MEDİNE MÜDAFİİ FAHREDDİN PAŞA'NIN VEFATININ 72'İNCİ YIL DÖNÜMÜ

MEDİNE MÜDAFİİ FAHREDDİN PAŞA'NIN VEFATININ 72'İNCİ YIL DÖNÜMÜ
22 Kasım 2020 - 14:37

Tarihe Birinci Dünya Savaşı (Harb-i Umumi, Cihan Harbi) sırasındaki Medine Savunması ile geçen, “Çöl Kaplanı” ve “Medine Müdafii” lakaplarıyla anılan Türk kumandanı Ömer Fahreddin Paşa, 80 yaşındayken 22 Kasım 1948’de vefat etti.

Ömer Fahreddin Paşa’nın Medine Savunması, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın son savaşları çerçevesinde hatırlanmaya devam ediyor.

DOKSANÜÇ HARBİ’NİN RUMELİ MUHACİRLERİNDEN

Rusçuk’ta 1868’de dünyaya gelen Ömer Fahreddin Paşa (1934’te Soyadı Kanunundan sonra Türkkan) anne tarafından ünlü akıncı ailelerinden Malkoçoğulları’na (Bali oğulları) dayanmaktadır. Doksanüç Harbi denilen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a gelen Ömer Fahreddin, 1888’de Harp Okulu’nu, 1891’de Erkân-ı Harbiyye’yi bitirmiş, kurmay yüzbaşı olarak Osmanlı Ordusu’na katılmıştır. Balkan Savaşı sırasında 1912’de Çatalca savunmasındaki başarısıyla tanınmış, 1913’te de Edirne’nin geri alınmasına katılmıştır. Cihan Harbi senelerinde (1914-1918) önce Musul’da görev yapmış, 1915’te Urfa, Zeytun, Haçin, Musadağı Ermeni ayaklanmalarını bastırmıştır.

MEDİNE’DE HEM İNGİLİZLERİN KIŞKIRTTIĞI ARAP ASİLERE HEM AÇLIĞA, HASTALIĞA DİRENDİ

Britanya İmparatorluğu ile anlaşan Mekke Şerifi Hüseyin’in isyana hazırlandığı öğrenilince 1916’da Dördüncü Ordu kumandanı Cemal Paşa tarafından Medine’ye gönderilen Fahreddin Paşa, savunma tertibatı alarak asi Arap güçlerinin 5-6 Haziran 1916 gecesi Medine karakollarına saldırılarını püskürtmüştür. Mekke, Cidde ve Taif gibi bölgedeki önemli şehirler birer birer asilerin eline geçerken Ömer Fahreddin Paşa, 15 bin Osmanlı askeriyle, sayıları 50 bini bulan asilere karşı Medine’yi savunmuştur.

Kanal Harekâtı devam ettiği için Hicaz’a asker gönderilemediğinden, Fahreddin Paşa Medine’de elinde bulunan kısıtlı imkanlarla iki yıl yedi ay boyunca direnmiştir. Osmanlı hükumetinin Hicaz’ı kısmen boşaltma kararı alması ile Fahreddin Paşa, yağmalanması ihtimaline karşı Medine’de Hz. Muhammed’in mezarında bulunan mukaddes emanetlerin İstanbul’a nakledilmesini önermiş, bir komisyon kurarak tek tek kontrol ettirdiği otuz parçadan oluşan mukaddes emanetleri 2000 askerin koruması altında İstanbul’a sevk etmiştir. Her geçen gün çölün ortasında çevresi ile irtibatı kesilen, iâşesi de azalan Medine’nin tahliyesine karar verilmiş, Fahreddin Paşa elinde kalan az sayıda kuvvetle hem çöl yolunu hem Medine’yi savunmayı sürdürmüştür.

Medine Kalesi isyancılar tarafından kuşatılınca halk ve asker arasında açlık ve hastalık baş göstermiş, Fahreddin Paşa şehrin müdafaasını bırakmamıştır. Kuşatmadan önce kaleyi tahliye etmesini teklif eden İstanbul hükumetine, “Medine Kalesi’nden Türk bayrağını ben kendi elimle indiremem, eğer mutlaka tahliye edecekseniz buraya başka bir kumandan gönderin” cevabını vermiş, İngilizler’le Araplar’a teslim olmaktansa Hz. Muhammed’in mezarını havaya uçurarak kendisini feda edeceğine dair yemin etmiştir.

Osmanlı Devleti mağlûp olmuş ve Mondros Mütarekesi’ni imzalamışsa da (30 Ekim 1918) Fahreddin Paşa 72 gün daha (13 Ocak 1919) savunmayı sürdürmüş, padişahın imzasını taşıya teslim emrine, askerlerin çoğunun hasta olmasına, cephane, ilâç ve giyecek stoklarının bitmesine rağmen direnişine devam etmiştir. Ancak sonunda kendi subaylarının da baskısı ile teslim olmaya razı olmuştur.

RUSLARLA MÜCADELESİNDE ZEKİ VELİDİ TOGAN’A YARDIM ETTİ

İngilizlerin “Türk kaplanı” olarak andığı Fahreddin Paşa, önce Mısır’a gönderilmiş ardından Malta’ya sürgün edilmiştir. Sürgündeyken işgalci devlet tarafından İstanbul’da kurdurulan mahkemece ölüme mahkûm edilmişse de Ankara hükumetinin girişimleriyle 8 Nisan 1921’de Malta’dan kurtulmuş, Berlin’de karşılaştığı Enver Paşa’nın daveti üzerine Moskova’ya geçmiştir. Moskova’da İslâm İhtilâl Cemiyetleri İttihadı Kongresi’ne katılmış, daha sonra 24 Eylül 1921’de Millî Mücadele’ye katılmak için Ankara’ya gelmiştir. 9 Kasım 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Kâbil sefirliğine tayin edilen Fahreddin Paşa, buradayken Ruslar’la mücadele eden Başkurdistan Cumhurbaşkanı Zeki Velidi Togan’a yardımda bulunmuştur. 12 Mayıs 1926’da görevinin sona ermesi üzerine yurda dönmüş, 5 Şubat 1936’da Türk Silâhlı Kuvvetleri’nden tümgeneral rütbesiyle emekliye ayrılmıştır. 22 Kasım 1948’de vefat ederek Rumelihisarı’na defnedilmiştir.

 

Kırım Haber Ajansı - QHA

qha.com.tr

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum