Mehmet Genç: Bir Alimin Hayat ve İlim Serencamı.

Prof. Dr. Numan Elibol'un "Mehmet Genç: Bir Alimin Hayat ve İlim Serencamı" kitabı üzerine yazdığı makaledir.

Mehmet Genç: Bir Alimin Hayat ve İlim Serencamı.
30 Aralık 2022 - 10:51 - Güncelleme: 30 Aralık 2022 - 11:24
Küçükkalay, Abdullah Mesud.
Mehmet Genç: Bir Alimin Hayat ve İlim Serencamı.
Yazan: Numan ELİBOL*


ÖZ
A. Mesud Küçükkalay tarafından kaleme alınan Mehmet Genç: Bir Âlimin Hayat ve İlim Serencamı (Ötüken Yayınları, İstanbul 2022) adlı eser, Mehmet Genç’in hayat hikayesini ve akademik çalışmalarını ele almaktadır. Çalışma sırasında Genç’in zorlu hayat hikâyesi, insani faziletleri, entelektüel kişiliği, bilimsel kapasitesi ile Osmanlı tarihi ve Osmanlı iktisat tarihi alanlarına yaptığı katkılar ele alınmaktadır. Çalışma boyunca Genç’in kişiliği ve bilimsel-mesleki performansıyla geride kalanlara örnek olduğu ve Osmanlı tarihi ve Osmanlı iktisat tarihine dair gerilik ve edilgenlik algısını değiştirip bu alanların dinamik ve dirençli yüzünü ortaya çıkardığı gösterilmeye çalışılmıştır.

 .
Mesud Küçükkalay tarafından kaleme alınan “Mehmet Genç: Bir Âlimin Hayat ve İlim Serencamı” başlıklı kitap, yakın zamanda aramızdan ayrılan Osmanlı iktisat tarihi’nin duayen isimlerinden Mehmet Genç’in hayat hikâyesi ve akademik çalışmalarını konu alan biyografik bir eser. 2022 Nisan ayı itibarıyla ilk baskısı okuyucuyla buluşturulan kitap oldukça hacimli bir çalışma. 13.5 x 21 cm boyutlarıyla karton kapak ve standart kitap kâğıdı olarak basılan kitabın güncel satış fiyatı ise 125 Türk lirası.

Küçükkalay’ın çalışması Giriş ve Sonuç kısımlarıyla birlikte toplam sekiz bölümden oluşmakta. Kitabın sonlarında Mehmet Genç kronolojisi ve fotoğraflarına da yer verilmiş. En sondaki “Bibliyografya” kısmında ise yararlanılan yerli ve yabancı kaynaklar dışında Mehmet Genç’in makale ve yayımlanmış sempozyum sunumları, kaydı bulunan konuşmaları, kendi hakkında yazılanlar ve kendisiyle yapılan mülakat ve röportajlar yer almakta. Metin içerisinde de (s. 168-185) Genç’in makaleleri, yayımlanmış sempozyum sunum ve konuşmaları, çevirileri, hakkında yazılanlar ve yapılan konuşmalar, kendisiyle yapılan röportajlar, yurt dışı çalışma ve konferansları ve diğer konuşmalarını kapsayacak şekilde ve kronolojik olarak dizilmiş bir listeye yer verilmiş. Mevcut hacmiyle eser, son dönemde bir kısmı aramızdan ayrılan diğer duayen Osmanlı tarihçileri Halil İnalcık[1], Kemal Karpat[2] ve İlber Ortaylı’yı[3] anlatan çalışmaları andırıyor; ancak söz konusu çalışmaların hepsinin “söyleşi” niteliğinde olması ve muhatapları hayatta iken yayınlanmış olmaları bu çalışmayı farklı bir yere oturtuyor. Küçükkalay’ın bu çalışmasının, kısa bir süre önce Beşir Ayvazoğlu tarafından kaleme alınan biyografi çalışmasından[4] da hacim, kapsam ve üslup olarak farklılaştığını söylemek mümkün.  
 
