Milli İstihbarat Akademisi Almanya Raporu Yayınlandı
Milli İstihbarat Akademisi Almanya seçimlerini konu alan raporunu yayınladı.

04 Mart 2025 - 21:17 - Güncelleme: 04 Mart 2025 - 21:22
ÖN SÖZ
Almanya, sahip olduğu 84 milyonluk nüfusla Avrupa’nın en kalabalık ülkesi ve dünyanın en büyük beş ekonomisinden biridir. Fransa ile Avrupa Birliği’nin (AB) iki başlı lokomotifi olarak görülen Almanya’nın iç siyasetinde yaşanan gelişmelerin etkisi sadece ülke içinde kalmamakta, genelde dünya ve özelde Avrupa siyasetine yansımaktadır. Bu bağlamda normal şartlarda 4 yılda bir gerçekleşen genel seçimler, uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip edilmektedir. Türkiye açısından Almanya’daki gelişmeler ve bilhassa seçimler yakın ilgi odağı olmaktadır. Bunun temelde üç sebebi vardır. Birincisi, Almanya Türkiye’nin 2005’ten beri üyelik müzakerelerine devam ettiği AB içerisinde siyasi ağırlığı en fazla olan iki ülkeden biri olması nedeniyle Almanya’da kurulan hükûmetlerin politik duruşları, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin şekillenmesi bakımından önem arz etmektedir. İkincisi, Almanya’da 3,5 milyonluk bir Türk diasporası bulunmaktadır. İki ülke arasındaki toplumsal bağın sürekli hareketli kalmasına imkân sağlayan bu kitle, koalisyon hükûmetlerinin göç ve entegrasyon alanlarında izledikleri politikalardan doğrudan etkilenmektedir. Üçüncüsü, geçtiğimiz yılın verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 47 milyar doları aşmıştır. Ayrıca Almanya, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında birinci ve en fazla ithalat yaptığı ülkeler arasında üçüncü sırada yer almıştır. Tüm bu parametreler birlikte dikkate alındığında, tıpkı 23 Şubat’ta Almanya’da gerçekleşen erken genel seçimlerde olduğu gibi Almanya’da yaşanan kritik gelişmeler, ülkemizde doğal olarak karşılık bulmakta ve kamuoyunun yakın ilgisini çekmektedir. Seçim sonuçları, Almanya açısından ciddi bir kırılmaya işaret etmektedir. Bunun en önemli sebebi ise aşırı sağcı AfD’nin çarpıcı bir başarı sergileyerek ikinci parti olmasıdır. 2021 seçimlerinde %10,4 oy oranına sahip olan AfD, 23 Şubat’ta oylarını iki katına çıkararak %20,8’e ulaştı ve Meclise 152 milletvekili göndermeyi başardı. Bu sonuç, AfD’nin Alman siyasetinde marjinal bir hareket olmaktan çıkarak sistem içinde etkili bir aktöre dönüştüğünü göstermektedir. CDU/CSU ve SPD gibi merkez partilerin AfD’ye yönelik uyguladığı izolasyon politikalarının işlevini yitirdiğine işaret eden bu gelişme, aşırı sağın Alman toplumunun en az beşte birinin desteğini arkasına aldığını ortaya koymaktadır. CDU/CSU ve SPD yöneticileri, seçim öncesinde ve sonrasında yaptıkları açıklamalarda, AfD ile herhangi bir koalisyon kurmayacaklarını vurgulamışlardır. Ancak seçim sonuçları AfD’nin sadece Mecliste değil,
kamuoyundaki siyasi meşruiyetinde de belirgin bir artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Almanya’daki merkez partiler, mevcut siyasi paradigmayı idrak etmek ve değişen dinamiklere uygun yeni politikalar üretmek zorundadır. Aksi takdirde AfD bir sonraki seçimde koalisyon görüşmelerinin nesnesi değil öznesi olacaktır. 23 Şubat’taki sonuçlar, Almanya’nın Batı-Doğu ekseninde siyasi ve toplumsal açıdan bölünmüş bir yapıya sahip olduğunu da gözler önüne sermektedir. Zira ülkenin 3 Ekim 1990 tarihindeki birleşme öncesinde Batı ve Doğu Almanya olarak ayrılan bölgeleri, seçim haritasında da belirgin bir farklılık göstermektedir. Bir zamanlar Batı Almanya’nın sınırları içerisindeki şehirlerde CDU/CSU’nun; Doğu Almanya’nın sınırları içerisindeki şehirlerde ise AfD’nin güçlü bir konum elde etmesi, Almanya’nın siyasi ve toplumsal bütünleşme sürecinin henüz tamamlanamadığı manasına gelmektedir. 23 Şubat sonrasında oluşan yeni Meclis aritmetiği, Almanya’da merkez sağı domine eden CDU/CSU ile merkez solu domine eden SPD arasında yeniden büyük koalisyonun tesis edilmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak koalisyon ortaklarının siyasi duruşları bir yana Almanya’yı dış politika açısından oldukça zor bir dönem beklemektedir. Almanya açısından yeni dönemde en önemli dış politika sınaması ise hiç şüphesiz ABD ile ilişkiler olacaktır. Dış politikaya basit bir yaklaşımla kâr-zarar temelli yaklaşan Donald Trump’ın transatlantik ilişkileri kökten değiştirmeye yönelik politikaları, Almanya’yı şimdiden rahatsız etmiş durumdadır. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Alman siyasetinde baskın bir ABD etkisi olduğu için ikili ilişkilerde stratejik bir kopuşun yaşanması mümkün değildir. Ancak Almanya, artık geleneksel müttefiki ABD’ye tereddütsüz şekilde sırtını dayayabilecek kadar kendini güvende hissetmemektedir. Bu nedenle Almanya, askerî alanda kendi kendine yetebilmek için hem yerli savunma sanayisine daha fazla yatırım yapacak hem de Avrupalı ortaklarıyla ABD güdümündeki NATO’ya alternatif yeni iş birliklerine yönelecektir. Almanya’nın yeni dönemde iş birliğini artırabileceği ülkeler arasında Türkiye gelmektedir. Zira Türkiye, iç siyasette istikrarlı bir yönetime sahip olduğu gibi dünya siyasetinde yaşanan gelişmeleri de farklı boyutlardan okuyabilmekte ve kendini uluslararası sistemin radikal dönüşümlerine hızlı adapte edebilmektedir. Bununla birlikte Türkiye, temelde Batı ittifakı içinde kalırken kendi millî çıkarları neyi gerektiriyorsa ona uygun manevralar yapmaktan geri durmamaktadır. Bu yönüyle Türkiye, Almanya açısından yeni dönemde hem siyasi diyaloğun ve ticari iş birliklerinin artırılması hem de tecrübelerinden istifade edilebilecek bir ülke özelliğine sahiptir. Millî İstihbarat Akademisi (MİA) olarak kurulduğumuz günden beri ülkemizin muhatap olduğu dâhilî ve haricî meselelere dikkat çekme adına birçok çalışmaya imza attık. Elinizdeki rapor, bu çalışmaların son halkasını oluşturmaktadır. Almanya gibi Avrupa siyasetinin seyrini belirleyebilen önemli bir ülkede gerçekleşen seçimleri enine boyuna analiz eden bu çalışmaya emek veren tüm ekip üyelerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Talha Köse
Millî İstihbarat Akademisi Başkanı
Millî İstihbarat Akademisi Başkanı
Kaynak: 04. Mart 2025, https://mia.edu.tr/
Raporun tamamını okumak için: https://mia.edu.tr/uploads/f/04032025_2.pdf
Raporun tamamını okumak için: https://mia.edu.tr/uploads/f/04032025_2.pdf
FACEBOOK YORUMLAR