan cami, 1609-1616 yılları arasında inşa edilmiştir. Altı minaresi ile bu cami turistlerin en çok tercih ettiği mekanların başında geliyor.
Mahmud bey camii (Kasaba köyü, Kastamonu)
1366 yılı civarında inşa edilen bu zarif cami, Kastamonu ilçesine yaklaşık 17 km uzaklıktaki Kasaba'nın küçük mezrasında yer almaktadır ve tarihi görünümü ve tasarımıyla oldukça muhteşemdir. Çünkü bu cami ahşapla boyanmış ve oyulmuş bir sanat eseridir.
Caminin içinde çok sayıda ahşap tavan, ahşap sütun ve karmaşık bitkisel ve geometrik desenlerle süslenmiş ahşap bir galeri bulunmaktadır.
Kocatepe Camii (Ankara)
Türkiye'nin en güzel camilerinden biri hiç şüphesiz Ankara'da bulunan Kocatepe Camii'dir. Cami 1967-1987 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu devasa cami şehrin her yerinden görülebilmektedir. Bir diğer ilgi çekici nokta ise camiyi inşa eden mimarların Mimar Sina'nın eserlerinden esinlenmiş olmalarıdır.
Türkiye'deki camilerin tarihi ve güzelliği tüm İslam alemine örnek teşkil etmektedir. Her yıl milyonlarca turist bu camileri ziyaret ederek burada ibadet ediyor. Türkiye'deyseniz bu tarihi inanç mekanlarını ziyaret edin.
Kaynak: https://innews.media/az/news/id-40349, 23.12.2024
FACEBOOK YORUMLAR