MEHLİKA SULTAN / Yahya Kemal BEYATLI
MEHLİKA SULTAN
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç, Gece şehrin kapısından çıktı;
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç, Kara sevdalı birer aşktı.
Bir hayalet gibi dünya güzeli, Girdiğinden beri rüyalarına
Hepsi meshur* o muamma güzeli, Gittiler görmeye Kaf Dağları'na.
Hepsi sırtında aba*, günlerce, Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece, Dediler: << Belki son akşamdır bu! >>
Bu emel gurbetinin yoktur ucu, Daima yollar uzar, kalp üzülür
Ömrü oldukça yürür her yolcu, Varmadan menzile bir yerde ölür.
Mehlika'nın kara sevdalıları, Vardılar çıkrığı* yok bir kuyuya.
Mehlika'nın kara sevdalıları, Baktılar korkulu gözlerle suya.
Gördüler << Aynada bir gizli cihan, Ufku çepçevre ölüm servileri... >>
Sandılar doğdu içinden bir an, O uzun gözlü, uzun saçlı peri!
Bu hazin yolcuların en küçüğü, Bir zaman baktı o viran kuyuya
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü, parmağından sıyırıp attı suya.
Su çekilmiş gibi rüya oldu! Erdiler yolculuğun son demine*;
Bir hayal alemi peyda oldu, Göçtüler hep o hayal alemine.
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç, Seneler geçti henüz gelmediler,
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç, Oradan gelmeyecekmiş dediler!
Yahya KEMAL
PROF. Dr. FARUK K. TİMURTAŞ 1 OSMANLI TÜRKÇESİNE GİRİŞ SF. 60
Meshur: Büyülenmiş, sihir yapılmış
Aba: Yünden yapılmış kaba kumaş
Çıkrık: Kuyuya sarkıtılmış kovayı yukarı çekmeye yarayan bir tür alet.
Dem: An
FACEBOOK YORUMLAR