Yazar kitabı kaleme almasındaki amacın, biyografi yazma geleneğinin zayıflığına atıfla (s. 38-39), Mehmet Genç’in hayat hikâyesi ve akademik çalışmalarıyla ilgili herkesin müracaat edebileceği ve Mehmet Genç’i her yönüyle tanıtacak derli toplu bir kaynak hazırlama olduğunu ifade etmiştir.  Küçükkalay, önceden planlandığı ve ön hazırlığını yaptığı bu biyografi çalışmasında, Mehmet Genç’in akademik ve bilimsel hedefleri, karşılaştığı ve çözmeye çalıştığı problemleri, izlediği yöntemleri, kullandığı araçları ve diğer tahlil ve bulguları ile iktisat tarihine yaptığı katkıları açığa çıkarmayı amaçlandığını da vurgulamıştır.


Hakikaten de kitabın planındaki konu başlıklarına ve bu konu başlıklarına ayrılan sayfa aralıklarına bakıldığında, çalışmada Genç’in hayat hikâyesi kadar bilimsel yönü, akademik çalışmaları ve mesleğe yaptığı katkıların ön plana çıktığı görülüyor. Metin içerisinde yer alan dört şekilden biri (s. 53) soy ağacını, ikincisi (s. 283) akademik çalışmalarının ana rotasını, üçüncüsü (s. 350) ekonomik modellemesindeki ilkelerin birbirleriyle etkileşim sürecini, dördüncüsü ise (s. 358) aynı modellemenin çözümlemesi bağlamında Osmanlı dünyasındaki zorunluluklar, zorunluluklardan kaynaklanan amaçlar, izlenen temel politikalar ve bu politikalar ile uyumlu pratikleri göstermektedir. Metinde yer verilen her iki tablo da Genç’in bilimsel ve akademik çalışmalarıyla ilgili olmakla birlikte, kronolojik olarak dizilen ikinci tablo (s. 284-88) bu çalışmaların ayrıntılı olarak ortaya konması ve hangi çalışma ile hangi problemin çözülmeye çalışıldığını göstermesi bakımından daha öğretici. Metin içerisinde yer verilen tek grafik ise (s. 308) Osmanlı Devleti’nin Genç’in tespit ettiği ekonomik gelişme trendi ve bunun dönemlendirilmesi ile ilgili. Okuyucular için fevkalade kıymeti haiz bu tablo, grafik ve şekillerin kitabın içindekiler kısmında ayrı bir plan ve sayfa numaraları ile gösterilmesinin daha isabetli olacağını da söylemek gerekir.




Mehmet Genç’in akademik ve bilimsel yönü ile ilgili konuların, müstakil olarak “Eserleri Yazma Süreci” (s. 167) ile başlatıldığını söylemek mümkün. Bu bölümde, yayın sayısının görece az olmasının sebebiyle ilgili olarak (s. 185-186) yazar, Genç’in makalelerinin elektik ve deskriptif olmadığına; hipotezleri ispat veya teori haline gelmiş hipotezleri çürütmek kaygısıyla yola çıkıp genellemelere ulaşmaya ve teorik altyapılar tesis etmeye çalıştığına; yararlandığı kaynakların özgün olduğuna ve kaynakçalarının bizzat kendisi tarafından oluşturulduğuna; hem Osmanlı tarihine hem de Osmanlı iktisat tarihine katkıları bakımından ufuk açıcı ve kurucu nitelikte olduğuna dikkat çekmektedir.  Bu bölümde ayrıca Mehmet Genç’in seçicilik ve mükemmellik arayışı; çalışmalarındaki disiplinler arası karakter; uzun ön hazırlık ve katı kritik süreci; materyalizm, pozitivizm ve modernizm karşıtı duruşu; alternatif bir paradigma halini alabilecek milli bir tarih şuuru oluşturma isteği; yaslandığı tasavvufî zemin ve literatür takibine verdiği önemle ilgili kendisinin ve başka akademisyenlerinin ifade ve tespitlerine yer verilmiştir (s. 187-197).
Yazara göre, Genç’in üslubu edebî, jargonu paradigmiktir. Alman romantizminden mülhem disiplin ve mükemmeliyetçilik arayışıyla olsa gerek, kesinlik ifade eden kelimeleri tercih etmektedir. Türkçe yazmak önceliğidir, ancak zaman içinde dilde yapılan tahrifattan son derece rahatsızdır ve genel olarak tercümeye karşıdır (s. 197-201).

Bilim felsefesi ve metodolojinin ele alındığı dördüncü bölümde (s. 205-230) yazar, Genç’in meşru daire içerisinde kalma hassasiyeti, bilme tutkusu ve hikmet arayışı gibi özelliklerinin yanı sıra özgür yapısı ve aykırı duruşuna dikkat çekmekte, paradigmik bakış açısıyla Ortodoks iktisat tarihi anlayışına meydan okuduğunun altını çizmektedir. Genç’in ilmî faaliyetlerde aradığı egzistansiyalist boyuta atıfta bulunurken, çalışma temposu ve problemlerle temasta sürekliliğin önemini hatırlatmaktadır. Genç’e göre bilindik ideolojiler ve basma kalıp telakkilerden sıyrılmalı, Avrupa merkezli otokritik ve biz merkezli savunmacı reflekslerden kurtulmalı, sadece anlama ve öğrenme kaygısıyla hareket edilmelidir. Çalışmalarının hem teorik hem de ampirik boyutu olan ve tümden gelim ve tüme varım yöntemlerini birlikte kullanan Genç, doğrusal tarih anlayışını tenkit etmiştir. Ona göre bilimsel faaliyetlerin inter-disipliner olmayı ve kurumsallaşmayı gerektiren “kolektif” bir yönü vardır ve bu faaliyetler ancak geçmişten gelen birikim ve süreklilik ile sağlanabilen uygun bir vasatta yapılabilir. Bu bölümün devamında, Genç’in üniversitelerin bilgi üretme ve yaymadaki fonksiyonları, aşırı ihtisaslaşmanın sakıncaları, bilimsel araştırmalarda soyutlama ve genellemelere ulaşmanın lüzumu, merak ve bilme-öğrenme motifiyle hareket edilmesi ve konulara problem odaklı bakılması gerektiği, bilimsel çalışmalarda tespit ve bulguların kantifiye edilerek sağlamasının yapılması, detaylandırılması ve bunlara kesinlik kazandırılması icap ettiği ve nihayet bulguların ve teorik modellerin sürekli çürütülmeye, değiştirmeye, güncellemeye ve geliştirmeye açık tutulması gerektiği ile ilgili muhtelif düşüncelerine yer verilmiştir.

Kitabın beşinci bölümünde (s. 231-260) Genç’in bilimsel perspektifi biraz daha dar kapsamlı olarak ele alınmış ve spesifik olarak sosyal bilimler, iktisat, tarih ve iktisat tarihi ile ilgili düşüncelerine yer verilmiştir. Genel hatlarıyla tanımları yapılan tarih ve iktisat disiplinleri arasındaki tezatlara yer verildikten sonra, iktisat tarihi hem iktisat teoricilerinin hem de iktisat tarihçilerinin görüşlerinin sentezi doğrultusunda tekrar tarif edilmiş, model ve yöntemleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Genç’e göre iktisat tarihinde araştırmalara analitik bir hüviyet kazandıran iktisadın kavramları, modelleri, problemleri ve hipotezleri kullanılmalı; ancak araştırma sırasında tarihin yeniçağ ortalarından itibaren kullanılan araştırma teknikleri ve sofistike verilerinden de yararlanılmalıdır. Dolayısıyla iktisat tarihçisi hem iktisat hem de tarih formasyonuna sahip olmalı, ancak bununla yetinmeyip diğer sosyal bilimlerin yöntem ve araçlarından da istifade etmeli, hatta yardımcı diğer disiplinleri de kullanmalı ve yapılan araştırma tercihen disiplinler arası bir çalışma halini almalıdır. İnter-disipliner çalışmaların doğal sonucu olarak ilgili alanlarda uzmanlaşılırken linguistik donanım da ihmal edilmemelidir.

Münhasıran Osmanlı tarihi söz konusu olduğunda ise geleneksel tarih formasyonu terkedilmeli; ideolojik-politik motifli kavramsal ve soyut çalışmalardan uzaklaşılıp teorik problematiği olan ampirik çalışmalara ağırlık verilmeli; ihmal edilen demografi, ziraat ve teknoloji sahaları dikkate alınarak çalışmalar milli sınırların dışına taşınmalı; mukayeseli çalışmalara yönelinmeli; istatistiki bir veri kaynağı olarak Osmanlı arşivlerinden gereğince yararlanılmalı; ancak bu kayıtların işlenmesi sırasında teorik tasavvurlara ve belirli hipotez ve modellere dayanılmalıdır. Bununla birlikte, arşiv kayıtları ve hipotez-model kullanımı arasında da denge tutturulmalıdır. Yapılan çalışmalar dinamik ve mümkünse mukayeseli olmalıdır.

Kitabın altıncı bölümü (s. 261-278) tarih ve iktisat tarihindeki ekollere tahsis edilmiştir. Bölüm Mehmet Genç’in tarih ve iktisat tarihinde bilinen ekollerden ayrışan yönlerinin anlatılmasıyla başlamaktadır. Yazar, Genç’in takip ettiği yöntemin klasik tarih yazımı, Annales ekolü, Maksist-materyalist ekol, Alman ve İngiliz tarihçi ekolleri, Rankeci (hikâyeci) tarih, kurumcu iktisat, pozitif tarih anlayışı ve İngiliz tarih ekolünden farklılaşan yönlerini ayrıntılı olarak anlatır. Max Weber’deki “ideal tip arayışı”nın iz düşümlerini Genç’in üçlü modellemesinde arar. Genç’in, ekonomik dinamiklerin sosyal dinamikleri (üst yapı) belirlemesi yerine üst yapının (sosyal yapı, hukuk, coğrafya) altyapıyı belirleyebileceği düşüncesini Louis Althuser ile örtüştürür. Genç’in toplumsal çıkarların çatışma halinde olduğu, ekonomik hayatta “homo ekonomikus”un rasyonel davranışlarına bağlı bir denge olamayacağı, ekonomik analizlerin bütüncül (holistik) perspektifle yapılması gerektiği, bunun başarılabilmesi için ise kurumların esas alınması gerektiği, zira kurumların gelenekleri, sosyal davranışları ve düşünce biçimlerini yansıttığı yönündeki görüşleri, sosyal değişim kanunlarını tespit etmek yerine toplumsal dönüşümlerin bizzat kendilerinin incelenmesi gerektiğini savunan “kurumcu iktisat”ın görüşleriyle kısmen de olsa örtüşmektedir. Genç, eski ve yeni kurumcu iktisadın görüşlerini bir bakıma sentezlemiştir. Ancak devletin üretim faktörleri üzerindeki kontrolünü ortaya koyduğu çalışmalarında, kurumsal perspektiften ziyade kültürel yapı, din, ekonomik şartlar, coğrafi şartlar, teknoloji vb. harici unsurları ön plana çıkarmıştır. Bazı analizlerinde ise kurumsal perspektif ve diğer faktörler arasında gidiş-gelişler vardır.

 
izmet Vakfı Yayınları, 2022.
Çaykara, Emine. Tarihçilerin Kutbu: Halil İnalcık Kitabı. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2005.
Tanrıyar, Emin. Dağı Delen Irmak. Ankara: İmge Kitabevi, 2008.
Uysal, Nilgün. Zaman Kaybolmaz. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2006.

 
 

[1] Emine Çaykara, Tarihçilerin Kutbu: Halil İnalcık Kitabı (İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2005), 614.
[2] Emin Tanrıyar, Dağı Delen Irmak (Ankara: İmge Kitabevi, 2008), 560.
[3] Nilgün Uysal, Zaman Kaybolmaz (İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2006), 629.
[4] Beşir Ayvazoğlu, Hac Yolunda Bir Karınca: Mehmet Genç (İstanbul: Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Yayınları, 2022), 280.

Kaynak: Elibol, Numan. "Küçükkalay, Abdullah Mesud. Mehmet Genç: Bir Alimin Hayat ve İlim Serencamı". Kadim 4 (Ekim 2022), 121-127. doi.org/10.54462/kadim.1185424
*Prof. Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Tarih Bölümü, [email protected].
Derginin orjinalini okumak için: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2693419

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum